Beyoğlu‘nda Nükleer Enerji Karşıtı Eylem

Galatasaray Lisesi‘nin önünde toplanan Greenpeace, Küresel Eylem Grubu ve Yeşiller Partisi‘nden oluşan yaklaşık 300 kişilik grup, ‘‘Nükleere Hayır,‘‘ HES‘lere Hayır,‘‘ ‘‘Termiklere Hayır,‘‘ ‘‘Petrole de Hayır,‘‘ ‘‘Başka bir enerji mümkün, Başka Bir Dünya Mümkün‘‘ yazılı pankartlar açtı ve sloganlar atarak kortej halinde Tünel Meydanı‘na kadar yürüdü. Eyleme Avrupa Parlamentosu Üyesi Yunanlı Mihalis Tremepulos da destek verdi. Grup adına açıklama yapan Tremepulos, ‘‘Çernobil‘deki nükleer kazadan çeyrek

asır sonra on binlerce ölü ve ciddi hasta, tamamen asgari güvenlik tedbirleriyle muameleyi bekleyen yarım yamalak gömülmüş yüzlerce ton yüksek derecede radyoaktif madde bizimle‘‘ dedi. Aradan geçen çeyrek asırda uluslararası toplumun Çernobil‘in etkilerini unuttuğunu savunan ve onlarca reaktör sipariş edildiğini ifade eden Tremepulos, bu siparişi verenler arasında Yunanistan‘ın 2007 sonrası Karamanlis Hükümeti‘nin de olduğunu söyledi.

Japonya‘daki Fukuşima kazasının ardından konunun yeniden gündeme geldiğini belirten Tremepulos, insanlığın nükleer enerjinin risklerinin farkına vardığını ve tekrar bir kaza olma ihtimalini ortadan kaldırmak istediğini belirtti. Tremepulos, 26 Mart‘ta Sofya‘da Balkan ülkelerindeki ve çevre sivil toplum kuruluşlarının biraraya gelerek, Türkiye, Bulgaristan, Makedonya, Arnavutluk ve Romanya‘daki nükleer santral projelerine karşı Balkan Anti Nükleer (BAN) Ağını kurduklarını söyledi.

Ardından grup adına basın bildirisini okuyan Küresel Eylem Grubu üyesi Nurhan Yüce, Çernobil‘de meydana gelen patlamanın ardından dönemin nükleer gücü Sovyetler Birliği‘nin radyoaktif serpintinin Avrupa‘ya yayılmasına kadar kazayı gizlediğini, böylece on binlerce kişinin öldüğünü, sızıntıdan 1 milyon insanın etkilendiğini ve serpintinin etkisinin halen sürdüğünü söyledi. Yüce, ‘‘Bu kaza yapmaz teknoloji harikası yüzünden, Türkiye de dahil olmak üzere bir nesil etkilendi‘‘ dedi.

Fukuşima felaketinden sonra Almanya, İsviçre, Çin, Venezüella‘nın nükleer enerji programlarını ciddi bir şekilde gözden geçirdiğini, siparişlerini iptal ettiklerini ve reaktörlerini kapattıklarını iddia eden Yüce, enerji tasarrufuyla, verimli teknolojilerle ve yenilenebilir enerjiyle hem fosil yakıtlardan, hem de nükleer tehlikeden kurtulabileceğini anlattıklarını dile getirdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu‘nun Japonya‘daki felaketi küçümsediğini ileri süren Yüce, nükleer patlamayla tüp patlamasının birbirine karıştırıldığını iddia etti. Hükümetten derhal nükleer enerjiden vazgeçtiğini açıklamasını isteyen Yüce, "Akkuyu‘ya, Sinop‘a, Türkiye‘nin ya da dünyanın herhangi bir yerine nükleer santral istemiyoruz, yaptırmayacağız. Sinop Çernobil; Akkuyu Fukuşima olmasın. Çernobil faciasında yaşanan

acılar ve ölümler insanlık tarihinde artık hiçbir şekilde tekrarlanmasın‘‘ diye konuştu.

Kalabalık, daha sonra yere yatarak "toplu ölüm" sahnesi canlandırdı.

Öte yandan, aynı saatlerde Taksim Meydanı‘nda toplanan Karadeniz İsyandadır Platformu üyeleri de, nükleer enerji karşıtı sloganlarla kortej halinde Galatasaray Lisesi‘ne kadar yürüdü. Burada grup adına platform üyesi tarafından okunan açıklamada, Çernobil faciasının dünyayı kasıp kavurduğu günlerde dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren‘in, ‘‘Biraz radyasyon kemiklere iyi gelir‘‘, ‘‘Başbakan Turgut Özal‘ın ‘‘Radyasyonlu çay daha lezzetlidir‘‘ dediklerini ve Sanayi Bakanı Cahit Aral‘ın da halkın huzurunda

radyasyonlu çay içtiğini savunarak, ‘‘Yıllar önce devlet tarafından işlenen bu suç, bütün ölümlere ve bilimsel verilere rağmen üstü örtülmeye çalışıldı‘‘ denildi.