Dr. Acarer, bazı ziyaretlerde bulunmak için geldiği Çanakkale'de, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 22 Kasım 2011 tarihinde Türkiye'de uygulamaya başlanan ''Güvenli İnternet'' hizmetinden faydalanan abone sayısının 600 bini geçtiğini söyledi.
Sayı ile ilgili bir iddialarının olmadığını, isteyenin güvenli internete geçebileceğini ifade eden Acarer, ''Geçmediyseniz kimse size 'Geçeceksiniz veya şu profillerden birini tercih edeceksiniz' diye bir şey söylemedi'' diye konuştu.
Acarer, Türkiye'de bazı şeylerin çarpıtıldığını, ''Güvenli İnternet'' kararını aldıktan sonra 9 ay boyunca bunun sansür olmadığını, zorunlu olmadığını anlatmaya çalıştıklarını belirtti.
Güvenli İnternet'in, seçime bağlı olduğunu dile getiren Acarer, ''Bu hizmet, isteyenin kullanacağı bir seçenektir, bir tüketici hakkıdır. Türkiye'de güvenli internete karşı yapılan yayınlar, AB'de ve Avrupa Komisyonu'nda da yankı bulunca çok defa gittik. Bunları anlatmaya çalıştık. Dedik ki, tamamen tüketici hakkıdır, seçime bağlıdır, zorunlu değildir'' şeklinde konuştu.
Son AB'nin son İlerleme Raporu'nda, Güvenli İnternet'le ilgili olumsuz hiçbir şeyin yer almadığına dikkati çeken Acarer, Türkiye'de konunun bilerek ya da bilmeyerek çarpıtıldığını savundu.
''Güvenli İnternet'e geçişte 4 ay oldu, eğer sitelere yasak gelseydi şimdiye kadar olurdu. Söylenenler olurdu, siteler kapatılırdı, 4 ay beklenmezdi'' diyen Acarer, bu süre içinde bunu anlatmaya çalıştıklarını kaydetti.
Güvenli İnternet'in tamamen tüketicinin tercihi olduğunu, insanların istedikleri gibi kendi sitelerini seçebileceklerini yineleyen Acarer, ''Seçsinler, kimse engellemiyor ki şu anda. Siz isterseniz, 'Güvenli interneti istemiyorum' dersiniz, 'Ben kendi filtremi kullanacağım' dersiniz, kullanırsınız'' dedi.
-''Türk halkının önemli bir kısmı içerik konusunda çok hassas''-
Çok sayıda filtre olduğunu da anlatan Acarer, şöyle devam etti:
''Güvenli İnternet, her şeyden önce ücretsizdir, hızınız düşmez, giriş-çıkış çok kolaydır. Güvenli İnternet'e çok basit bir şifre ile giriyorsunuz, profiller arasında istediğinizi değiştiriyorsunuz. Çocuk Profili'ne, Aile Profili'ne geçiyorsunuz, hatta dışarı çıkıyorsunuz, tekrar. Profillerin içinde seçimler yapıyorsunuz, oyun siteleri, sosyal paylaşım siteleri, bunlar kullanıcı odaklı bir şey. Bu tüketici hakkı.''
Türkiye'nin, Avrupa'da interneti en çok kullanan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Acarer, ''Türkiye ilk üç sırada hatta bazen birinci oluyor. Sosyal paylaşımda ise dünyada, 4 ya da 5. sırada. Yani o kadar yoğun kullanıyoruz biz. Bunu eleştirmek ya da methetmek için söylemiyorum. Bir realiteden bahsediyorum. Türk halkı içerik konusunda hassas. Avrupa'da içerik ile yapılan şikayetler her ülke için yaklaşık yıllık 10 bini geçmiyor. Diğer ülkelerde ise 5 bin, 10 bin gibi. Türkiye'de ise yıllık 210 bin. Çok büyük bir rakam. Demek ki Türk halkının önemli bir kısmı içerik konusunda çok hassas. O zaman ne yapıyor, içerik konusundaki rahatsızlığını dile getiriyor, 'bunu engelleyin' diyor. En azından böyle bir kesimin talebini ihtiyacını karşılayacak bir durumdur bu. O yüzden tüketici hakkıdır diye düşünüyorum'' dedi.
-''En güvenlisi Çocuk Profili''-
Dr. Tayfun Acarer, Güvenli İnternet'e geçişin çok kolay olduğunu bunu daha da kolaylaştırmak için sisteme ''SMS'' ile girişin sağlandığını hatırlattı.
Acarer, şunları kaydetti:
''Mesela diyorsunuz ki, 50-50 Çocuk Profili, 50-51 Aile Profili'dir, 50-52 Güvenli İnternet'in dışına çıkmaktır. Sabah çalışıyorsunuz, çocuk profilinde bıraktınız güvenli interneti. Akşam geldiğinizde de Aile Profili'ne geçtiğiniz veya tamamen güvenli internetin dışına çıktınız. Bu profiller her ne kadar aileyi korumaya yönelik görünseler de aslında Çocuk Profili'nde -belki onun adını da değiştirmemiz lazım- aldatmaca denen internetteki tabiriyle 'oltaya takmak' olayının olması mümkün değil. Mesela 'x' bankasının ana sayfası geliyor önünüze ama o bankanın gerçek sayfası değil. Adam aynısını koymuş. Hesabınızdaki işlemleriniz nedeniyle sizin birtakım bilgilerinizi alıyor. Bunlar her zaman başınıza gelmesi mümkün şeyler. Ama Çocuk Profili'nde bunlar olmaz. Bu nedenle pek çok şirket ve kişi, finansal işlemlerinde Çocuk Profili'ni kullanmaya başladı.
Çünkü orada aldatmaca diye bir olay söz konusu değil. Orada tam gerçekler var.' '
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Acarer Açıklama Yaptı
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer, Türk insanının internet içeriği konusunda çok hassas olduğunu belirterek, ''Avrupa'da, içerikle ilgili yapılan şikayetler, her ülke için yaklaşık yıllık 10 bini geçmiyor. Türkiye'de ise yıllık 210 bin. Çok büyük bir rakam'' dedi.