Bik Genel Kurulu Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Arslan Açıklaması

Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Kurulu Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan, "Gazetecilik mesleğinde toplumun beklediklerini yerine getiren bir sistem kurulsun istiyoruz. 3'lü sac ayağına oturan bir şura düzenlenmesinden yanayız" dedi.

Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, BİK'i eli sopalı, "otur kalk" diyen bir kurum olmaktan çıkararak, yüzü daha yumuşak bir kurum algısını yerleştirmek istediklerini söyledi.

Bu çerçevede mevzuatın içerisindeki buyurucu yaklaşımlardan öte, geliştirici ve teşvik edici yaklaşımları hakim kılmaya çalıştıklarını belirten Arslan, ilk defa gazeteciler cemiyetlerine yapılan yardımların, İstanbul, İzmir ve Ankara'dan Anadolu'ya yayılmasını temin ettiklerini aktardı.
Türkiye'nin her yerinde sütun, santim tanımını standart hale getirdiklerini anlatan Arslan, şunları kaydetti:
"Böylece Sayıştay ile kurumlar ve gazeteler arasında oluşan sürtüşmeleri engellemiş olduk. Abone sisteminin daha çok yaygınlaşmasını sağladık. Sigorta ve vergi borçları, ana görevlerimiz olan tiraj, yüz ölçümü ve personelle alakalı konuların dışındaki 'mahsup' dediğimiz ceza sistemini sınırlamış ve ilk defa olmak üzere uyarı mekanizmasını getirmiş olduk. BİK, Türk Medyası için ve onu desteklemek için var olan bir kurumdur. Bugüne kadar Anadolu basını ihmal edilmişti. Biz de İstanbul, İzmir ve Ankara'yı geriletmeden Anadolu'yu öne çıkarmaya dönük bir strateji güttük. Bundan sonra da gütmeye devam edeceğiz."
- "Mücadelemiz kararlılıkla sürecek"
Arslan, yakın geçmişte icra iflas kanununda yapılacak değişiklikle UYAP üzerinden icra ilanlarının verilmesinin planlandığını belirterek, gazeteler üzerinden de verilmesini temin edecek strateji yürüttüklerine işaret etti.
"Kamu, gazetelere kaynak aktarsın, gazeteler de buradan rahat etsin" anlayışında olmadıklarının altını çizen Arslan, şöyle devam etti:
"Gazetecilik alanında toplumun beklediklerini yerine getiren bir sistem kurulsun istiyoruz. 3'lü sac ayağına oturan bir şura düzenlenmesinden yanayız. Bir tarafta TRT, AA, BİK, BYEGM, RTÜK ve TİB, bir tarafta meslek örgütleri, gazete ve televizyon sahipleri, diğer tarafta da üniversitelerin olduğu, Türk Ceza Kanunu ve basınla ilgili mevzuatın tamamının ele alınacağı, kısa, orta ve uzun vadede mesleğimizi ele alan bir şuranın yapılması için gayret edeceğiz."
Türkiye'de iletişim fakültelerinin sayısının arttığını dile getiren Arslan, iletişim fakültesi mezunlarının mesleğe kazandırılmasına ilişkin güçlükler yaşandığını aktardı.
İletişim Fakültesi mezunlarının Anadolu'daki gazete, radyo ve televizyonları seçmek isteseler bile yeterli ücreti alamadıkları için çalıştıkları kurumda kalamadıklarını vurgulayan Arslan, "Bir taraftan eğitim yapıyoruz ama o eğitimli insanları da asıl bulunmaları gereken mecralarda istihdam edemiyoruz. Anadolu'da bizim dündeki değerlerimizi yarına taşıyacak bir medya var. Onun varlığı aslında toplumun değerlerinin sürdürülebilirliği açısından son derece önemli. Bu çerçevede mücadelemiz kararlılıkla sürecek" diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile