Beyazperdenin Yeni Mekanı, Yerebatan Sarnıcı

İstanbul'un kurulduğu tarihi yarımadada, Sultanahmet'te, Ayasofya'nın hemen karşısında ziyaretçilerini bekleyen Yerebatan Sarnıcı, kentin su ihtiyacını karşılamak için Bizans İmparatoru I. Justinyan tarafından 542'te yaptırıldı.
Uzunluğu 140, genişliği 70 metre olan dikdörtgen biçiminde bir alanı kaplayan sarnıca, 52 basamaklı taş bir merdivenle iniliyor. Sarnıcın içinde her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunuyor.
Sarnıcın kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılan ve Roma dönemi heykel sanatının şaheserlerinden kabul edilen iki Medusa başı, sarnıcı ziyaret edenlerin de en çok ilgisini çeken bölümlerinden... Medusa başlarının buraya hangi yapılardan getirildiği ise hala gizemini koruyor.
Dünyanın dört bir yanından, üç imparatorluğa başkentlik yapan İstanbul'a gelen turistler, Yerebatan Sarnıcı ziyaret etmeden ayrılmıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bakımı yapılarak 1987 yılında ziyarete açılan sarnıcı, bu yıl 2 milyon 100 bin yerli ve yabancı turist gezdi.
- Sarnıca sinemacı ilgisi
Yerebatan Sarnıcı'nın İşletme Sorumlusu Cihat Coşkun, sarnıçta AA muhabirinin sorularını cevapladı.
Sarnıcın tarihiyle ilgili bilgi veren Coşkun, müzede en çok gözyaşı sütunu, dilek havuzu, balıklar ve Medusa başlarının ilgi gördüğünü anlattı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ tarafından işletilen Yerebatan Sarnıcı'nın, müze olmasının yanında ulusal ve uluslararası birçok etkinliğe ev sahipliği yaptığını belirten Coşkun, müzenin adeta bir film platosu gibi birçok uluslararası filme de sahne olduğunu söyledi.

Coşkun, James Bond serisinin son filmi "Skyfall"un bazı sahnelerinin çekildiği müzenin, yönetmenliğini Oscar ödüllü oyuncu Russell Crowe'un yaptığı ve Çanakkele Savaşı'nı anlatan "Son Umut" filmi için de kapılarını açtığını aktardı.
Dan Brown'un gizemini İstanbul'da çözdüğü romanı "Cehennem" adlı kitabından uyarlanacak filmin bazı sahnelerinin Yerebatan Sarnıcı'nda çekileceğine ilişkin haberlerin yapıldığına dikkati çeken Coşkun, "Cehennem filminin Yerebatan Sarnıcı'nda çekilmesiyle ilgili kesin ve resmi bir konu ulaşmadı. Türkiye'de bağlantılı oldukları firmalar var ama senaryo gizliliği nedeniyle çalışmaları bize net ulaşmış değil. Nasıl bir planlama yapılacak, ne zaman çekilecek bilmiyoruz" diye konuştu.


- Ertuğrul Fırkateyni yapımcılarıyla görüşüldü
Türk-Japon ortak yapımı olan, 124 yıl önce Japonya'da batan ve 500'den fazla denizcinin şehit olduğu Ertuğrul Fırkateyni'ni anlatan filmle ilgili yetkilerle ön bir görüşme yaptıklarını bildiren Coşkun, şunları kaydetti:
"Türk-Japon dostluğunu konu alan ve haziranda çekilmesi planlanan filmle ilgili görüşme yaptık. Yapım firmasından yetkililer, Yerebatan Sarnıcı ile ilgili bilgi istedi. Burada görüntüler çekileceğini söyledi.

Bir ön görüşme oldu. 'Film çekilmesinin şartları nedir?' konusu konuşuldu. Burada çekim yapılabilme şartlarını kendilerine anlattık. Konuyla ilgili de yılbaşından sonra gelebileceklerini, bu konuda resmi müracaat edeceklerini söylediler. Uluslararası film olduğu için Cumhurbaşkanlığından da bazı onaylar bekleniyor."
- Noel dolayısıyla ziyaretçisi arttı
Yerebatan Sarnıcı'nın İşletme Sorumlusu Cihat Coşkun, müzeye bu yıl biletli ve ücretsiz girişlerin olduğunu belirterek, ziyaretçi sayısıyla ilgili şu bilgileri verdi:
"2014 yılında Yerebatan Sarnıcı'nı 1 milyon 550 bin yabancı, 370 bin de yerli ziyaretçi gezdi. Ücretsiz geçişler katıldığında da ziyaretçi sayısı 2 milyon 100 bine ulaşıyor. 2012-2013 yılındaki ziyaretçi sayısına bakıldığında yüzde 5 veya yüzde 10 artış yaşandı. Yaza doğru ise ziyaretçi sayımız daha çok oluyor. Yeni yılda da 2 milyon 200 bin ziyaretçiye ulaşmayı ulaşmayı hedefliyoruz. Yılın son haftasında da Noel dolayısıyla yoğun ziyaretçi akını oluyor. Çünkü Avrupa'dan gelen turistler müzeyi geziyor."
- Balıklar sarnıçta korunuyor
Coşkun, sarnıçtaki sazanların korunduğunu anlatarak, "Tatlı su balıklarının korunması ve yaşamlarının uzatılması için dikkat gösteriyoruz. Sarnıçta balıklar yaşadığı için burası temizlenirken dikkat ediliyor. Balıklar tamamen temiz suya alındıklarında 'yaşamaz' deniyor. Bu nedenle temizlik aşamasında balıkları suyla beraber alıyoruz. Buranın temizliği yapılıp su tekrar yükseltildikten sonra balıklar tekrar ortamlarına salınıyor. Balıklar özel olarak korunuyor" dedi.