Kalıcı çözümün geçmişi unutmakla gelmeyeceğini ifade eden Ensaroğlu, “Ama geçmişte hiçbir şey yaşanmamış gibi yaparak da kalıcı bir çözümü ve barışı sağlayamazsınız. Ama geçmişe takılıp kalırsanız da geleceğe bakamaz, yol alamazsınız. Bu yüzden ikisi arasında bir dengeyi bulmak gerekiyor.” diye konuştu.
Ensaroğlu, toplantıya katılan vatandaşların yoğun bir şekilde Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını ya da şartlarının düzeltilmesini istediğini kaydetti.
Akil İnsanlar Grubu'nun Güneydoğu Anadolu Bölgesi heyeti Cigerxwin Kültür Merkezi’nde Diyarbakır Dernekler Platformu'nun düzenlediği toplantıda halkla bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleşen programa Akil İnsanlar heyetinden avukat Kezban Hatemi, eski milletvekili Mehmet Emin Ekmen, gazeteci Etyen Mahçupyan, Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem ve Yılmaz Ensaroğlu katıldı.
Heyet çözüm sürecinde vatandaşların duygularını ve isteklerini dinledi. Heyete başkanlık yapan Yılmaz Ensaroğlu, insanların geçmişte yaşadıklarını bir anda hiçbir şey olmamış gibi unutmalarını beklemenin yanlış bir düşünce olduğunu söyledi.
Ancak geçmişi unutmadan geleceğe bakılması gerektiğini dile getiren Ensaroğlu, sorunun kalıcı bir çözüme kavuşturulması için gerekli adımların atılarak çalışmaların yapılması gerektiğini vurguladı. Çözüme dair neler yapılması gerektiğiyle ilgili öneriler aldıklarını belirten Ensaroğlu, şunları söyledi: “Ancak tabi insanlar çok dolu. Yaşadıkları acılar dolayısıyla bunu ne ölçüde başarabildiğimizden emin değilim, fakat bazı arkadaşların acıları tazelendi, o acıları hatırlamak aslında bugünden yarına daha sağlıklı bakmak açısından bizim için de yararlı olacak. Ama bunlara rağmen arkadaşların içerisinde gerçekten çok somut spesifik öneriler de yapan oldu.”Önerilerin anayasal ve yasal düzenlemeler yapılmasını isteyenlerin olduğunu dile getiren Ensaroğlu, kimi uygulamalarda anayasal ve yasal düzenlemeye ihtiyaç duymayıp sadece uygulama bağlamında düzeltilmesinin istendiğini kaydetti.
Diyarbakır’daki programın komisyon üyelerinin, halkın nabzını tutma ve psikolojisini daha yakından görme açısından çok anlamlı olduğunu ifade eden Ensaroğlu, çözüm çabası içinde olan iki tarafın ana aktörlerinin halkın psikolojik olarak tatmin etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Ensaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu çatışma çözüm süreçlerinin tamamının kamuya açık bir şekilde yapılması da çok mümkün de değil, zannediyorum doğru da değil. Bu bizim için epeyce yararlı bir tecrübe olduğu, ama bundan sonra kadın kuruluşlarıyla Dernekler Platformu yöneticileriyle ve bir grup esnafla da görüşmelerimizi sürdürerek Diyarbakır etabını tamamlamaya çalışacağız.”Toplantı için ‘bir dokunup bin ah işittik’ teriminin kullanılmasının çok doğru bir ifade olacağını belirten Ensaroğlu, “Geçmişte derin acılar yaşamış özellikle annelerin, kadınların anlattıkları, bu sorunu aslında çok da iyi bilen yıllardır yaşayan insanları epeyce etkiledi. Psikolojisini bozdu. Ama geçmişte hiçbir şey yaşanmamış gibi yaparak da kalıcı bir çözümü ve barışı sağlayamazsınız. Ama geçmişe takılıp kalırsanız da ama geleceğe de bakmazsanız yol alamazsınız. Bu yüzden ikisi arasında bir dengeyi bulmak gerekiyor. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz.” dedi.
En çok barış dışında ne istendiği sorulan Ensaroğlu, “Burada dile getirilen taleplerde çok yoğun bir şekilde öne çıkan Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ya da koşullarının iyileştirilmesi. İkinci bir husus Kandil ile İmralı arasında temasların, temas yollarının açılması. Geri çekilme konusunda mesela burada farklı bir psikoloji var. 'Bunlar bizim çocuklarımız, niye ülkelerini terk edip dışarı çekilsinler?' şeklinde talep bildirenler de vardı. Anadil özellikle anayasal, yasal düzenleme bağlamında en çok öne çıkan, sadece anadilin eğitimle değil hatta tüm kamu hizmetlerinde kullanımının sağlanması ve bir de sağlanacak barışın eşitlik ve adalet temelli olarak yani onurlu bir barışın sağlanması tarzında öneriler öne çıkarıldı.” şeklinde konuştu.
'Bir Dokunduk Bin Ah İşittik'
Akil İnsanlar Güneydoğu Anadolu Bölgesi Başkanı Yılmaz Ensaroğlu, çözüm sürecine yönelik vatandaşlarla bir araya gelinen toplantıda "Bir dokunup bin ah işittik." dedi.