Susurluk olayı hükümlüsü özel harekatçı Ayhan Çarkın, 17 yıl önce ''Hiçbir faili meçhulle ilgim yok'' dedi. 17 yıl sonra ''Faili meçhulleri biz yaptık'' itirafından bulunup tutuklandı. Dün ise, yargısız infaz yaptıkları ve Kürt işadamlarını öldürdükleri itirafının asılsız olduğunu savunup ''İntikam aldım'' dedi.
Çarkın 'ın itirafları sonucu tutulanan Emniyet Özel Harekat Dairesi eski Başkanı İbrahim Şahin ise, Çarkın 'ın para karşılığı asılsız iddalar ortaya atıp konuştuğunu ve bu iddiaları için PKK 'dan 3 milyon dolar aldığını öne sürmüştü.
Çarkın bugüne kadar TBMM Susurluk Komisyonu, dönemin İstanbul DGM Savcılığı ve mahkemesi, Sarıyer Savcılığı, Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi, Polis müfettişleri ve Ankara Özel yetkili savcılığı başta olmak üzere çeşitli makamlara ifade verdi.
''KENEDY 'DE BEN ÖLDÜRDÜM''
1996 'daki Susurluk olayı ve ''Kumarhaneler Kralı Topal'' cinayetinden tutuklanan Çarkın, 17 yıl önce ''Çavuşesku 'yu da Kenedy 'i de ben öldürdüm'' diyerek faili meçhulleri ve uyuşturucu kullandığı iddialarını reddetmiş, '' Vedat Aydın, Tarık Ümit, Yener Kaya, İranlılar, Behçet Cantürk, Nesim Malki olayları kendi arasındaki iç hesaplaşmadır. Tarık Ümit yaşıyor olabilir'' demişti.
Çarkın 23 ay önce tutuklandığında ise bu kez, ''Tarık Ümit infaz edildi, cesedini özel harekatçı Oğuz Yorulmaz ile beraber gömdük. İki İranlı, uyuşturucu nedeniyle öldürüldü. Hüsamettin Yaman ve Soner Gül 'ü özel harekat infaz etti. Ayhan Efeoğlu, emniyette öldürüldü, cesedi ben gömdüm'' demişti. Çarkın 'ın yer göstermesi sonucu Tarık Ümit için kazı yapılmış ancak ceset bulunamamıştı.
Çarkın dün de tahliyesini istedi ve hakime '' Ben sahipsizlik duygusu, depresyon yaşadım. O dönemlerde uyuşturucu madde kullanıyordum. İçinde bulunduğum psikolojik travmalar sonucu bazılarından intikam almak için asılsız beyanlarla arkadaşlarımı ve devletimin kurumlarını itham altında bıraktım. İlk anlattıklarımın tamamı asılsızdır” dedi. Ancak tahliye talebi reddedildi.
Bir dediği bir dediğini tutmuyor
Susurluk olayı hükümlüsü özel harekatçı Ayhan Çarkın'ın, verdiği çelişkili ifadeler kafalarda soru işareti bıraktı.