Diyarbakır’da doktor olarak görev yapan Uğur Balin, 2008 yılında bir evlilik gerçekleştirdi. Evliliğinin ilk zamanlarında mutlu bir birliktelik yaşadığı eşi ile arasında bir süre sonra sorunlar çıkmaya başladı.
2008 yılında evlendiği eşinden 2013 yılında boşanma kararı alan Balin, mahkemeye boşanma dilekçesi sundu. Boşanma isteğinin ardından taraflar ayrı evlere çıkarken, çiftin evliliklerinden dünyaya gelen çocukları da annede kaldı. Açılan boşanma davası, 2016’da sonuca ererken, mahkeme de çocuğun velayetini annesine verdi.
Baba, velayeti annede olan oğlunu haczederek görüyor
Baba Balin için zor zamanlar 2013 yılından itibaren başladı.
Boşanma davası süresinde mahkemenin velayeti anneye vermesinin ardından Balin, çocuğunu birkaç kez görmek için eşi ile iletişime geçti. Eşi, çocuğunu yasal yollarla görmesi gerektiğini belirtmesi üzerine Balin, öz oğlunu görmek için icra dairesine başvurmaya başladı.
Oğlunu her görmek istediğinde icra dairesine 600 lira yatıran baba Balin, icra memurları, pedagog ve sosyal hizmet uzmanları nezaretinde çocuğunu görmeye başladı.
Balin, yetkililere seslenerek bu uygulamanın bir an önce sona erdirilmesini talep ederek boşanma durumlarında velayetin ortak verilmesini istedi.
“Haczin çocuk görme aracı olduğunu ilk defa öğrendim”
Yaşadıkları ile ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulunan Uğur Balin, 2008 yılında bir evlilik yaptığını bu evliliğin 2013 yılında sonlandığını söyledi.
Evliliğinden 10 yaşında bir çocuğunun olduğunu ifade eden Balin, boşandığı tarih olan 2013’ün Mayıs ayından itibaren çocuğunu haciz ederek gördüğünü dile getirdi. Balin, “Ben 2013’ün Mayıs ayı itibari ile evladımı görebilmek için çeşitli zorluklara maruz kaldım. Bu zorluklardan çok dramatik olan yöntemlerden biri haciz ederek görmem oldu. Haczin de bir çocuk görme vasıtası olduğunu öğrenmiş oldum. Ben evladımla kişisel iletişim sağlamak için maalesef 600 lira kadar bir parayı icra dairesine yatırarak evladımı icra memurları, pedagog ve sosyal hizmet uzmanları aracılığıyla, adresine giderek, haczederek, eşyayı, malı haczederek zorunda kaldım. Bu haliyle hem benim hem de çocuğumun psikolojisini bozdu” dedi.
“Haciz olayı her iki taraf için de yanlıştır”
Velayetin tek tarafa verilmesinin çocuğun aleyhine bir durum olduğuna dikkat çeken Balin, şöyle devam etti:
“Öncelikle velayetin tek taraflı verilmesi çocuğun tamamen aleyhine bir durum, psikolojisini bozan bir durum. Velayetin tek taraflı verilmesi, çocuğun bir tarafın sevgisinden mahrum kalması anlamına geliyor. Bu durumda haczin bir insanlık ayıbı olduğunun altını çizmek istiyorum. Ben bu şekilde evladımı alırken, karşı tarafın da aynı şekilde evladını öpmesi, koklaması, sarılmasını tabi ki doğru bulmam. Haciz her iki taraf içinde yanlış bir olay. Haciz maalesef burada ne bir çözüm ne de annelerin babaların böyle bir yolla çocuklarını görmesi uygundur.”
“Evlatlarımız vatandır, vatan bölünemez”
Kendisinin 5 yıl içerisinde sadece icra dairesine 15 bin lira yatırdığını aktaran Balin, şu ifadeleri kullandı:
“Ben 2013 yılından şu ana kadar 15 bin lira civarında haciz icra masrafı ödedim çocuğumu görmek için, avukatlık masrafı da çıkınca bu meblağ çok daha fazla oluyor. Bu çocuğunuzu, öz evladınızı görmek için harcadığınız para. Siz adete belirli bir ücret karşılığında 8 saatliğine kiralamış oluyorsunuz. Bana göre ebeveyne yabancılaştırma ciddi anlamda duygusal istismardır, suçtur. Hacizle icra yöntemi ile çocuklarımızı almak ebeveyni yabancılaştırma sistemidir. Hukuk sistemimiz, ortak velayet kararlarını vererek çekişmeli boşanmalarda çocukların koz alarak kullanılmasının önüne geçebilirler diye düşünüyorum. İstanbul’daki Yağmur’un durumunu defalarca kendimi onun gibi hissettim ve böyle bir çocuğun ileride nasıl bir durumda olacağını hayal ettim ve bu durumun hayali bile bana çok korkunç geldi. Bizler babayız, ziyaretçi değiliz, evlatlarımız kiralık değil."
Beş Yıldır Oğlunu 'Haczederek' Görüyor
Diyarbakır’da bir baba, velayeti boşandığı eşinde olan oğlunu görebilmek için icra dairesine para yatırıyor. Baba, icra memurları ile çocuğunu haczederek görebilmenin acısını yaşıyor.