Tanıtım ajansı sahibi de olan Çelik, Biga'nın tarihi dokusu kadar, domatesi, biberi, sütü, havası, balığı, kekiği ve insanının da bir değer olduğunu vurguladı.
''Ülkemizdeki turizm şehirlerinin markalaşma çalışmalarını yapıyorlar, bizler de Çanakkaleliyiz. Biga'mız da Çanakkale'nin giriş kapısı'' diyen Çelik, her yıl gelen milyonlarca turistin ilçeden geçtiğini söyledi.
Gelen turistlerin ilçede konaklamasını sağlayarak maddi ve manevi katkı sağlanabileceğine işaret eden Çelik, ''250 bin şehidimizi ziyaret etmek isteyen 2 milyona yakın kişi, Biga'dan geçiyor. Çanakkale Savaşları'nda önemli yer tutan Gümüşçay ve Karabiga beldelerimizde bulunan hastanelerimizi görmeye yüzlerce otobüsü buraya getirebiliriz'' dedi.
Çanakkale'nin, turizmde markalaşması konusunda marka değerlerini tespit ettiklerini, aynı uygulamayı Biga için de yapabileceklerini belirten Çelik, şöyle konuştu:
''Minia Çanakkale'yi Biga'mıza kazandırdığımızda onlarca otelin burada açılmasının yolunu açabiliriz. Karabiga, bölgemiz için çok önemli. Yine Biga'mızın ortasından geçen Kocabaş Çayı'mızı botanik parkı olarak yaptığımızda, buradaki kuş çeşitliliğini Japonya'daki botanik parkından daha ünlü yapabiliriz. Şu anda bir marka değeri yok, çünkü biz bunun üzerini örtmüşüz. Bunu başardığımızda Biga'ya büyük bir miras bırakabiliriz. Çevirmemizi, köftemizi, peynir tatlımızı, helvamızı satma garantisi veriyorum. Seyahat acentelerine bunu anlatıyorum.''
Muhabir : Serten Akkaya / Fikriye Susam Uyar
Yayıncı : Haluk Yüksel
Biga'nın Marka Şehir Yapılması
Zirve Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Metin Çelik, Biga İş Adamları Derneği üyelerine, Biga'nın marka şehir haline getirilmesi için neler yapılması konusunda bilgiler verdi.