Bilişim Teknoloji Ve Medya Hukuku Paneli

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, algı yönetiminin artık teknoloji ve medyanın alet edilerek yapıldığını belirterek, "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), ihanet ağını medya ile genişletti. Hain emellerine ulaşmak için medyayı, sanal alemi ve teknolojiyi çok etkin bir şekilde kullandı." dedi.

Özlü, Ataköşk Otel'deki Uluslararası Medya Enformasyon Derneği'nin (UMED) düzenlediği Bilişim Teknoloji ve Medya Hukuku Paneli'nde, bilişim devriminin insanlığın parlayan yeni yıldızı olduğunu söyledi.

Bilişim toplumunda hukuki altyapının oluşturulmasının zamanının geldiğini vurgulayan Özlü, panelin bilişim toplumunun ihtiyaç duyduğu yasal altyapı için son derece ufuk açıcı olacağını kaydetti.

Özlü, birçok ülkenin siber ordularını kurduğunu ve siber savunma sistemlerini oluşturduğuna dikkati çekerek, "Ülkemiz, milletimiz ve geleceğimiz için, dönüşümümüzü bir an önce tamamlamak durumundayız. Her dönem türlü saldırıların hedefinde olan Türkiye, siber saldırıların da hedefinde olacaktır. Gelişmiş ülkeler siber saldırılara ne kadar açıksa, Türkiye de o kadar açıktır." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Özlü, terör örgütlerinin faaliyetlerini sanal dünyaya taşıdığı bir süreçte bilişim, teknoloji ve medya hukukunu tartışmanın, önlemler almanın, gerektiğinde yaptırımlar uygulamanın en doğal hak olduğunu kaydetti.

Özlü, algı yönetiminin artık teknoloji ve medyanın alet edilerek yapıldığı belirterek, şöyle konuştu:

"Bunun en çarpıcı örneğini FETÖ ihanetinde yaşadık. FETÖ, ihanet ağını medya ile genişletti. Hain emellerine ulaşmak için medyayı, sanal alemi ve teknolojiyi çok etkin bir şekilde kullandı.Yurt içi ve yurt dışında 147 adet yazılı medya, internet sitesi, haber portalı ve sosyal medya uzantılarını, 58 görsel ve işitsel medya kuruluşunu, yayıncılık aşkından dolayı değil, bu gücü kullanmak için kurdu. FETÖ, bu bilişim ve medya gücünü, anayasal düzeni ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak için seferber etti. Örgüt, medya gücünü kullanarak, istediği zaman, istediği kişiye karşı organize bir psikolojik savaş taktiği uyguladı. Dolayısıyla görülmektedir ki teknoloji ve medya bir yanıyla iyiye hizmet ederken, diğer taraftan çok güçlü bir silah olarak da kullanılabilmektedir. O yüzden gerçeğe sahip çıkıp doğru olanı hep birlikte yönetemezsek, birileri bu gücü ihanetleri için yönlendirecektir. Buna izin veremeyiz."

AB tarafından 2001'de imzalanan Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesi'nin, 2014'te TBMM'de onaylandığını anımsatan Özlü, bilgisayar ve internet suçlarını gözeten sözleşmenin, ülkeler arası iş birliğini artırarak siber suçlara karşı mücadeleyi hedeflediğini dile getirdi.

UMED Başkanı Aslan Değirmenci de medyanın sahip olduğu gücün etik ve denetim sorunlarını da birlikte getirdiğini belirterek, ilgili mevzuatın yeniden ele alınıp çağa uygun bir şekilde düzenlenmesi gerektiğine inandıklarını söyledi.

Açılış konuşmalarının ardından derneğin UMED'in düzenlediği Medya Okulu Eğitim Programını başarıyla tamamlayan öğrencilere sertifikaları verildi.