Bisiklet deyince aklınıza neler geliyor? Bazen nostalji, biraz tutku, ya da eskilerde kalan bir ukde? Belki de bisiklet denilince herkes için tasviri en doğru ifade “özel” dir. İşte bu sebeple Özgür Barışkan bisikletleri hikayesinin başkahramanı yaparak herkes için özel bir nesneyi içselleştiriyor.
Bisikletin varoluşunun beraberinde getirdiği duygusal gel-gitler nostaljik anılarla tazelenirken bu süreç gün be gün kayıt altına alınarak kaleme dökülüyor ve okuyucu kendisini bir bisiklet alan bir denizcinin iki hafta süren macerasının içinde buluyor. Kişisel özeleştiri yapmaya olanak sağlayan hikaye kurgusu ile aynı zamanda gençler için de iyi bir yol haritası çiziliyor.
Samimi, içten ve herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği, aynı zamanda eskilere götüren bir kitap olan Bisikletle İki Hafta, yalın akıcı ve güçlü anlatımıyla bisiklet severlerin de ilgisini çekiyor.
Bir Bisiklet Hikayesi: “Bisikletle İki Hafta”
Bisiklet sevgisinden yola çıkarak okuyucuya seslenen “Bisikletle İki Hafta” Amerika’da aldığı bisikleti, görev yaptığı gemiye koyan bir denizcinin on dört günlük macerasını işliyor. Akıcı bir anlatıma sahip olan roman okuyucuyu nostaljik bir yolculuğa çıkarırken, bir yandan da içinde kişisel gelişim öğelerini taşıyan yalın ama güçlü bir anlatıma sahip.
