'ÇIKARILAN PERSONELLERDEN, 6 YILDIR ÇALIŞANDA VAR, ENGELLİ OLAN DA VAR'
Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde, seçim öncesi 4 yıl Strateji Geliştirme Başkanlığı'nda Ekonomist olarak görev yapan Nesrin Başaran Şanal, seçim sonrası sürgün olarak Sahipsiz Hayvanlar Şube Müdürlüğüne gönderildiğini belirterek, 'Ekonomist olduğum için Strateji Geliştirme Başkanlığı'nda görev yapıyordum. Fakat seçim sonrası sebepsiz bir şekilde, Sahipsiz Hayvanlar Şube Müdürlüğüne gönderildim. İşimi yine severek yapıyordum. Şimdi, belirsiz süreli iş sözleşmesinin iş veren tarafından tek taraflı fesh edildim. Sebep belirtmeden 'Hizmetinize ihtiyaç kalmamıştır' diye telefonuma mesaj gönderilerek iş çıkışım verildi' dedi.
Şanal, 'Seçimden sonra gelen yönetim, Cumhur İttifakına destek verdiğimi de bildiği için ekmeğimizle oymayı kafalarına koymuşlar. Çalıştığım birimde performas adı altında bilgilerim alındı. Belediye İş Sendikası temsilcisi olduğum için aldıkları bilgileri o zaman iptal ettiler. Fakat sonrasında bilgim olmadan sendika temsilciliğim düşürüldü. Bunun üzerine 4 Ağustos akşamında SGK'dan gelen SMS ile '4/A Kapsamındaki sigortalılığınız, Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi nedeniyle, 04.08.2021 tarihli işten ayrılış bildiriminiz işveren tarafından yapılmıştır' mesajı aldım. Kadınlara pozitif ayrımcılık diyorlardı. Bir çok kadın çalışanın işine son verildi' diye konuştu.
Sonrasında da belediyeden 'Şirket Yönetim Kurulunca yapılan değerlendirmeler sonucunda Belediye hizmetlerinin kamu menfaatlerine uygun biçimde ifası zorunlu olduğundan ve hizmetinize ihtiyaç bulunmaması ve şirketimizin başka biriminde istihdam imkanı bulunmaması nedeniyle tarafınızla şirketimizin iş ilişkisini sürdürme imkanı kalmamıştır. Bu sebeplerden dolayı 03.08.2021 tarih ve 57 sayılı Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu kararıyla İŞ AKDİNİZİN FESHİNE Oybirliği ile karar verilmiştir' yazısı ile işten çıkarıldığını öğrendiğini belirten Nesrin Başaran Şanal, 'Bu şekilde, bu kadar insanın ekmeğiyle oynayarak hiçbir sonuç alamayacaklar. Artık insanların ekmekleri ve onurları ile oynamasınlar. Seçim çalışmaları boyunca gerek CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 'Namus ve Şeref' vurgusu yaparak, gerek Vahap Seçer'in çeşitli mecralarda dile getirdiği 'emekçinin, çalışanın yanındayız, kimse işinden olmayacak' sözlerinin birer umut tacirliymiş' dedi.
'ENGELLİ BİRİNİ İŞTEN ÇIKARMAK HANGİ VİCDANA SIĞAR'
İşten çıkarılan Uğur Karakuş ise, '2015 Şubat ayında MESKİ Emlak ve İstimlak Dairesi Başkanlığı'nda işe başladım. Seçime kadar satın alma işinden arşivlemeye, dijital arşivlemeden, evrak kayıt işini hepsini yaptım, Gıkım çıkmadı. Ekmeğimi kazanıyorum diye ve hiç bir zaman iş yerinde olsun dışarda olsun kesinlikle siyaset yapmadım. Zaten anladığım bir konu da değil sonra seçim oldu, ilk aylar rahattım, sonra yavaş yavaş işten çıkarmalar başladı. Biz çalışıyorduk, ama tedirgindik. Acaba sıra bize ne zaman gelir telaşı vardı, hep. Sonra koronavirüs çıktı. Mart ayında, Cumhurbaşkanımız sağolsun engelliler idari izinli dedi. Biz çıktık izne sonra izin bitti. Yazı o şekilde geçirdik. Tabi ben izindeyken benim yaptığım işler yavaş yavaş bir başka arkadaşa devredilmiş. Sonrasında kısa çalışma ödeneğine aldılar, beni ve 160 civarı kişiyi. 5 ay evdeydim. Babam hastalandı, o sıra demans teşhisi kondu. 5 ay babamla ilgilendikten sonra çok şükür işe başlayacağım diye sevinirken tam yasağın biteceği güne kadar bütün yıllık iznimi kullandırdılar. Bana bu süre zarfında masam koltuğum da gitmiş tabi orda anladım, gidici olduğumu yıllık iznimde bittikten sonra 1 ay olmadı işten çıkarıldım. Ben bu engelli halimle nasıl iş bulayım, bu devirde hasta babama nasıl bakayım ailede çalışan bir tek ben varım engelliyi işten çıkarmak hangi vicdana sığar' dedi