Binlerce yıldır süren mühür geleneği kimi zaman aidiyet, kimi zaman ise gücü simgeleyecek şekilde kullanıldı. Ortaya çıkış yeri Mezopotamya olarak bilinen ilk mührün daha sonra farklı kültürlere yayıldığı biliniyor. ‘Eks libris' ise Latince'de aidiyeti belirten bir kelime olarak karşımıza çıkarken, Eskişehir'de mühür geleneğini modern haliyle sürdüren tasarımcı Alkan Keskin, polimer malzemeden hazırladığı mühürlerin dünyanın en büyük ‘eks libris mühür' çalışmaları olabileceğini belirtti.
“Japonlar ahşap mühürlerine ‘hanko' der. ‘Hanko' kelime anlamı olarak bir tutku demektir. Eks libris mühür de benim için bir tutku” diyen Keskin, ilk mührün Hz. Adem'e cennetten indirilen tılsım bir mühür olduğunu ve bu mührün de dünyanın bazı dengelerini koruduğunun rivayet edildiğini söyledi.
Yüzyıllar sonra Hz. Süleyman'a tekrar gönderildiğine inanılan mührün tarihi araştırmalara göre ilk kez Mezopotamya bölgesinde kullanıldığı düşünülüyor.
'İnsanların istedikleri şekilleri estetik açımla birleştiriyorum'
Eks libris kelimelerinin Latince'de '...nın kitaplığından' anlamına geldiğini ifade eden Keskin, 'Mühürler kemikten, kilden bazı çanak ve çömleklerin üzerine yapan kişinin ya da o aileyi simgeleyen isimler kullanılmasıyla oluşur. İmparatorluklar ve kraliyet aileleri bir belgenin doğru olduğunu ispatlamak için mühür kullanıyordu. Kitabın kime ait olduğunu gösteren mülkiyet işareti diyebiliriz. Günümüzde ise sanata dönüşüyor. Çok güzel de bir geleneği var, bir eks libris ustası başka bir sanatçıya işini gönderdiğinde o da gelenek gereği ona başka bir işini gönderir. Eks libris ve mührün birleşmiş hali her insanın kullanabileceği bir eşyaya dönüşüyor. İnsanların beğenilerine göre kitaplarında görmek istedikleri şekilleri ve bilgileri onlardan alıp kendi estetik bakış açımla tasarımı belirliyorum. Ardından o mührü talep edenler de tasarımı görüp kabul ettiğinde işi tamamlıyorum. Kişinin beğenisine göre ekleme veya çıkarma yapılıyor” şeklinde konuştu.
“Benim yaptığım kadar büyük mühür yapan yok”
Celal Şengör, İlber Ortaylı, oyuncu İdil Fırat ve diğer birçok ünlüye mühür hediye ettiğini aktaran Keskin, “Standart kitap mührü 3-4,5 santimetre civarında olur. Benim yaptığım mühürlerin boyutları ise 10'a 10, 6,5'a 16,5 santimetre ebatlarında. ‘Eks libris mühür' işinde benim yaptığım kadar büyük mühür yapan yok” diyerek bu alandaki eserlerinin farklarını anlattı.
'Güzel Sanatlar Fakültelerinde ders olmalı'
Mühür yapımının Güzel Sanatlar Fakültelerindeki ‘baskı sanatları' dersleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Keskin, “Polimer baskı olarak ya da büyük mühürler olarak bu işleri tanıtmak istiyorum. Büyük ebatlı eks libris mühürlerin sayısını olabildiğince arttırıp, bir polimer baskı tanıtım sergisi de açmak istiyorum. Bu iş üniversitelerde bir ders olarak anlatılabilir ve baskı sanatlarına dahil edilebilir. Orhan Veli'nin dediği gibi 'Biz acemiliğin ustalarıyız.' Belli bir ustalığa geldikten sonra bu mühür yapma işini devam ettirmek isteyenlere öğretmeyi amaçlıyorum. Burada babasını savaşta kaybettiği için adını unutan Suriyeli bir çocuğu anlatan bir mühür yapmıştım ve aslında anılmak istediğim olay budur” dedi.
Binlerce yıllık mühür geleneği modern haliyle sürüyor
Eskişehirli tasarımcı Alkan Keskin, kendi tasarladığı ’eks libris’ mühürlerle talep edenlere kitaplarını süsleyecek işlere imza atıyor.