Bilecik Ertuğrulgazi Camii'nin Temeli Atıldı

Bilecik Ertuğrulgazi Camii'nin Temeli Atıldı

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Osman Tıraşçı, Cuma namazları sonrası camilerde toplanan paralara değinerek, "Bazen kimi kardeşlerimiz, ’Bu Cuma günü de para vermeden namaz kılmadık diyenler oluyor. Sakın böyle bir şey düşünmeyin. Bırakın söylemeyi, düşünmeyin. Çünkü bu camileri imar etmek bizim imanımıza işaret eder. Küçük büyük demeden hayrımızı, infakımızı yapalım" dedi.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Osman Tıraşçı, Bilecik’te Ertuğrulgazi Cami temel atma törenine katıldı.

Törene, Tıraşçı’nın yanı sıra Bilecik Valisi Bilal Şentürk, AK Parti Bilecik Milletvekili Selim Yağcı, Bilecik Belediye Başkanı Nihat Can, AK Parti Bilecik İl Başkanı Fikret Karabıyık, Bilecik İl Müftüsü Necati Akkuş, Bilecik Şeyh Edebali Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Uysal Ağaoğlu, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok vatandaş katıldı.

"Geçmişte ecdadımızın kurduğu vakıfların ortaya çıkması da bu iki kelimenin tezahürüdür"

Açılış öncesi ilk olarak söz alan Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İlyas Terelelli, Kur’an-ı Kerimde iki tane kelimenin çokça geçtiğini anlatarak, "Birincisi infak kelimesi, diğeri de ihsan kelimesi. İnfak, Allah yolunda malını harcamak demektir. İhsan da iyilik yapmak demektir. Bu iki kelime Kur’an’da çokça zikredilir. Bazen de bir ayette ikisi birden geçer. Geçmişte ecdadımızın kurduğu vakıfların ortaya çıkması da bu iki kelimenin tezahürüdür. Vakıflar bundan ortaya çıkmıştır. Onu ifade etmek istiyorum. Burada temelini atacağımız camii de işte bu infak yani Allah yolunda harcamak, malını sarf etmek" dedi.

"Kuran’ı Kerim de biz insanların Müslümanların nelerle sorumlu olduğumuza dair ayetler yer almaktadır"

Ardından konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Osman Tıraşçı ise; "Bizler hepimiz Allah’ın yaratmış olduğu varlıklarız. O varlıklar içerisinde seçilmiş, özenle halk edilmiş çok farklı güzellikleri, özellikleri, becerileri olan varlıklarız. Yani insanız. Cenabı Hak biz insanlara öylesine bir muhabbet ve sevgi duyuyor ki, bu dünyaya gönderirken kendi başımıza kalmayalım, yolumuzu yönümüzü tayin edelim, yanlışlara düşmeyelim, ayağımız herhangi bir yere takılıp düşmeyelim diyerek yolumuzu aydınlatmak, yönümüzü bulmak için bizi bir dine mensup olmaya davet etmiş. O yetmemiş peygamber göndermiş. O yetmemiş kitaplar göndermiş. Ta ki biz ifade etmeye çalıştığım gibi yanlışa düşmeyip dünyaya gelirken nasıl tertemiz isek, ebedi âleme göç ederken de aynı temizlik içerisinde, huzuruna varalım diye. Din insanları bu dünyada mutlu etmek, huzurlu kılmak için gönderilmiş olan ilahi bir sistemdir. İlahi kanunlar bütünüdür. İşte bu dinin yüce kitabı Kur’an-ı Kerim de biz insanların Müslümanların nelerle sorumlu olduğumuza dair ayetler yer almaktadır, Cenabı Hakkın emri olarak" dedi.

"Mekke’den Medine’ye göç eden Peygamber efendimizin Medine’ye gelir gelmez bir mescit inşa etmeye karar verdi"

Tıraşçı, konuşmasının devamında Mekke’den Medine’ye göç eden Peygamber efendimizin Medine’ye gelir gelmez bir mescit inşa etmeye karar verdiğin anlatarak, "Bedenle yapılan ibadetlerin en başında hiç şüphesiz namaz ibadeti gelmektedir. Namaz sevgili peygamberimizin bize tarif buyurduğu şekilde ifa edilen secdesi olan, rükûsu olan, kıyamı olan bir ibadettir. İnsanın yaratılışından bu yana bütün toplumlar, bütün din mensupları ibadetlerini belli mekânlarda yapa gelmişlerdir. Her ne kadar bizim dinimizde ibadet her yerde yapılıyor ise 13 yıllık sıkıntılı bir Mekke döneminden sonra Medine’ye göç eden peygamberimizin Medine’ye gelir gelmez bir mescit inşa etmeye karar vermesi ve bunu kısa zamanda kendisinin de bizzat çalışarak tamamlamış olması bizim inancımızda mescitlerin yani secde yapılan yerlerin ibadet yapılan, namaz kılınan yerlerin ne kadar önemli olduğunu göstermek. Hele bir de peygamberimiz daha dinlenmeye dahi fırsat bulamamışken mescidin temelini atıp onu kısa zamanda tamamlamış olması dinimizde mescidin ibadet yeri olarak ne kadar önemli olduğunu bize göstermiştir. Bu bakımdan Hz. Adem Aleyhisselam’ın inşa ettiği Kabe’i Muazzam’dan daha sonra İbrahim Aleyhisselam’ın tamir ederek bütün müminlerin kıblegâhı olan Kabe-i Muazzama’dan Beytullah’tan sonra bütün Müslümanlar yaşadıkları yerlerde küçük büyük mescitler camiler ibadet yerleri inşa etmişlerdir. Ecdadımız Osmanlı bunun da ötesine geçerek camileri birer sanat eseri haline getirmiş İslam’ın temel sembollerinden biri haline getirmiştir. Allah hepsinden razı olsun. Bizler de onların torunları ve mirasçıları olarak imkânlarımız ölçüsünde insanlarımızın yaşadığı her yerde küçük büyük camiler, mescitler inşa ettik. Oralarda ibadetlerimizi ifa etmeye çalıştık" ifadelerine yer verdi.

"Küçük büyük demeden hayrımızı infakımızı yapalım"

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Osman Tıraşçı konuşmanın sonunda Cuma Namazı sonrası camilerde toplanan yardımlara değinerek, "Bugün burada temelini atacağımız ve inşallah müftümüzün de ifade ettiği gibi bir yıla varmadan teslim edileceğini, tamamlanacağını umduğumuz bu mabedin de hayırlı olmasını Cenabı Haktan niyaz ediyorum. Gerek maddi, gerekse manevi katkıları olan bütün kardeşlerime Başkanlığımız ve şahsım adına şükranlarımı arz etmek istiyorum. Biraz önce mütevelli heyeti 2’nci başkanımızın da ifade ettiği gibi bu caminin ve mescidin ve bütün camilerimizin inşasına yapılan katkılar infak olarak değerlendirilir bizim dinimizde ve yüce kitabımızda. Hatta Cenabı Hak infak olarak her neyi infak etmişseniz hayır olarak Allah onu sizin adınıza sevap olarak yazar. Yaptığınız şeyler Cenabı Hak nezdinde sevap hanenize kaydedilir’ buyruluyor. Bunun için ben zaman, zaman şuna da değinmeden geçemeyeceğim. Bazen camilerimizde, gerek camilerimiz için, gerekse benzer çalışmalar için hayrî hizmetler için yardımlarınıza müracaat ediliyor. Bazen kimi kardeşlerimizin de ’Bu Cuma günü para vermeden namaz kılmadık’ diyenler oluyor. Sakın böyle bir şey düşünmeyin. Bırakın söylemeyi, düşünmeyin. Çünkü bu camileri imar etmek bizim imanımıza işaret eder. Müslüman olduğunuza işaret eder. Biraz önce programın başında Kuran’ı Kerim okuyan kardeşimiz ona işaret etti. Camileri mescitleri ancak Allah’a iman edenler, ahrete inananlar, namazlarını dosdoğru kılıp, zekâtlarını verenler imar eder’ buyurur. Dolayısıyla sakın, sakın veremesek bile zihnimizden böyle bir şey geçmesin. Böyle şeyler düşünmeyelim. Küçük büyük demeden hayrımızı infakımızı yapalım" dedi.

Konuşmanın ardından, tamamlandığında bin 400 kişinin aynı anda ibadet edeceği, eskisi yıkılarak aynı yere yaptırılacak Gazipaşa mahallesindeki Ertuğrul Gazi Camii’nin dualar ve kesilen kurbanla temelleri atıldı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile