Davaya müdahilliği kabul edilen Berfo Kırbayır da duruşmaya doktor eşliğinde sedyeyle geldi. Kenan Evren'in peşinde olduğunu söyleyen Kırbayır, Evren'in mahkemeye getirilmesini istedi. Kendisinin çok zor şartlarda duruşmaya geldiğini anlatan Kırbayır, devletin Evren'i getirmesini istedi.Dördüncü duruşmada mahkeme müdahillik talebinde bulunanların isteklerini dinledi. Avukat Aydın Erdoğan, 78'liler Federasyonu adına müdahillik talebinde bulundu. Avukat Senih Özay tarafından ise bir önceki celsede 12 Eylül askeri darbesinin dış boyutlarıyla ilgili beyanda bulunulduğunu belirterek mahkeme heyetine ABD'de yayımlanan ve kendisinin 200 dolara aldığını söylediği bir kitabı sundu. 18 ayrı dilekçeyi de mahkemeye veren Özay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün mahkemeye bir avukat göndererek devletin darbede uğradığı zararları anlatacağını sandığını, ancak yanıldığını söyledi.
Birkaç baro dışında kimsenin gelmemesini de eleştiren Özay, tüm baroların davayı takip edip müdahil olması gerektiğini vurguladı.Avukat Senih Özay tarafından 1 Mayıs 1977 olaylarıyla ilgili kasada saklanan belgeleri hatırlatması üzerine ise mahkeme başkanı şu cevabı verdi: "Olaylarla ilgili başkaca 12 Eylül 1980 darbesi öncesinde gerçekleşen olaylarla ilgili bilgilerin değişik kurumlardan istendiği, 1 Mayıs 1977 tarihli olaylarla ilgili MİT tarafından düzenlenen raporun, raporu hazırlayan kurumca değil Genelkurmay Başkanlığı'nca mahkememize gönderildiği üst yazıda söz konusu raporun kendileri tarafından hazırlanmamış olması sebebiyle devlet sırrı niteliği olup olmadığı konusunda tereddüte düşüldüğünün belirtildiği, bu kapsamda mahkememizce söz konusu tarihte tutanak düzenlendiği ve durumun aydınlığa kavuşuncaya kadar ilgili raporun mahkeme kasasında saklandığı, MİT tarafından 24 Nisan 2012 tarihinde söz konusu raporun devlet sırrı niteliğinde olmadığının belirtilmesi üzerine aynı tarihte raporun onaylı suretinin dosyaya alındığı, aslının ise gönderen kuruma iade edildiği, dolayısıyla 24 Nisan 2012 tarihinden itibaren söz konusu rapor dosya içerisinde bulunuyor. Mahkemeden saklanan, mahkemece de saklanan bir belge yok. Yanlış anlaşılma üzerine koparılan bir fırtına."
"BEN NE ZORLUKLARLA GELDİM, O DA GELSİN"
Sözlerine "Ben Kenan Evren'in peşindeyim, anayım." diye başlayan Berfo Kırbayır, çocuğu Cemil Kırbayır'ın cenazesini istediğini söyledi.
"Ben anayım. Onun evi yıkıla, Cemil Kırbayır'ın anasıydım. Ben onun peşindeyim. Ölene kadar peşindeyim. Ben anayım öyle bırakmam." diyen Kırbayır, şöyle devam etti: "Devletimden isterim. Acaba Cemil Kırbayır'ın annesi buraya nasıl geldi? Ama ben onun peşindeyim. Gözü bağlı eli bantlı... Tabutunu istiyorum. Karşıma çıksın. Oğlumun cenazesi bana verilmedi, oğlumun nerede cesedinin olduğunu da öğrenemedim. Ben anneyim ve üzgünüm Kenan Evren'in de peşindeyim. Bizler buruya ne şartlarla ve zorluklarla geldiysek sanıkların da ve özellikle Kenan Evren'in de buraya getirtilmesini; bu sözlerimi onun da duymasını istiyorum. "
Berfo Kırbayır: Ölene Kadar Kenan Evren'in Peşindeyim
Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Kenan Evren ve dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam ediliyor.