Bilişim Hukukçusu Avukat Atakan Karataş'tan Sosyal Medya Kanunu Değerlendirmesi

Bilişim hukukçusu Avukat Atakan Karataş sosyal medyaya ilişkin gündemde olan kanun teklifini değerlendirdi.

Bilişim hukukçusu ve sosyal medyada tanınmış pek çok fenomenin avukatı olan, sosyal medya üzerinden içerik kaldırma ve erişim engelleme konularında faaliyet gösteren Avukat Atakan Karataş sosyal medyaya ilişkin gündemde olan kanun teklifini değerlendirdi. Kanun teklifi ile ilgili konuşan Karataş, "En son istatistiklerle birlikte Türkiye’de 60 milyon üstü internet kullanıcısı, 50 milyon üstü de sosyal medya kullanıcısı bulunmaktadır. Sosyal medya platformları veya sosyal ağlar için ülkemiz ciddi bir pazar konumundadır. Nüfusa oranla bu derecede yüksek sosyal medya kullanımının avantajları olduğu gibi dezavantajları da mevcuttur. Ne yazık ki kullanım sıklığı ile sosyal ağlar üzerinden işlenen suçlar ve yapılan ihlaller de doğru orantıdadır. Bu suçların ve hak ihlallerinin önüne geçilebilmesi açısından siyasi ideolojilerden uzak, suç işlemesi veya hak ihlalinde bulunması durumları haricinde insanların özgürlüğünü kısıtlamayan, özel hayatına müdahalede bulunmayan ve yaşadığımız çağın gerekliliklerine uygun regülasyonları önemli buluyoruz" diye konuştu.



Müvekkilleriniz sosyal medya ile ilgili şikayetleri hakkında bilgi veren Atakan Karataş, "İnternet ortamında ne yazık ki sıklıkla eleştiri sınırını aşıp hakarete varan yorumlarla, iftiralarla, tehditlerle, gerçeği yansıtmayan ve kişilik haklarını zedeleyen asılsız haberlerle, özellikle kurumsal müvekkillerimizin sıklıkla karşılaştığı üzere haksız rekabet teşkil eden paylaşımlarla, hukuka aykırı elde edilmiş görüntüler veya ses kayıtlarıyla karşılaşmaktayız. Suç teşkil eden eylemlerin failleri sosyal ağlar üzerinden alınan anonim hesaplar olabildiği gibi büyük basın kuruluşları da olabilmektedir. Bu kapsamda genellikle müvekkillerimiz kendileri veya şirketleri hakkında çıkan asılsız haberlerin kaldırılmasını, ilgili linklere erişimin engellenmesini ve hakarette bulunan anonim hesapların tespit edilip yargı karşısına çıkartılmasını talep etmekteler. Özellikle sosyal ağlar üzerinden hukuka aykırı içeriklerin kaldırılması ve sair nedenlere dayalı olarak başvuru mekanizmasının sağlanması gibi hususları içermesi nedeniyle ilgili kanun teklifi ciddi hükümler içeriyor diyebiliriz. İlgili kanun teklifiyle birlikte sosyal ağ sağlayıcısının tanımı ’Sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkan sağlayan gerçek veya tüzel kişiler’ şeklinde yapılmıştır. Tanım ile birlikte Instagram, Twitter, Facebook ve Youtube gibi sosyal etkileşimi amaçlayan platformlar sosyal ağ sağlayıcısı sayılmıştır" şeklinde konuştu.



"Erişim engellemesi yerine içeriğin çıkarılması kararı verilebilecektir"

Kanun teklifinin yasalaşması durumunda erişimin engellenmesi kararıyla birlikte sulh ceza hakimleri erişimin engellenmesinden bağımsız olarak içeriğin kaldırılması kararının da verebileceği açıklayan Karataş, "Bu kapsamda yapılan düzenleme ile madde gerekçesinde de bahsedildiği üzere suç oluşturan kısmi içeriğin çıkarılmasının mümkün olduğu durumlarda, erişimin engellenmesi kararı yerine içeriğin çıkarılması kararının verilmesi imkanı sağlanarak aynı internet sitesinde yer alan ve suç oluşturmayan içerikler yönünden ifade ve haber alma özgürlüğü daha da güvenceli hale getirilmek istenmiştir. Bununla birlikte içeriğin çıkarılması kararları, erişim sağlayıcılar tarafından değil içerik ve yer sağlayıcılar tarafından yerine getirilebileceğinden bu kararların içerik ve yer sağlayıcılara gönderilmesine yönelik düzenleme yapılmaktadır" ifadelerini kullandı.



"Yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılar en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirleyecek"

İlgili kanun teklifi ile kişilik haklarının ihlal edilmesi halinde de erişimin engellenmesi yerine içeriğin çıkarılması kararı verilmesine imkan sağlandığını söyleyen Atakan Karataş, "İlgili kanun teklifine göre Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılar 5651 sayılı kanun kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi için yetkili en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirleyecek ve bu kişinin iletişim bilgilerine kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilecek şekilde internet sitesinde yer verecektir. Yine teklifte yer alan bir diğer husus temsilci bilgilerinin BTK ile paylaşılmasıdır Buna göre sosyal ağ sağlayıcı bu kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini BTK’ya bildirmekle yükümlü olacaktır. Temsilci tüzel kişi olabileceği gibi gerçek kişi de olabilecektir ancak gerçek kişi olması halinde Türk vatandaşı olma zorunluluğu getirilmiştir" dedi.



Temsilci bulundurmazsa ne olacak?

Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıların BTK tarafından bildirimde bulunulmasına rağmen bildirimden itibaren otuz gün içinde temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde aşamalı olarak çeşitli yaptırımların olacağını ifade eden Karataş, "Bu kapsamda ilk aşama da 10 milyon TL’lik, ikinci aşama da 30 milyon TL’lik idari para cezaları, üçüncü aşamada reklama ve para transferlerine ilişkin sınırlamalar, dördüncü aşamada sosyal ağ sağlayıcılar için son derece önemli olan internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması yaptırımı ve son aşamada da internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranına kadar daraltılması yaptırımı kanun teklifi ile gündeme getirilmiştir. Kanun teklifine göre ilgili hükümleri detaylıca belirtmek gerekirse, temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya BTK tarafından bildirimde bulunulacak, bildirimden itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde sosyal ağ sağlayıcıya BTK başkanı tarafından on milyon Türk Lirası idari para cezası verilecek, Verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüğün halen yerine getirilmemesi halinde ise otuz milyon Türk Lirası daha idari para cezası verilecektir. İkinci kez verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde BTK başkanı tarafından Türkiye’de mukim vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin ilgili sosyal ağ sağlayıcısına yeni reklam vermesi yasaklanacak, bu kapsamda yeni sözleşme kurulaması ve buna ilişkin para transferi yapılması engellenecektir. Reklam yasağı kararının verildiği tarihten itibaren üç ay içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde BTK başkanı, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması için sulh ceza hakimliğine başvurabilecek, başvurunun kabulüne ilişkin hakim kararının uygulanmasından itibaren otuz gün içinde söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde BTK başkanı sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranına kadar daraltılması için sulh ceza hakimliğine başvurabilecektir. Hakim ikinci başvuru üzerine vereceği kararında, yüzde elliden düşük olmamak kaydıyla yüzde doksan oranına kadar takdiri bir oran belirleyebilecektir. Temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmesi halinde; verilen idari para cezalarının dörtte biri tahsil edilir, reklam yasağı kaldırılır ve hakim kararları kendiliğinden hükümsüz kalır. İnternet trafiği bant genişliğine yapılan müdahalenin sona erdirilmesi için erişim sağlayıcılara BTK tarafından bildirim yapılır" değerlendirmesinde bulundu.

"Kullanıcı verilerinin Türkiye’de barındırılması istenmektedir"

Teklifte düzenlenen bir diğer maddenin kullanıcı verilerinin Türkiye’de barındırılmasına ilişkin olduğunu söyleyen Karataş, "Özellikle Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Anayasa ve sair düzenlemelerle korunan kişisel verilere ilişkin bu hükmü önemli görmekteyiz. İlgili hükme göre Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırma yönünde gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılar hakkında İçeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararlarının ile yerine getirilmesi ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kapsamında verilecek olan idari para cezalan bir milyon Türk Lirası olarak, İçeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararları ile İçeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi kapsamında verilecek olan adli para cezaları ise elli bin gün olarak verilir. Söz konusu ihlallerin bir yıl içerisinde her bir tekrarında cezalar bir kat arttırılarak uygulanır" dedi.

Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının alınan kararları yerine getirmezse BTK başkanı tarafından 10 milyon TL para cezası ile cezalandırılabilecek.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile