Eşin dostun bir araya gelerek beraber yurt dışında tatil yapmaya gittiği ve masraflarını federasyona fatura ettiği bir kurum haline geldiğini belirten Erkanlı, "İlgisizliğe izlenen yanlış politikalar da eklenince bu hale geldi. Binicilik mevcut federasyonun elinde adeta yok oldu, milli olmaktan çıkarak at yetiştiriciliğinin, binici yetiştirmenin çok uzağında kaldı.'' diyerek, şöyle konuştu:
''Bugün yurt dışından at ithal edecek bir halde iş bilmez idarecilerin elinde eriyip gidiyor. Bu durum sadece atlarla kalmadı, milli takımı idare edenler, federasyonunun yüksek ücretlerle iş başı yaptırdığı danışmanları hatta ve hatta yarışmaya katılan müsabıkların çoğu artık Türk Vatandaşı bile değil. Türkiye Binicilik Federasyonu bunca imkan ve gelire rağmen kendisini millileştirecek! adımları atamadı ve skandalların federasyonu olarak tarihteki yerini aldı."
Bu durumun ne kadar vahim bir hal aldığını da dile getiren, Erkanlı'ya göre Sofya'da yapılan dünya şampiyonası elemelerine takım göndermeyi unutan Binicilik Federasyonu'nun dünya şampiyonası elemeleri dışında önemli hangi organizasyona katılması için milli takımı bu süreçte nerede ve niçin kampa aldığını kamuoyuna açıklamasının gerektiğini söyledi.
Türkiye'yi ve Türkiye Binicilik Federasyonu'nu (TBF) küçük düşüren bu olayın bile, Erkanlı'ya göre federasyonu yönetenlerin, Türkiye'yi temsil etme adına bilgi ve likayat düzeylerini bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti.
Erkanlı'nın Türkiye Binicilik Federasyonu'nda yaşananlarla ilgili yaptığı açıklamanın soru ve cevapları şöyle;
- Federasyon neden sporcu ve at yetiştiremez bir hale geldi?
Eğitim ve seminerler adı altında federasyon bütçesinden yapılan harcamalar sporcu yetiştirmeye ne zaman ne de maddi imkan bırakıyor. Bu kadar harcama yapılmasına karşılık geçmişte çok kısıtlı imkanlarla daha çok başarı elde edilirdi. Şimdi imkan var buna paralel olarak artmasını beklediğimiz başarı yok.
Bu federasyon ata sporumuz olan binicilikte kendi dönemlerinde yarışmalara katılmayı bile başarı sayarak faaliyet raporuna işler bir hale geldi. Binicilik adına yarışacak sporcuların seçimi Türk olmayan ve adı sürekli ticari faaliyetlerle anılan Frederic Cottier tarafından yapılmaktadır. Cottier'in taramalarda seçtiği sporcularla hiçbir başarı elde edilemedi. Bunu soran sorgulayan yok. Avrupa'da bulunan at çiftliklerine antreman adı altında kendi yandaşlarını gönderdikleri için bütçe buralarda çarçur ediliyor.
Bu tip organizasyonlarda Türkiye'de çiftlikler tercih edilmiyor ve yurt dışına gönderiliyor. Başında Türkiye kelimesini taşıyan federasyon yapıyor bunu ve hala kategori imtihanı yaparak, lisans tescili için ücret alıyor, almaya da devam ediyor. Bu uygulama sadece binicilik federasyonuna has bir durum.
- Dünya şampiyonasındaki skandallara Balkan Şampiyonası'nda skandallar eklendi?
Balkan atlı şampiyonasına bile takım çıkarmaktan aciz bir federasyon ve yönetim kurulu idare ediyor bu kurumu. Onu yapamadıkları gibi Erkan Demir isimli binicinin yarışmaya katılmasını engelleme girişiminde bulundular. Bu kadar engelleme girişimine rağmen, zor şartlar altında yarışa katılan Demir, yarışı bitirmeyi başaran tek Türk sporcu oldu. Yaptığı harcamaları ödemekle görevli olan federasyon, özür dileyip tebrik etmesi gereken Demir'e ödemeyi ancak aylar sonra yaptı. Hatta ve hatta siz sorunca yaptı.
- Neden bir türlü millileştirilemeyen federasyon deyimini kullandınız?
Amerika'nın Kentucy eyaletinde düzenlenen ve 27 ekip arasında 26. olmayı başaran! Türk ekibine bir bakalım. Çağrı Başel dışında Ömer Karaevli ve Gerryv Flynn isimli şahıslar Türk Milli takımını temsil ediyor. Ömer Karevli TBF lisansı mevcut olmayan hatta ve hatta Türk vatandaşlığından çıkarılmış bir şahıstır. Türk vatandaşlığından Hollanda vatandaşlığına geçmiş, Türkiye'ye hiç gelmeyen ve Türkiye'de hiçbir yerde ikametgahı bulunmayan Karaevli'yi, Türkiye de bazı kişilere at satan bir tüccar olarak bilinen bu şahısı federasyon binici hem de milli binici yapıyor.
Gerryy Flynn İrlandalı, sonradan T.C. Vatandaşı olmuş ve TBF lisansı yok. Kim seçmiştir ve hangi kriterler uygulanmıştır bilen bir Allah'ın kuluna raslayamayazsınız. Ne tesadüftür ki Ömer Karaevli'nin bindiği at TBF Başkanı Armağan Özgörkey'in atı. Başkanı olduğu TBF'den lisansı bile bulunmayan bir Hollanda vatandaşına, gene TBF de kaydı olmayan Cando isimli atını verebiliyor. Ne yazıktır ki bu insan Türkiye Binicilik Federasyonu Başkanı ve milli takım diye gönderip milletimizi rezil ettiği 27 ülke arasından 26. olduğumuz müsabakalara Türkiye'de kaydı olmayan bir binici ve yurtdışında kayıtlı ama TBF'de kaydı olmayan atını yollayabiliyor. Atlar yabancı, biniciler yabancı, ekip şefi yabancı, at sahiplerinin yarı ortakları yabancı ve TBF'de kaydı olmayan bu ekip milli takım sıfatıyla Kentucky'e yollanmış.
Milliyetçi, ata sporunun sahipleri, özveriyle biniciliği tabana yaymaya çalıştıklarını da iddia eden federasyonun son icraatına bakın. Başka bir ülkede olsa yer yerinden oynar. Federasyona soruyorsunuz kapı duvar oluyor önünüze. Bu soruların cevabını versin federasyon. Ortada başarılı bir temsil yok, milli takımı temsil edenler Türk bile değil ama bu organizasyon için 100.000 avroluk bir harcama faturası var. Ben demiyorum bunu faaliyet raporlarında var federasyonun sitesine girin ve bakın.
- Bir diğer tartışma konusu olan ve Kemer İnternatiol Horse Show organizasyonunda başladığı günden beri sponsor olan Kemer Country'nın yerine TBF bu yıl masrafları üstlenmesi. Bunun sebebi nedir?
Bu organizasyon için harcandığı iddia edilen 700.000 TL ayrı bir skandal ayrı bir olay. Paraların buralarda çar çur edilmesi yerine, Türkiye'de kalıcı 2-3 tesis yapılıp, Türk Gençliğinin kullanımına sunulması daha uygun olmaz mıydı? Harcanan miktar Ulusal Yarışmalar fonundan karşılandığı duyumları alıyorum. İstanbul'un göbeğinde bir organizasyon yapılıyor ve kılıfına uydurulmaya çalışılıyor. Başta da belirttim ya, başka bir ülkede beikide Türkiye de başka bir federasyonda olsa yer yerinden oynar. Ama burada kimseden ses çıkmıyor.700.000 TL para bu, çok yazık.
- Federasyon bunlara bir açıklama getirmiyor mu?
Getirmiyor değil, getiremiyor. Mızrak çuvala sığmaz oldu. Federasyonu Denetim Kurulu üyelerinden, faaliyet raporunu onaylamayan üye var. Denetim Kurulu üyesi federasyonu yolsuzluk yapmakla suçluyor. Yine ses yok. Ortalarda görünmeyen başkan bir bakıyorsunuz bir sabah barın birinde alkollü olarak kavgaya karışıyor ve mahkemelik oluyor, gazete manşetlerini süslüyor.
Sporcu kimliğiyle bu kadar skandalda ortalarda görünmeyen Türkiye Binicilik Federasyonu başkanı nerede ve nasıl karşımıza çıkıyor, bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Federasyon yönetiminde 38 isim, kurul ve komitelerde 57 isim, bunlara ilave olarak maaşlı görevliler, yabancı uyruklu danışmanlar. Bu kadar adam ne yapar merak ediyorum. Nerede bu katıldığımız yarışlar, videoları, neticeleri, herhalde hiç yok ancak durum son derece ümit verici ki, olimpiyatlar için 3 milyon avroluk at ithal edilecekmiş.
İzlemeye personel yollayacaklarmış. Herhalde katılacakları da şimdiden seçmişler. Avrupa'ya kampa gideceklermiş. Mışlar mişler hiç bitmiyor ama federasyonun kendi durumundan haberi yok galiba. Bu kadar ciddiyetten uzak bir kurum oldu çıktı federasyon. Müsabaka kayıtlarına bakın. Aktif sporcu sayısı yüz, yüz elliyi geçmez. Bütçeye bile hayali vaatlerden geçilmiyor. Netice TBF internet sayfalarında gayet açık ve net gözüküyor. Rezalet. Senelerdir yapılan ulusal, mahalli yarışmalara giren müsabık sayısı ve isimler hep aynı. Bir spor federasyonunun faaliyet raporuna faaliyet diye yazdıklarına bakın. Sayın Cumhurbaşkanı Gül'ü ziyaretleri.
- Son olarak neler söylemek istersiniz?
Oluşturulan Olimpiyat Komitesiyle bitireceğim sözlerimi. Kentucky'e kendi atlarını yollayanlar, şimdi olimpiyat komitesinde görevli. Aktif sporculardan seçici bir kurula başka hiçbir sporda dahası ülkede rastlayamazsınız.
Gençlik Spor Genel Müdürü Yunus Akgül'ün bu şahısların aynı zamanda aktif müsabık sporcu olduklarından, Kentucky'e giden atların sahipleri olduklarından, TBF'den lisansı olamayan yabancı binicileri milli takım diye yolladıklarından haberi var mı? Bu olimpiyat komitesinden Türk biniciliğine ne fayda gelebilir? Karar sizin.
