Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün, Konya'da

KONYA - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "1 milyar dolar çok büyük paraydı eskiden. Hatırlar mısınız; 10 sene evvelki gazete manşetlerini... IMF'nin 1 milyar doları serbest bırakması gazetelerde manşet olurdu. Bütün siyasi haberlerin önüne geçerdi. Şimdi 1 milyar dolar yine büyük para ama Türkiye'nin hayır hasenatı bile değil" dedi.

Ergün, Selçuk Üniversitesi'nde düzenlenen "Üniversite Sanayi İşbirliği Bölgesel Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 10-11 yılda katettiği mesafeyi, bunu görmek istemeyenler hariç, herkesin kabul ettiğini söyledi.

Özellike son 10 yılın muhasebesinin çok iyi yapılması gerektiğini ifade eden Ergün, şunları kaydetti:

"Hukukta, demokraside, insan hakları, bilim, teknoloji ve gelir düzeyinde çok mesafe aldık ama geldiğimiz yer orta düzeydir. Teknoloji üretiminde orta sıradayız. Gelir düzeyimiz orta. Burası bizi tatmin de edebilir. 'Oh ortalarda bir yerde, ne güzel' diyebiliriz. O zaman vasat bir ülke olursunuz. Toplum olarak da böyle oluruz. Geldiğimiz mesafeyi çok önemsiyoruz ama yeterli bulmuyoruz. Yeni bir hamle yapmamız lazım. Yeni bir sıçrama yapmanın zamanıdır, her açıdan. Hepimiz geleceğe daha fazla odaklanmalıyız. Potansiyelimizi de dikkate alarak, gerçekçi, ulaşılabilir hedefler koymak durumundayız. Onun için Ar-Ge harcamalarının milli gelir içindeki payını yüzde 3'e, üretimimiz içindeki yüsek teknolojili ürünlerin payını da en az yüzde 20'ler seviyesine çıkarmamız lazım."

Ergün, yüksek hedeflere ulaşmak için en fazla eğitim ile bilim ve teknolojiye önem verilmesi gerektiğini, öne çıkan konunun üniversite sanayi işbirliği olduğunu dile getirdi.

Bu konuda üniversite ve sanayicilere çok önemli işlerin düştüğünü vurgulayan Ergün, "Bu işbirliğiyle, tarafların yana yana gelip, çay kahve içtiği toplantılardan bahsedilmiyor. Sanayici parayı kazanmış, 'üniversiteye katkımız' olsun diye 'fakülte yaptırayım, adımı versinler, plaket veya fahri doktora ünvanı versinler' diye düşünüyor. Bu da bir işbirliği ama çok yüzeysel. Biz daha derin işbirliğinden bahsediyoruz" diye konuştu.

Ergün, Türkiye'yi zengin edecek şeyin yerin altında olmadığını, yer altındaki zenginliklerin ancak ihtiyaçların bir bölümünü karşılayacağını vurguladı.

-"Alın teri kutsal ama tek başına adamı zengin etmeye yetmiyor"

Türkiye'nin en büyük potansiyelinin insan kaynağı olduğuna dikkati çeken Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsanımızın alın teri, kas ve bilek gücü mü bizi zengin edecek? Bugünkü dünyada bunlar da zengin etmez. Alın teri kutsal ama tek başına adamı zengin etmeye yetmiyor. Aklımızı terletmek mecburiyetindeyiz. Akıl teri için üniversite sanayi işbirliği önemli bir argüman. Onu terleteceğiz ki oradan teknoloji ve zenginlik çıkacak. Bakanlık olarak her türlü projeye destek veriyoruz. Yeter ki proje getirin, işe yarasın. Sınır yok. Türkiye artık eski Türkiye değil. Kaynaklarımız var. Eskiden böyle konuşamazdık. 'Sen 100 milyonluk proje getir, 75 milyonu benden' diyebilir miydik? Diyemezdik. 1 milyar dolar çok büyük paraydı eskiden. Hatırlarmısınız; 10 sene evvelki gazete manşetlerini... IMF'nin 1 milyar doları serbest bırakması gazetelerde manşet olurdu. Bütün siyasi haberlerin önüne geçerdi. Şimdi 1 milyar dolar yine büyük para ama Türkiye'nin hayır hasenatı bile değil. Türkiye'nin hem resmi, hem de sivil toplun örgütlerinin dünyada dağıttığı hayır hasenat birkaç milyar doları buluyor. İmkanlarımız var. Bunları çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor."

Ergün, Türkiye'nin hem haberleşme hem de gözlem uydularını kendisi yapabilecek duruma geldiğini, şimdi fırlatma teknoljileri üzerinde çalıştıklarını aktardı.

-"Uzayda güçlüyseniz yeryüzünde de güçlü oluyorsunuz"

Türkiye'nin 10 yıl içinde haberleşme uyduları yapan, başkası için üreten ve fırlatan ülkelerden biri olacağının altını çizen Ergün, sözlerine şöyle devam etti:

"Bunu çok daha evvelden yapmamız gerekiyordu. Uzayda uydusu olanlarla olmayanlar arasında çok fark var. Güçleri aynı değil. Uzayda güçlüyseniz yeryüzünde de güçlü oluyorsunuz. Çünkü dünyaya yukarıdan bakıyorlar. Dünyanın önünü, arkasını, fırsatlarını ve tehditlerini aynı anda görme imkanına sahipler. O, dünyanın röntgenini, ultrasonunu çekip, nerede doğalgaz, kömür ve petrol var biliyor. Bu bilgiler onların ekonomik ve siyasi kararlarını etkiliyor. Olaylara yukarıdan bakmayı bilenler doğru karar alır. Bu işleri bunun için çok önemsiyoruz. Yoksa orta düzey teknoloji, orta düzey demokrasi devam eder. Bunu da kamu, sanayi, üniversite hep birlikte yapmalıyız."

Daha sonra Konya Büyükşehir Belediyesi ve TÜBİTAK tarafından yaptırılan Bilim Merkezi'nde incelemelerde bulunan Ergün, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek'ten bilgi aldı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile