Binlerce Igne Darbesiyle Sanat Eseri Ortaya Çikariyor

İçel’de yasayan Çosgun, yünden yaptigi birbirinden renkli, güzel tablolarla görenlerin büyük begenisini topluyor. Yün ve igne kullanarak birbirinden güzel eserler ortaya çikartan Çosgun, bugüne kadar 5’i bilindik 10 yünden tablo ortaya çikardi. Keçe üzerine igneyle yünleri isleyen Çosgun, bir tablo için aylarca ugrasirken, binler kez bazen milyonlari vuran igne darbeleriyle tablolarini ortaya çikariyor.

"Yünle olusturdugum tablolarla bir ilk olmayi hedefliyorum"

Yaptigi çalismalarla ilgili IHA muhabirine konusan Seçil Çosgun, asil mesleginin tekstil mühendisligi oldugunu söyledi.

Yaklasik 10 yildir bu meslegin içinde oldugunu belirten Çosgun, “Bu ise kendi ceketlerime, kendi esyalarima küçük motifler yaparak basladim. Bu sekilde çizimi hayatima dahil ettim. Meslegimle sanatimi her zaman bulusturmanin yolunu aradim. Bunun üzerinden de yünle çalisma fikri geldi. Çünkü yün dogal bir malzeme oldugundan tercih ettim. Tabi güzel bir malzeme ama benim tasarimlarim açisindan detaylari olan, islenmesi zor olan bir materyal. Yine de kendimi daha profesyonel sekilde gelistirmeye ve ilerlemeye çalisiyorum. Yünle olusturdugum tablolarla bir ilk olmayi hedefliyorum. Bunun dünya çapinda bir sanata dönüsmesini istiyorum. Bunun yaninda da sanatin insanlari iyilestirdigini ve gelistirdigini düsünüyorum. Buna bagli olarak da belki ilerleyen dönemlerde sanatim göz önünde bulundurdugunda egitime dönüstürmeyi düsünüyorum” dedi.



"Ilk baktiklarinda yagli boya saniyorlar"

Insanlarin eserlerine baktiklarinda ilk önce yagli boya sandiklarini vurgulayan Çosgun, “Eserlere daha fazla yaklasmalarini istiyorum ve görünce çok sasiriyorlar. Nasil isledigimi, neyin üzerine yaptigimi merak ediyorlar. Bununla ilgili arastirmalarimi yaptim. Yün birçok yerde kullaniliyor. Ben bunu daha farkli, sanatsal yönü yüksek bir esere dönüstürmek istedim. Su anda 10 tane eserim var. Bunlarin 5 tanesi ünlü ressamlarin gerçek orijinal tablolari, 5 tanesi de kendi kisisel tasarimlarimdan olan eserler. Bu tablolari yaparken enerji doluyorum. Huzur veriyor. Günün stresi, kafamdaki sorular, yorgunlugum bu isin basina oturdugumda tamamen gidiyor” seklinde konustu.



"Ikinci hayatima çok mutlu devam ediyorum"

8 yil önce meme kanserine yakalandigini belirten Çosgun, “Aslinda hiçbir zaman insan olarak bu tür seyleri hiçbir zaman kendimize yakistirmiyoruz. Bende bununla karsilastim. Kendime bunu hiç yakistirmadim. Daha sonra ise bundan sonra ne yapabilirim diye düsünerek, kararlarimi aldim, tedavimi oldum. Çok sükür kanseri yenmis bir birey olarak ikinci hayatima daha mutlu devam ediyorum. Benim için hayattaki en önemli sözcük sevgi. Çünkü hayattaki olumsuzluklarin, kötülüklerin kaynaginin sevgisiz oldugunu düsünüyorum. Ne yapacaksak o ise sevmekle baslamak gerektigini düsünüyorum” diye konustu.



"Bir tabloya milyonlarca kez igne vurusu yapmis olabiliyorum"

Yaptigi sanatla ilgili de konusan Çosgun, “Bu yünlü eserler tablolarini keçe üzerine renkli, dogal yünleri kullanarak igneleme teknigini uyguluyorum. Bu islemin ciddi bir detayi var. Yün materyali oldukça kullanimi zor. Içerisinde farkli üretim yerlerinden kaynakli parazitler olabiliyor. Ne kadar temiz olursa o kadar iyi görüntü elde edebiliyorum. Bunlari çalisirken birbirlerine harmanlayarak yapiyorum. Islerken de ucunda çeltikleri olan ince bir igne. Yünden olustugu için aslinda çok daha kolay bir korunmasi var. Yün sicaklikla ve suyla kendini sabitleyen bir malzeme. Ben de ürünlerimi tablo haline dönüstürmeden önce son kez buharli bir ütüyle ütüleyerek, sabit kalmasini sagliyorum. Bir eseri olustururken aslinda ön planda olan sadece motif degil tablonun tamami yükle kaplanmis oluyor. Bir çalismayi bitirmek aylarimi alabiliyor. Bunu islerken de bir tabloya milyonlarca kez igne vurusu yapmis olabiliyorum” ifadelerini kullandi.