ABD ve Türkiye‘deki şirketlerin belirsizliğe karşı tepkileri ve bilgiye ulaşım kolaylıkları konusunda büyük bir fark olmadığını söyleyen Pindyck, yönetim bilimleri fakültelerinin amaçlarının şirketlere doğru uygulamaları öğretmek olduğunu söyledi.
Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi‘nin, dünyanın önde gelen yönetim bilimleri okullarından MIT Sloan School of Management ile yaptığı stratejik işbirliği kapsamındaki seminer dizisinin ilki 2 Mayıs 2011, Pazartesi günü, Sakıp Sabancı Müzesi the Seed‘de gerçekleşti.
İlk seminerin konuşmacısı dünyanın önde gelen ekonomistlerinden, MIT Sloan School of Management Öğretim Üyesi Prof. Robert S. Pindyck oldu. Prof. Pindyck seminerde, "Belirsizlik Ortamında Ekonomi Politikaları ve İş Stratejileri" başlıklı bir konuşma yaptı. Prof. Pindyck konuşmasında, firmaların yüzyüze kaldığı belirsizlikler ve yatırımlar ile diğer stratejik kararlardaki çıkarımları üzerinde durdu.
Prof. Robert Pindyck konuşmasında şu dört sorunun yanıtını aradı:
"1) Küresel, yerel ve endüstri özelindeki belirsizlikleri yaratan unsurlar nelerdir, bu belirsizlik durumu geçici mi yoksa uzun vadeli midir ve nasıl değerlendirilmelidir?
2) Firmalar, ekonomik verilerden, kendi eylemlerinden ve diğer firmaların deneyimlerinden ne tür veriler elde edebilirler?
3) Diğer firmaların eylemlerine istinaden yatırım kararı almak ne zaman mantıklıdır ve bu durum nasıl sabun köpüğünün nihayetinde patlamasının başını nasıl çeker?
4) Firmaların ve toplumların karşılaştıkları küresel katastrofik riskler nelerdir ve bu risklerin ekonomik ve politik çıkarımları nelerdir?"
Robert Pindyck konuşmasında geçmiş yıllara göre daha belirsiz bir ortamda bulunduğumuzu belirtirken, belirsizliğin nedenleri ve sonuçlarının neler olduğunu bilmenin önemine değindi. Belirsizlik kavramını; küresel, ulusal, sektörel ve şirkete bağlı olarak başlıklar altında toplayan Pindyck, yatırımcıların belirsizlik ortamlarında bilgi arayışına girdiğini vurguladı.
Robert Pindyck bilgi kaynaklarını; doğa, kendi faaliyetleriniz ve başkalarının faaliyetleri olarak üç grupta topladı. Pindyck, "Belirsizlik ne kadar yüksekse bilginin değeri o kadar artar. Eğer bilgi doğadan geliyorsa beklersiniz. Bazen de bilgi şirketin faaliyetlerinden, bazen de başkalarının faaliyetlerinden gelir. Rakipleriniz de aynı konuda çalışıyorsa sonuçları beklersiniz. Onlar başarısız olursa siz de geri çekilirsiniz" dedi.
Piyasaların 10 yıl öncesine oranla daha küresel ve bağlantılı olduğunu belirten Robert Pindyck, bu nedenle, fiziksel olarak çok uzakta meydana gelen olayların birçok yerde etkisinin görüldüğünü söyledi.
Piyasaya sürekli olarak yeni ürün girmesinin ve bu nedenle ürün ömrünün kısaldığını ifade eden Pindyck, çok başarılı bir şekilde piyasaya giren bir ürünün ömrünün ne kadar süreceğinin bilinmemesinin de bir belirsizlik nedeni olduğunu söyledi.
Belirsizlik kaynaklarının sektörleri farklı şekillerde etkilediğini söyleyen Robert Pindyck, küresel belirsizlik durumunda kaçmanın bir yolu olmadığını vurguladı.
Belirsizlik ortamında rasyonel ve irrasyonel yatırımlardan da bahseden Robert Pindyck, durum analizi yapmadan, sezgilere dayanılarak yapılan yatırımların irrasyonel olduğunu söyledi.
Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Robert Pindyck, gelen bir soru üzerine ABD ve Türkiye‘deki şirketlerin belirsizlik durumlarında verdikleri tepkileri değerlendirdi. ABD ve Türkiye‘deki şirketlerin bilgiye aynı kolaylıkta ulaşabileceğini belirten Pindyck, şirketlerdeki yanlış uygulamaların düzeltilmesi için yönetim bilimleri okullarının olduğunu söyledi. Pindyck, "Bizim amacımız nasıl daha iyi yapılabileceğini öğretmek" dedi.
Belisizlik Ortamında Ekonomi Politikaları Ve İş Stratejileri
Dünyanın önde gelen yönetim bilimleri okullarından MIT Sloan School of Management Öğretim Üyesi Prof. Robert Pindyck konuşmasında, belirsizliğin nedenleri üzerinde dururken, bilginin değerinin altını çizdi.