Anadolu Aslanları İşadamları Derneğinin (ASKON), Ankara'da gerçekleştirilen "Nitelikli Üretim" temalı 9. Divan Toplantısında konuşan Işık, ASKON'un zor dönemlerde ülke geleceği adına önemli roller üstlendiğine işaret etti.
Işık, ülkelerin farklı ekonomik kriterlere göre değerlendirildiğini dile getirerek, Türkiye'nin orta-yüksek gelir grubuna 50 yılda geçebildiğini, bu sürenin Güney Kore'de 17 yılda tamamlandığını anlattı.
Türkiye'nin son birkaç yıldır "orta gelir tuzağı"nın tam ortasında olduğuna dikkati çeken Işık, "Türkiye şu anda orta gelir tuzağına düşmüş bir ülke. Türkiye mutlaka yüksek gelir grubuna dahil olan ülkeler arasına yükselmeli. Türkiye, kişi başına düşen milli gelirde 12 bin 275 dolar seviyesini yakalarsa, o zaman yüksek gelir grubu üyesi bir ülke olacak" diye konuştu.
Işık, avro/dolar paritesindeki değişiklik ve doların bütün dünya para birimlerine karşı değer kazanması nedeniyle 2015'te kişi başına düşen milli gelirin, 2014'e göre biraz daha aşağıda olabileceğini, bu noktada 10 bin doların altında bir rakamla 2015'in kapatılacağını söyledi.
2023 hedeflerine giden süreçte yoğun çabalar gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Işık, Türkiye'nin 1 Kasım seçiminde ortaya çıkan tablodan aldığı güçle gelecek 4 yılda yüksek büyüme oranlarını yakalaması gerektiğini ifade etti.
Işık, Türkiye'nin artık sürümden kazanarak, ucuz iş gücünden faydalanarak büyüyemeyeceğinin altını çizerek, bundan sonra katma değeri yüksek ürünlere odaklanılması gerektiğini dile getirdi. Türkiye'nin üretimde niteliğini artırma zorunluluğu bulunduğuna işaret eden Işık, inovatif üretim anlayışını üretimin merkezine yerleştirmek gerektiğini bildirdi.
Geleceğin teknolojilerine yatırım yapmanın büyük önem taşıdığını söyleyen Işık, Türkiye'nin endüstrisini buna göre hazırlaması gerektiğini, Bakanlık olarak bu doğrultuda yoğun çalışmalar yaptıklarını aktardı.
- "Yerli otomobil, Türkiye'nin teknolojiyi yakalaması noktasında çok önemli"
Bakan Işık, yerli otomobile sadece Türkiye'nin bir markası olsun anlayışı ile bakmadıklarını anlatarak, "Yerli otomobili yaptığımızda Türkiye'nin bir markası olacak. Bütün bilgi birikimi ve fikri mülkiyet hakları Türkiye'nin olacak. Hedefimiz, üretimin yüzde 85'in üzerindeki kısmının Türkiye'de yapılması. Ama aynı zamanda geleceğin teknolojilerinde Türkiye'nin varlığı için de çok önemli bir adım atılacak" ifadelerini kullandı.
Otomobil değişikliğinde ciddi bir paradigma değişikliği olduğuna değinen Işık, şöyle dedi:
"Türkiye bir yerli marka üretemezse, otomotiv sektöründe tedarikçi olmaktan kurtulamayacak ama bir veya birden fazla üretir de yeni teknolojileri uygulamayı başarırsa işte o zaman Türkiye'deki sektör geleceğe güvenle bakacak. Otomotiv stratejik bir sektör konumunda yükselecek. Bu açıdan biz yerli otomobili bir teknoloji geliştirme platformu olarak değerlendiriyoruz."
Işık, sektörün elektrikli otomobillere doğru kaydığını belirterek, elektrikli otomobillerde en önemli parçanın batarya olduğunu söyledi. TÜBİTAK'ta batarya konusunda iyi bir teknoloji olduğunu ifade eden Işık, Türkiye'nin fırsatı değerlendirmesi durumunda batarya üretip satan bir ülke haline gelebileceğini dile getirdi. Bataryanın çeşitli alanlarda kullanıldığına dikkati çeken Işık, batarya üretimi ve ihracatının ülke adına önemli bir kazanç oluşturabileceğini belirtti.
Nitelikli üretimde en önemli ham maddenin nitelikli insan kaynağı olduğunu anlatan Işık, bunu yetiştirecek bir eğitim anlayışını da adım adım hayata geçirdiklerini ifade etti.
Hükümet olarak en önemli önceliklerinin ekonomi olduğunu kaydeden Işık, yapısal reformların öneminin altını çizdi.
- "Bilişim Vadisi, Ar-Ge ve inovasyona önemli katkı sağlayacak"
Işık, nitelikli üretimin Ar-Ge ve inovasyon olmadan gerçekleşemeyeceğini belirterek, yaptıkları çalışmalarla 2002 yılında iki olan teknopark sayısını 63'e çıkardıklarını, buralarda 3 binin üzerinde şirket ile 35 bin nitelikli çalışanın bulunduğunu bildirdi.
Bu doğrultuda Bilişim Vadisi'ni de süratle hayata geçireceklerini anlatan Işık, "Körfez geçiş köprümüz 2016 yılının nisan ayında hizmete giriyor, Bilişim Vadimizin ilk etabı da en geç 2016 yılının temmuz ayında kapılarını açıyor. Burası tamamen bittiğinde Türkiye'nin Ar-Ge ve inovasyon sistemine çok önemli katkılar sunacak" dedi.
Işık, Ar-Ge merkezi sayısınında son 1,5 yılda yüzde 50 artarak 227'ye yükseldiğini ifade ederek, Türkiye'nin Ar-Ge'ye ayıracak kaynak sorunu bulunmadığını ancak proje kalitesi sıkıntısı yaşandığını belirtti. Işık, sanayi ve ticaret odalarını proje birimi kurma noktasında göreve çağırdı.
- "TÜBİTAK'ı yeniden yapılandıracağız"
Bakan Işık, pazartesi günü Ekonomi Koordinasyon Kuruluna bir Ar-Ge Reform Paketi sunacaklarını söyleyerek, "Bugüne kadarki Ar-Ge uygulamalarının tamamını gözden geçirdik. 2016 yılı bütçesinin ardından TBMM'de görüşülmesini arzu ettiğimiz ilk paketlerden biri bu olacak" değerlendirmesinde bulundu.
Üniversite-sanayi işbirliğini daha verimli hale getirecek çalışmaları hayata geçirmek istediklerini anlatan Işık, yeni düzenlemeyle üniversite hocalarının yaptıkları Ar-Ge sonucunda elde edilen gelir vergisini almayacaklarını, kesintiyi de yüzde 15'le sınırlandıracaklarını, bu çalışmayı da yakında Bakanlar Kuruluna sevk edeceklerini bildirdi.
Işık ayrıca, Üretim Reform Paketi hazırladıklarını, bu kapsamda OSB'leri yeniden yapılandıracaklarını ve OSB'lerin sorunlarını giderecek düzenlemeleri hayata geçirmek istediklerini söyledi.
TÜBİTAK'ı da yeniden yapılandırmak istediklerini belirten Işık, "TÜBİTAK'ı yeniden yapılandırmak istiyoruz. Bu kapsamda TÜBİTAK'ı özel sektörde Ar-Ge yapan kuruluşların rakibi olmaktan çıkaracağız, onları destekleyen bir kurum haline getireceğiz. Devlet mantığı ile Ar-Ge yapılamaz" dedi.
Işık, TÜBİTAK'ın, Temel Ar-Ge ve Nitelikli Ar-Ge'ye yoğunlaşacağını bildirdi.
AK Parti'nin Türkiye'ye son 13 yılda öz güven kazandırdığına işaret eden Işık, sanayicinin artık "Ben de Ar-Ge yapabilirim" dediğini sözlerine ekledi.
Bilim, Sanayi Ve Teknoloji Bakanı Işık Açıklaması
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, pazartesi günü Ekonomi Koordinasyon Kuruluna bir Ar-Ge Reform Paketi sunacaklarını belirterek, "Bugüne kadarki Ar-Ge uygulamalarının tamamını gözden geçirdik. 2016 yılı bütçesinin ardından TBMM'de görüşülmesini arzu ettiğimiz ilk paketlerden biri bu olacak" dedi.