Birtakım temaslarda bulunmak için Bolu'ya gelen Karaca, Bolu Valisi Aydın Baruş'u makamında ziyaret etti. Karaca'ya ziyaretinde, BİK Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey, İlan Hizmetleri Müdürü İdris Çam, BİK Bolu Şube Müdürü Ümit Kızıltepe, BİK Sakarya Şube Müdürü Ömer Faruk Çakır da eşlik etti.
Karaca'nın ziyaretinden dolayı memnun olduklarını ifade eden Bolu Valisi Aydın Baruş, "İlimizdeki yerel basınımız Bolu için çok faydalı hizmetler vermekte. Vatandaşımızın sorunlarını bizlere aktarmada önemli bir rol üstlenmekte" şeklinde konuştu.
Baruş, basın mensuplarına ifa ettikleri bu görevden dolayı teşekkür ederek, "Yerel basınımızın daha güçlü olması, daha kuvvetlenmesi için de Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğünün görüşleri çerçevesinde gerekli çalışmalar yürütülmektedir. Tüm basın mensubu arkadaşlarımıza geldikleri için, ilgi gösterdikleri için teşekküre diyorum" diye konuştu.
BİK Genel Müdürü Yakup Karaca ise kendisini kabul ettiği için Vali Baruş'a teşekkür ederek, "Yerel basınımızla ilgili olumlu düşüncelerinden dolayı sizleri tebrike deriz. Bizlerin de sayın valimizin işaret ettikleri gibi sizlerin halkla kamu arasındaki oluşturmuş olduğunuz bu köprüyü daha da sağlamlaştırmak için kurum olarak üzerimize düşen vazifeler var. Bunları iyi şekilde ifşa etmek için çalışıyoruz. İnşallah zaman içerisinde ülkemizin kalkınmada almış olduğu mesafelere paralel olarak basın sektörümüzün daha iyi imkanlara ve şartlara kavuşturulması yönünde çalışmalarımız, projelerimiz olacak. İnşallah bunları başarmak nasip olur" şeklinde konuştu.
Karaca, daha sonra Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'ı makamında ziyaret ederek kurumun çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Yakup Karaca, resmi kurum ziyaretlerinin ardından Karacasu Beldesinde bulunan bir otelde yerel basın temsilcileri, imtiyaz sahipleri ve yazı işleri müdürleri ile bir araya geldi.
Burada yaptığı konuşmada, Basın İlan Kurumunun faaliyetleri ve çalışma sistemi hakkında bilgiler veren Karaca, amaçlarının, kalkınmaya çalışan ve kendisini gelişmiş ülkelerin arasında görmek isteyen Türkiye'nin, toplumunun kalkınmasında ve gelişmesindeki önemini düşünerek basına destek olmak olduğunu söyledi.
Toplum içinde yer alan "Basın emir almaz" diye bir tabir olduğuna dikkat çeken Karaca, "İşin içine para girerse emir de alır her şeyi de alır. Bunu mümkün olduğu kadar heder etmemek için herkese eşit mesafede duran bir mekanizma geliştirilmiştir. Basın İlan Kurumunun üzerinde durduğu, resmi ilanların yayınına aracılık etmek ve bu hizmetin ayrılmaz parçasını oluşturan siz gazetelerin oluşturduğu bir sistem var. Bu sistem içinde bizim bu organizasyonun yürütülmesinde ve faaliyetlerin işlemesinde bir rolümüz var" ifadesini kullandı.
Karaca, daha önceki dönemlerde gazetecilere verilecek paraların cep harçlığı şeklinde planlanarak hesaplandığını ifade ederek, "Bütçeler kabul edilip onaylanırken, 'Gazetelere ne kadar dağıtılacak?, Bunları kim dağıtacak' şeklinde yapılıyordu. Bizdeki tamamıyla farklı bir yapı. Gazetecilik performansını değerlendiriyor. Herkese eşit para verilmiyor. Tirajınıza bakılıyor. Baskı kaliteleri, çalıştırdığınız asgari kadro gibi kontenjan sistemimiz var. Fakat ne yazık ki bütün bunlar belirli bir yere getirmiş. Ama esas gelmesi gereken yere getirmiş mi? Bunu söylemek mümkün değil. Bunda bir kusur ya da eksiklik varsa siz gazetecilere indirgeyecek halde değiliz. Bu toplumsal bir hadise" diye konuştu.
Basın sektörünün Türkiye'deki diğer sektörlerde olduğu gibi hükümetlerin kalkınma planlarında ve programlarında yer alması gerektiğinin altını çizen Karaca, şunları söyledi:
"Bu konunun ciddi bir şekilde ele alınıp ihtiyaçlarının görüşülmesi gerekiyor. Başta gazete sahipleri olmak üzere objektif şekilde tartışılarak, sorunlarının tespit edilip, ortak bir mutabakata varılarak, ortaya konulup onun plan ve programlara aksettirilmesi ve devletin izlediği politikalarda yerini alması çok önemlidir diye düşünüyorum. Ülkemizde en ücra ilimizde ilçemizde bile gazeteler basılıp dağıtılıyor. Ama bunların bir kaydı yok. İstatistik anlamda bunların uluslararası standartlarda verileri derleyip toparlayamıyoruz. 2015 yılına gelmiş bir Türkiye'de bu utanılacak bir durum. Bunlar tıpkı gazetecilerimizin diğer sorunları gibi haledilmesi gereken sorunlar. Bunun da yolu belli. Hükümetlerin plan çalışmaları döneminde bizlerin de gazeteciler olarak bir şekilde varlığımızı hissettirip, devletin diğer sektörlere verdiği imkan, imtiyaz ve teşvikleri almalıyız. Devletin bizi sayması lazım. Ne kadar katma değer üretiyoruz, ne kadar istihdam var, ne kadar ürün veriyoruz? Bunları bilmesi lazım."
Karaca, daha sonra, yerel basın temsilcileri, yerel gazete imtiyaz sahipleri ve yazı işleri müdürlerinin sorunlarını dinledi.
BİK Genel Müdürü Karaca, Bolu'da Açıklaması
Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Yakup Karaca, "Hükümetlerin plan çalışmaları döneminde bizlerin de gazeteciler olarak bir şekilde varlığımızı hissettirip, devletin diğer sektörlere verdiği imkan, imtiyaz ve teşvikleri almalıyız" dedi.