Beyin Ameliyatında 'Konuşa Konuşa' Hayata Tutundu

Beyin Ameliyatında 'Konuşa Konuşa' Hayata Tutundu

İzmir’de, Lenf kanserini yenmesinin ardından ortaya çıkan beyin tümörüyle mücadele eden 27 yaşındaki genç, uyutulmadan yapılan ameliyatla ’konuşa konuşa’ kurtuldu.

İzmir’de, bir markette çalışan, bir çocuk babası Bekir Burhan (27), 13 yaşındayken lenf kanserine yakalandı. Tedavi olan Burhan, bu hastalığı iki yıl süren tedaviyle yendi. Sık sık bayılma şikayetiyle hastaneye giden Bekir Burhan, 2010 yılında Glioblastoma multiforme adlı bir kötü huylu beyin tümörüne yakalandı. Burhan, acil ameliyat öneren doktorların “Felç olursun, ömür boyu konuşamazsın” demesi üzerine 6 ay çare bulmak için dolaştı. Sonunda uyanık cerrahi yöntemi uygulayan Beyin Cerrahı Prof. Dr. Sertaç İşlekel tarafından ameliyat edildi. Tümör çıkarıldıktan sonra kemoterapi ve ışın tedavisi gören Bekir Burhan kötü günlere veda etti. Ancak tümörsüz dönem 6 yıl sürdü. Genç adam, kontrole gittiği hastanede tümörün tekrarladığını öğrendi. Yine Prof. Dr. İşlekel’e başvuran 27 yaşındaki genç, Ege bölgesinin ilk görüntülü kılavuzlu beyin cerrahisi ameliyathane sistemini kuran İzmir Kent Hastanesinde neşter altına yattı.

Ameliyat sırasında doktoruyla sohbet etti

İşlekel, Burhan’ı yine ’konuşa konuşa’, bu kez navigasyon yöntemini de kullanarak ameliyat etti. Ameliyat sırasında doktoruyla sohbet eden, onun komutlarını yerine getiren Burhan, yaşamını tehdit eden tümörden bir kez daha kurtuldu. Burhan, duygularını şöyle anlattı:

"Beynimde ilk tümör çıktığında doktorlar ameliyat olmazsan ölürsün, ameliyat olduğunda ise felç kalma, konuşamama riskin var, dediler. 6 ay doktor doktor dolaşmıştım. Taki uyanık ameliyat olana kadar. Tümör nüks edince hiç düşünmeden yine Sertaç hocama başvurdum, ek olarak bir de yeni yöntem uyguladı. Beni felçle, dilsiz bırakmayla tehdit eden tümörden bir kez daha kurtuldum, çok iyiyim. Doktorlarıma sonsuz teşekkürler” dedi.

Prof. Dr. İşlekel ’çift sağlamalı’ yöntem olarak anılan Bekir Burhan’ın ameliyatı hakkında şu bilgileri verdi:

"Tıpkı arabalarda kullanılanlar gibi bizim ameliyatlarda kullandığımız navigasyon cihazı da cerrahın üçüncü gözü diyebileceğimiz böyle bir cihaz. Bize yol gösteriyor, ameliyatı kolaylaştırıp riskleri minimuma getiriyor. Inflared ışıklarla çalışan cihazımız manyetik algılayıcı özelliği ile de Türkiye’de ilk ve tek. Bu cihaz bize hastanın ameliyat öncesi çekilen görüntülerini ameliyat esnasında kullanmamızı sağlıyor. Yani ameliyat öncesinde hastanın çektiğimiz MR görüntülerini navigasyon bilgisayarına yüklüyoruz, bize hastaya risk oluşturmadan tümörün yerini gösteriyor. Bu şekilde diğer yöntemlere göre çok daha küçük kesiler ile kafa kemiğinden küçük bir kapak kaldırılarak beyine ulaşılıyor. Tümörün sınırları net olarak belirlenip tümörün tam olarak çıkarılması, derin tümörlere beyine zarar vermeden ulaşmayı sağlıyor. Navigasyon bize sıfır hatayla ameliyat yapma olanağını, en az riskle tümörün tamamen çıkarılmasını sağlıyor. Navigasyon eşliğinde hastayı uyutmadan, onunla ameliyat sırasında konuşmamız ise hastanın fizyolojik merkezlerinin olası bir zarar görme noktasında bize geri adım attırmasını sağlıyor. Hastayı uyutmadan navigasyon eşliğinde ameliyat henüz Türkiye’de çok yeni bir uygulama. Bekir’e de uyanık cerrahi ile navigasyonu kullandık, çok daha radikal tümör çıkarmayı sağlayan bir teknik oldu. Bildiğim kadarıyla başka vaka yok; ayrıca bu görüntüleme yöntemleri komplikasyon riskini de azaltıyor."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile