Bem-bir-sen Genel Başkanı Mürsel Turbay :

İtfaiye Teşkilatının kuruluşunun 299. yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, itfaiye çalışanlarının artık “söz” değil, “uygulama” beklediğini belirterek, itfaiyeci sorunlarına işaret etti.

İtfaiye çalışanlarının can güvenliklerinin bulunmadığını ve iş risklerinin fazla olduğunu belirten Mürsel Turbay, “Buna rağmen itfaiyecilik halen bir meslek olarak kabul edilmemektedir. Hükümetin bu konuda tıpkı polis teşkilatı ya da TSK gibi özel bir düzenleme yapmasını beklemekteyiz” dedi.

Turbay ayrıca özellikle taşrada bulunan itfaiye teşkilatlarında ciddi bir donanım eksiği olduğunu belirterek, yangına naylon gömlekle müdahale eden itfaiyeciler bulunduğu gerçeğini dile getirdi.

Turbay yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“7/24 sürekli görev başında olan itfaiye personelinin sorunlarının başında halen can güvenliklerinin sağlanamamış olması geliyor. Büyükşehir Belediyeleri ve bir kısım il belediyelerinde kısmen de olsa dünya standartlarında donanım ve yangın elbiseleri bulunuyor. Ama Türkiye’nin pek çok belediyesinde, itfaiye personeli yangınlara halen günlük giyilen gömleklerle müdahale etmek zorunda kalıyorlar. İtfaiyeci kardeşlerimiz kendilerini ateşten, yüksek ısıdan, soğuktan, yağmurdan koruyamayacak gömleklerle, zaman zaman çok büyük kimyasal yangınlara bile müdahale etmek zorunda kalıyorlar. Yeterli teknik araç gereç ve donanımdan uzak olarak yangına, kazaya, doğal afete müdahale etmek zorundalar. Bu da pek çok yerde can güvenliği sorununu beraberinde getiriyor. İtfaiye teşkilatlarının pek çoğunun teknolojik alt yapısının yeterli olmayışı, yeterli yangın söndürme araç-gereci bulunmaması, kimi belediyelerde ise itfaiye personelinin taşeron firmalar aracılığı ile işe yerleştirilen eğitimsiz elemanlardan oluşması zaman zaman faciaların yaşanmasına neden oluyor. Eğitimsiz ve donanımsız bu itfaiye personeli hem kurtarma yaptığı kişilerin, hem arkadaşlarının, hem de kendinin zarar görmesine neden olabiliyor. İtfaiye personelinin bir diğer önemli sorunu ise, bu grup çalışanlar arasında bir statü birlikteliği olmamasıdır."
Yerel yönetimlerde çeşitli kadrolarda itfaiyeci çalıştırıldığını ve statü birliğinin olmamasının, özlük ve mali haklarda da ayrıma neden olduğunu vurgulayan Turbay, "Aynı işi yaptıkları halde 800 TL, 1500 TL, 3000 TL’ye kadar ayrı ayrı maaş alan itfaiye çalışanları arasında birliktelikten söz etmek mümkün değildir. İtfaiye teşkilatı açısından önemli saydığımız bir diğer sorun, itfaiyeciliğin meslek olarak kabul görmemesidir. Meslek liselerinde itfaiyecilik bölümü bulunmasına, yüksek okullarından mezunlar verilmesine rağmen, itfaiyecilik halen kendi mesleki sınıfına kavuşmuş değil. Yani itfaiyecilik meslekten sayılmamaktadır. Hükümetten bir an önce konuyla ilgili yasayı çıkarmasını, İtfaiye teşkilatı mensuplarının da tıpkı bir Silahlı Kuvvetler Mensubu, Polis teşkilatı mensubu gibi mesleki bir sınıfa kavuşturulmasını bekliyoruz. Büyükşehir ve bazı il belediyeleri hariç, pek çok il ve ilçe belediyesinde itfaiyeci arkadaşlarımız 24 saat görev yapmalarına rağmen yemek ücreti alamamaktadırlar. Özellikle Anadolu’daki İtfaiyeci arkadaşlarımızın pek çoğu yemeklerini ya evlerinden kendileri getirmekte ya da öğünlerini peynir-ekmek, domates ekmek ile geçiştirmektedirler" dedi.

Bütün girişimlerine, ilgili tüm kurum ve kuruluşları bilgilendirmelerine rağmen itfaiye personeline dönük yıpranma payı uygulamasında yaşanan sıkıntıların devam ettiğini vurgulayan Turbay, "İlgili kanunda böyle bir hüküm olmamasına rağmen, çıkartılan keyfi bir genelge ile itfaiyeci arkadaşlarımıza sadece yangına müdahale ettikleri saatlerde yıpranma payı uygulanmaktadır. Oysa yapılan iş bir bütündür. Yangın çıkmasa da mesaide olan her itfaiyeci arkadaşımız teyakkuz halinde görevinin başındadır. Öte yandan itfaiye teşkilatı bünyesinde çalışan dalgıç ve balık adamlarımızı ilgilendiren bir başka konuda “dalış tazminatları” konusudur. Aynı görevi yaptıkları halde “Kurbağa Adam” sertifikası sahibi dalgıçlar “dalış tazminatı” alırken, bu belgeye sahip olmayanlar bu haktan yararlanamamaktadır. Taşra illerimizde, özellikle de küçük il ve ilçelerde, teşkilatın yemek, temizlik, çay gibi hizmetleri idari personel tarafından değil, bizzat itfaiye personelinin kendisi tarafından yapılmaktadır. Bu uygulamaya son verilmesi, itfaiye personelinin sürekli görevinin başında olması açısından büyük önem taşımaktadır" dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile