Beşiktaş tel tel döküldü

Avrupa Lig L Grubu'ndaki ilk maçında Bulgaristan'ın CSKA Sofya takımını ağırlayan Beşiktaş, ölüp ölüp dirildiği maçta 3 puanı son dakikada Ernst'in kaydettiği golle kurtardı.

AHMET ÇAKAR: Şanslı Beşiktaş

Dün gece gösterdi ki Beşiktaş'ta Guti ve Quaresma dışındaki futbolcular sıradan... Farkı yaratanlar bazen maçı alabiliyorlar. Mesela dün geceye bakıyoruz... Beşiktaş kazandı ama bugün hiçbir Beşiktaşlı oyundan memnun değil. İlk devre Beşiktaş tel tel döküldü. Defans kötü, orta saha kötü, forvet kötü ve bu yarıda Beşiktaş'ın kazandığı tek bir pozisyon bile yok.



Özellikle Ferrari futbolu kafasında bitirmiş. İnönü'de oynanacak her maçta saatli bomba gibi. Beli dönmüyor. Çabukluğunu kaybetmiş. Belki deplasman maçlarında fazla sırıtmaz ama İstanbul'daki maçlarda Ferrari, Beşiktaş'ın en zayıf halkasıdır.



Görünen o ki, Beşiktaş grubunda Porto ile liderlik yarışı yapacak. Dün geceki futbol Porto gibi takıma asla yetmez. Ama hafta sonu Kadıköy'de oynanacak maçta da Beşiktaş'ın dün geceki gibi oynamayacağını çok iyi biliyoruz. Sofya mütevazı bir takım ve biraz becerileri olsa dün gece istediklerini rahatlıkla alabilirlerdi. Tıpkı hakem gibi... Fazla hata yapmadı ama Avrupa'da asla üst düzey bir hakem olabilecek özelliklere sahip değil.

RIDVAN DİLMEN: Arş ileri, marş ileri...

Golsüz de bitse, yedikleri birkaç cılız kontrataktan gelebilecek golle kaybetseydi de Beşiktaş, yazım farklı olmayacaktı.
Önce; gerçekten çok sıcak bir yaz geçirdik. Ama bu yaz Kadıköy'e, Bahçeşehir'e (Olimpiyat Stadı'na), Mecidiyeköy'e gelmemiş de, bir tek Dolmabahçe'ye uğramış. Muhtemelen konserlerden saha bu halde.

Savunmanın önünde tek Ernst, önünde bir ikili Tabata-Guti. 4-3-3 gözükse de, aslında 4-1-2-3 oynuyorlar. Guti ile Tabata, top rakipteyken top kazanmıyorlar; sadece topun arkasına geçmeye çalışıyorlar. Hilbert-Nobre-Holosko üçlüsü de, özellikle iki kenardaki Holosko ve Hilbert hızlı gidip, hep kaleye yöneliyorlar. Yani Beşiktaş'ta herkes öne oynamak istiyor; set oynamak, geriye oynamak yasaklanmış gibi.

Tabii bu yüksek tempoyu 0-0 iken Kadıköy'de yapabilir mi? Açıkçası günlerdir merak ediyorum. Sonucu değil... Hocanın ne oynatacağını...

PASCAL NOUMA: Disiplin faktörü (FOTOMAÇ)

Beşiktaş Teknik Direktörü Bernd Schuster biraz da Fenerbahçe derbisini düşünerek alternatif bir kadro ile CSKA Sofya karşısında çıktı. Kadro rotasyonu için tercih ettiği 11 siyah-beyazlı kulübede adeta ayrı bir takımın oluşmasına neden oldu. Bobo, Quaresma, İbrahim Toraman, Mehmet Aurelio, Nihat Kahveci, Rüştü ve Necip'ten oluşan yedekler takımı dahi Beşiktaş'ın nasıl geniş bir kadroya sahip olduğunu ortaya koyuyordu.

Her ne kadar zor da olsa siyah-beyazlı ekip lige galibiyetle başlamayı bildi. Bu maçta en takdir edilmesi gereken konu ise istenilenlerin sahaya yansıtılamamasına karşın oyun disiplininden hiçbir zaman kopulmaması ve oyuncuların panikle gelişi güzel hareket etmemesiydi.

TURGAY DEMİR: Yakıştı mı, yakışmaz mı! (FOTOMAÇ)

Sofya'nın en büyük kozu Michael Platini teknik patron Javanovski'ye kafa tutup kadro dışı kalınca Beşiktaş'ın korkması gereken iki oyuncu kalmıştı; biri Sheridan, diğeri Marquinhos. Ernst ve Guti'yi çift ön libero oynatan Schuster, Bulgar ekibinin kontrataklarına karşı tedbirli olmayı ihmal etmemişti.

Guti'nin vuruşunda topa dirseğini uzatan CSKA'lının bu hareketi net penaltıydı ama Fransız hakemin Beşiktaş lehine penaltı vermeye hiç niyeti yoktu. Tam maç böyle bitti, köy takımı CSKA, "Çanakkale geçilmez" oynayıp puanı kaptı gitti diye düşündüğümüz anda Ernst'in kafası geceyi aydınlattı. 'Yakıştı mı derseniz' yakışmaz mı!?