Nihat Ergün, İnsan Kaynakları ve İstihdam Fuarı'nın açılışına katıldıktan sonra Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır'ı ziyaret etti.
Daha sonra, Atatürk Spor Salonu'nda yapılan AK Parti İl Kongresi'ne geçen Ergün, burada yaptığı konuşmada, 21'inci yüzyılın büyük, güçlü Türkiye'sinin önünde kimsenin durmaya hakkı olmadığını söyledi.
Türkiye'yi engellemeye de kimsenin hakkı olmadığını belirten Ergün, ''Engelleyemeyecekler, ne içeride ne dışarıda. Ayağımızda çok prangalar vardı. Hepsini çözdük Allah'ın izniyle. Bir çoğundan kurtulduk. Türkiye daha da hızlı yükselecek. Terör belasından da kurtulacak Türkiye. Ayağımızdaki son pranga budur'' dedi.
İçeride ve dışarıda terör prangasının çözülmesini istemeyen birçok insan olduğunu kaydeden Ergün, ''Bunlar da çözüleceğini biliyor ve Türkiye bu prangadan da kurtulduğunda göreceksiniz ki, çok daha hızlı ilerleyen bir güçlü Türkiye haline gelecektir. Bunlar hayal değil ama bizim rüyamız. Gerçek olur mu rüyalar- Çalışırsan olur'' ifadesini kullandı.
Bakan Ergün, siyasette gelecek 10 yıla dair bir alternatif olmadığını iddia ederek, ''Bir parti, bir lider, bir kadro alternatifi görüyor musunuz- Yok. Bizim muhalefet partilerimiz ne iş yapar- İktidara gelmek gibi bir iş yapabilirler mi- Böyle heyecanları, böyle projeleri, böyle bir gayretleri var mı- Yok. Nereden bir yalan duyuyorlar. O yalanı Türkiye'de büyütmenin peşindeler'' dedi.
-''Uludere'de talihsiz bir olay oldu''-
Uludere'de yaşanan olaylara değinen Ergün, ''Şimdi bakıyorum, Uludere'de bir talihsiz olay oldu. Vatandaşlarımız hayatını kaybetti. Soruşturması devam ediyor. Tabii ki, yanlış varsa o yanlışı yapana yanlışın hesabı sorulur. Terörle mücadele zor bir iştir. Dikkat isteyen bir iştir. Titizlik gerektiren bir iştir. Hataya da açıktır, hata da yapılır. Ama hata olduğu zaman da gereken yapılır'' şeklinde konuştu.
Ergün, teröristlerin bazen Karakol baskınları yaptığına anımsatarak, şunları kaydetti:
''Askerlerimiz şehit oluyor. Heron görüntüleri oluyor ve o görüntüleri görünce işlem yapmayan ya da yanlış karar alan, yanlış işler yapanlara ne diyoruz- 'Niye böyle oldu-' 'Efendim biz onları koyun zannettik, çoban zannettik' diye mazeretler ileri sürülüyordu, değil mi- Yok. Senin teröristi koyun zannetmeye, teröristi çoban zannetmeye hakkın yok. Teröristi senin çoban zannetmenin, koyun zannetmenin bir maliyeti var. Ne o maliyet 10 tane şehit, 20 tane şehit. Böyle bir şey taşıyabilir miyiz- Terörle mücadelenin çok dikkatli yapılması gerekir.''
Teröristin çoban ve koyun zannedilmeyeceği gibi vatandaşın, kaçakçının ve çobanın da terörist zannedilemeyeceğini vurgulayan Ergün, şöyle dedi:
''Biz Kuzey Irak'a, Kandil Dağı'na operasyonlar yaptık. Gerekirse yine yaparız. Ama bütün bunları yaparken teröristle çobanı, Iraklı köylüyü birbirinden ayıracak hassasiyetleri göstererek yaptık. Biz kaba saba yöntemlerle iş yapan bir devlet, bir hükümet, bir ülke değiliz. Her işin bir inceliği var. O inceliğe göre yapılır işler. Ama arada hata da olur. Hatalar soruşturuluyor.''
Uludere olayıyla ilgili ABD basınında çıkan haberlere de değinen Ergün, ''Bir Amerikan gazetesi şey yazmış. 'Efendim bu görüntüleri Amerikan predatorları da görmüşler.' Olsun, görsünler tamam. Türkiye'nin heronları da bu görüntüleri almış. 'Vay bu istihbaratı Amerika vermiş.' Ya kardeşim, sen el alemin yalanının mikrofonu musun, el alemin yalanının hoparlörü müsün sen-'' diye konuştu.
''Amerika'dan birisi bunların kulağına bir şey fısıldıyor'' diyen Ergün, elindeki mikrofonu göstererek, ''Şu elimdeki mikrofon gibi onların tek rolü bu. Şöyle üflesem ses çıkıyor. Amerika'dan da birisi böyle üflüyor bunlara, bunlar da böyle ses çıkartıyorlar. Biri mikrofon görevi görüyor, öteki hoparlör görevi görüyor. Başka bir rolü yok. Böyle partiler, böyle liderler Türkiye'yi bir yere götürebilirler mi- Türkiye için bir umut olabilirler mi- Olamazlar'' dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün Açıklaması
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Uludere olayıyla ilgili ABD basınında çıkan haberlere ilişkin, ''Bir Amerikan gazetesi şey yazmış. 'Efendim bu görüntüleri Amerikan predatorları da görmüşler.' Olsun, görsünler tamam. Türkiye'nin heronları da bu görüntüleri almış. 'Vay bu istihbaratı Amerika vermiş.' Ya kardeşim sen el alemin yalanının mikrofonu musun, el alemin yalanının hoparlörü müsün sen-'' dedi.