Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün Açıklama Yaptı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 10 yıl önce göreve geldikleri zaman bir takım hedefler koyduklarını ancak bir çok insan tarafından hayalcilikle suçlandıklarını belirterek, "Bir çoğu oldu. Bugün ulaştığımız gerçeklik, o gün hayal olduğu söylenen şeylerin daha da ötesine geçmiş durumda" dedi.

Bakan Ergün, Boğaziçi Yöneticiler Vakfı tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve Anadolu Ajansının basın sponsoru olduğu "Özgün İyi Yönetim Uygulamaları Forumu"nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin büyük fırsatlara sahip olduğunu ancak fırsatların bulutlara benzediğini, gelip geçeceğini söyledi.

Toplum dinamizmini kaybetmesin diye şartları zorladıklarını anlatan Ergün, Türkiye'nin son yıllarda gösterdiği büyük başarıları böyle bir zeminde okumanın da faydalı olacağını dile getirdi.

Türkiye'nin aynı Türkiye olduğunu vurgulayan Ergün, "Değişen ne- Değişen zihniyet" değerlendirmesini yaptı.

Ergün, 10 yılda önce dünyanın en ağır krizlerinden birini atlatan Türkiye'nin, bugün halen devam eden küresel krize karşı en iyi tepkiyi, en iyi direnci gösterdiğini kaydetti.

Artık her türlü konularda çıtayı yükselten bir Türkiye'nin ortaya çıktığını vurgulayan Ergün, Türkiye'nin milli gelir düzeyinde orta noktayı yakaladığını, şimdi sıçrama yapılması ve yüksek gelir düzeyinin yakalanması gerektiğini ifade etti.

Önümüzdeki 10 yılın önemli hedeflerini demokraside, gelirde ve teknolojide sıçrama yapmak olarak sıralayan Ergün, sözlerine şöyle devam etti:

"Bugün Türkiye yeni, sivil ve demokratik bir anayasanın peşinden koşan, 30 yıldan fazla bir zamandır boğuştuğu terör sorununu çözmek için tarihi adımlar atan bir Türkiye haline gelebilmiştir. Yani Türkiye'nin son 10 yılının hikayesinin özeti budur. Bir ülke 10 yılda bu sıçramayı gösterebiliyorsa, o zaman sanırım özgün ve iyi yönetimden bahsederken Türkiye'nin bu hikayesini anmamak haksızlık olur.

Kötü beceriksiz bir aşçı, en iyi malzemeden bile önünüze lapa gibi bir yemek koyar. Çünkü beceriksizdir. Ama öyle becerikli insanlar var ki, onun becerisi sayesinde malzeme az da olsa size mükemmel bir sofra hazırlayabilir. İşte bu beceri ayrı bir maharettir. O beceriye sahip insanların sayısını artırmamız gerekiyor. Mazeretlerden bahsetmek dünyada hemen herkesin yapabildiği işlerdendir.

Liderler, kişilere, eşyalara ve olaylara herkesin baktığından daha farklı baktıkları için lider olurlar. Liderler havalardan etkilenmezmiş. Onlar havasını yanında taşır. Onun için eğer liderlik düşüncesi olanlar varsa havasını yanında taşımayı öğrenmesi icap edecektir."

-"Aslında başarısızlık hikayelerinin de kitapları yazılsa, onlardan da öğreneceğimiz şeyler olur"-

Ergün, Fatih Sultan Mehmet'in Haliç'in zincirlerini gördüğünde geri dönmeyi düşünmediğini, bir hedefe odaklandığını ve hiç kimsenin aklına gelmeyeni, gemileri karadan başka bir güzergahtan denize indirdiğini anımsattı.

İnsanın en önemli meselesinin kendisini özgürleştirebilmesi olduğunu belirten Ergün, bireylerin ancak bunu başardığı ölçüde lider olabileceğini dile getirdi.

Bazen işin hikayesini iyi anlatanların işin gerçeğini yapamadığını vurgulayan Ergün, şirket yönetmekle şirketin nasıl bir şey olduğunu anlatmak arasında fark olduğunu ifade etti.

Bütün kadim geleneklerin en büyük tavsiyesinin, insanın kendisini tanıması olduğunu anlatan Ergün, insanların bilgi bombardımanı altında olduğunu ama bilgiden istifade etmenin yolunun iyi bilinmesi gerektiğini kaydetti.

İş hayatındaki başarısızlık hikayelerini öğrenmek ve hatalardan da ders çıkarılması gerektiğini aktaran Ergün, şunları söyledi:

"Başarısızlık hikayesi kitabı pek yazılmıyor ama başarı hikayelerinin kitabı yazılıyor. Aslında başarısızlık hikayelerinin de kitapları yazılsa,onlardan da öğreneceğimiz şeyler olur. Mesela biz çocuklarımıza aykırı bir şey yaptıkları zaman hep terslemişizdir 'Şimdi başımıza icat çıkarma' diye. Belki bir yenilik, fırsat var. Sonra da şikayet ediyoruz. Bir şey yapmaya çalışana 'başıma icat çıkarma' dersen bu da bizde, içten bir bastırmanın var olduğunu gösterir.

İnsanlar gençlerin hedeflerinin çocuğunu çocuksu hayaller olarak değerlendirebilirler. Zor ama ulaşılabilir bir hedefle hayal arasındaki ince çizgiyi yakalamakta çoğu zaman zorlanırız. Biz de 10 yıl önce göreve geldiğimiz zaman bir takım hedefler koyduk ve bir çok insan tarafından hayalcilikle suçlandık. Bir çoğu oldu. Bugün ulaştığımız gerçeklik, o gün hayal olduğu söylenen şeylerin daha da ötesine geçmiş durumda. Eğer hedefleriniz makul, ölçülü ve rasyonel hedefler ise hedeflerinize sonuna kadar sahip çıkın. Ama gerçeklikten de asla kopmayın."

-"İkinci aşamada da yeni bir destek programı oluşturduk"-

Ergün, bu ülkenin geleceğine sahip çıkmak adına gençlerin umutlarına da sahip çıkacaklarını, yeni bir teknolojisi olan ve bunu ticari ürüne dönüştürme çabası olanlara destek verdiklerini söyledi.

Her yıl 500 gence şirketini kurduğunda teknoparkta yerlerini tahsis ederek 100 bin liralık hibe desteği verdiklerini anımsatan Ergün, "İkinci aşamada da yeni bir destek programı oluşturduk. Prototipi ortaya çıkıp artık ürüne dönüşme safhasına geldiğinde 550 bin liralık ilave bir destek daha veriyoruz. O da hibe... TÜBİTAK vasıtasıyla ve aralarından seçtiğimiz arkadaşları her yıl Silikon Vadisi'ne gönderip orada uluslararası bir tecrübe kazanmalarına da imkan veriyoruz" şeklinde konuştu.

Konuşmanın ardından BYV Mütevelli Heyeti Başkanı ve aynı zamanda BİM İcra Kurulu Üyesi ve CFO Haluk Dortluoğlu, Bakan Ergün'e plaket takdim etti.

Muhabir: Sümeyye Dalkılınç

Yayıncı: Zekeriya Gülün
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile