'Bir Tertip Komitesiyle Karşı Karşıyayız'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: 'İtibar suikasti yapabilmek için ellerindeki her şeyi ortaya koyabilen bir tertip komitesiyle karşı karşıyayız. Bir tertip komitesi, yıkım ekibi olarak kendi üzerine düşen vazifeyi gerçekleştirmek için her şeyi yapıyor. Biz, İstanbul'u bunlara teslim etmeyelim' '(Ekrem İmamoğlu ve İsmail Küçükkaya) Eskiden tantanacılar vardı. İki kişi kavga ediyor gözüküp, üçüncü kişinin cebinden parayı çalarlardı. Aynı usulü gerçekleştirdiler. Otelde bir araya geliyorlar. İşi pişiriyorlar otelde' '(İmamoğlu'nun Ordu Valisi'ne yönelik sözü) Şimdi o televizyon kanalında, FOX TV'de, o program yapanlar. Az buçuk sizin iş namusunuz varsa, az buçuk... Bu kaseti gördük diyorsunuz, niye yayınlamıyorsunuz o zaman? Sizin adamlarınız çekti. Peşine kuyruk olarak taktığınız adamlarınız çekti. Niye yayınlamıyorsunuz? Yayınlamaya cesaretiniz yok çünkü' 'Ne oldu ya? Musakkadan birden özel uçaklar VIP'ler. Ne oldu? Tiyatro bitti çünkü. Gerçek yüz... Biliyorsunuz, Selahattin Demirtaş'ı beğeniyor ya, Selahattin Demirtaş da fondötenlidir, Ekrem İmamoğlu da fondötenlidir'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "İtibar suikasti yapabilmek için ellerindeki her şeyi ortaya koyabilen bir tertip komitesiyle karşı karşıyayız. Bir tertip komitesi, yıkım ekibi olarak kendi üzerine düşen vazifeyi gerçekleştirmek için her şeyi yapıyor. Biz, İstanbul'u bunlara teslim etmeyelim." dedi.

Bakan Soylu, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) 14. Bölge Müdürlüğü Orhantepe Ar-Ge Eğitim Merkezi'nde gerçekleştirilen "Trabzon Dernekleri Buluşması"na katıldı.

23 Haziran'da sadece bir şehrin belediye başkanının seçilmeyeceğini, İstanbul'un büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu anlatan Soylu, şöyle konuştu:

"Bir taraftan LGBT'si bir taraftan da bütün bunlar. Şehide hakaret ediyor, inancımıza hakaret ediyor, ardından bütün değerlerimize hakaret ediyor, yok sayıyor. 23 Haziran'dan sonra Ekrem Bey ne yapacaksın, sen Canan'ı, nereye koyacaksın? Selahattin'i ne yapacaksın? Sezai'yi ne yapacaksın? Bütün bunları nereye koyacaksın? Bu adamlarla yaptığınız pazarlıkta, 'İstanbul'da birlikte olacağız.' dediğiniz için onlar çıktılar dediler ki, 'İstanbul'da bizim hakkımız var.' İspark'ı mı vereceksiniz? Nereyi vereceksiniz? Biz terör örgütünü Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da hareket edemez hale getirdik. İnsan kaynağı kalmadı neredeyse terör örgütüne gidecek. Bakın 6 ay bitti 44 kişi katıldı terör örgütüne. 165 kişi de teslim oldu. Tam 3 katı kadar. Bundan 4-5 yıl önce 5 bin 556 kişi, bundan yine 4-5 yıl önce 3 bin 380 kişi 2 yıl katıldı peş peşe. Neredeyse 9 bin kişi. Biz onların finans kaynaklarını, lojistik kaynaklarını kestik. Şimdi tehdit şu, İstanbul'a atmaya çalışıyorlar. İstanbul'da bir takım mahalleler üzerinden orada oluşturacakları tehlikelerle birlikte tekrar terör örgütünü besleyecekler. Ben buna İçişleri Bakanı olarak söylüyorum ve bunu, bunun (Ekrem İmamoğlu) üzerinden yapacaklar. Diyorlar ki, 'Buna seyirci kalın.' Buna seyirci kalırsak, gelecek nesillerimize büyük bir vebal altında kalırız."

- "Ben İçişleri Bakanıyım, benim işim hırsız yakalamak"

Soylu, İsmail Küçükkaya ile Ekrem İmamoğlu'nun, ortak yayın öncesinde yaptıkları görüşmeye değinerek, şunları kaydetti:

"Geçen akşamki televizyon programında, tezgah yapıyorlar, numara yapıyorlar. Basıyor 3 dakika, 'Konuş Binali Bey.' diyor. 'Konuş.' 3 dakika... Tam bir tezgahçı. Eskiden tantanacılar vardı. İki kişi kavga ediyor gözüküp, üçüncü kişinin cebinden parayı çalarlardı. Aynı usulü gerçekleştirdiler. Otelde bir araya geliyorlar. İşi pişiriyorlar otelde. Sonra da Binali ağabeye telefon açıp, iş olsun torba dolsun diye, 'Nasılsınız, iyi misiniz? Bir talebiniz var mı? Bir isteğiniz var mı?' diye orayı da geçiştirmeye çalışıyorlar. Bu İstanbul'a karşı yapılan ahlaksızlıktır. Bunu kim örtmeye çalışıyorsa ahlaksızların şahı da o'dur. O kadar basit. İstanbul seçmenine yapılan bir ahlaksızlıktır. Hepimiz heyecanla herkesin orada söyleyeceklerini bekliyoruz. Oturmuşuz televizyonun başına. Sonra da, 'Acaba bu nereden geldi?' Nereden gelir? 'Acaba emniyet mi aldı, İçişleri mi aldı, o mu attı, bu mu yaptı? Ben İçişleri Bakanıyım, benim işim hırsız yakalamak. Bu milletin demokrasisiyle bu kadar alay edilemez. 3-5 kendini bilmez, Türk demokrasisinin, İstanbul'un ve Türkiye'nin geleceğini kendi istediği şekilde yönlendiremez. Buna müsaade edilemez. Kimseye emeğimizi çaldırmamamız lazım."

- "Bu kaseti gördük diyorsunuz, niye yayınlamıyorsunuz?"

Bakan Soylu, Ordu Havalimanı'ndaki olayı bir televizyon kanalının yayınlamama kararına yönelik, "Şimdi o televizyon kanalında, FOX TV'de, o program yapanlar. Az buçuk sizin iş namusunuz varsa, az buçuk... Bu kaseti gördük diyorsunuz, niye yayınlamıyorsunuz o zaman? Sizin adamlarınız çekti. Peşine kuyruk olarak taktığınız adamlarınız çekti. Niye yayınlamıyorsunuz? Yayınlamaya cesaretiniz yok çünkü. Yayınlanan kısmında da 'it' dediği apaçık ortada. Onda sizinkisi değil, başka televizyon kanalı çektiği için. 'Gördüm.' diyorsun. 'Utandım.' diyorsun. 'Ben tırnaklarımla buraya geldim.' diyorsun. 'Ben senin oyuncağın değilim, bunu yapman, söylemen ayıp.' diyorsun ama yayınlamıyorsun. Bip yap yayınla. Bip yap. Hani bip yapıyorlar ya." değerlendirmesini yaptı.

"Bir tertip var. 23 Haziran seçimleri üzerinden bir tertip var. Bu tertip Türkiye'ye yönelik bir tertip, bu tertip İstanbul'un gücü üzerinden oluşturulan bir tertiptir. Bu tertibe, bu tertibi yapanlara, bu tertibi Türkiye'ye açanlara, müsaade etmeyin, izin vermeyin" diyen Soylu, şöyle devam etti:

"Ordu'da havalimanında 2 defa nezaketle arıyorlar. Diyorlar ki, 'Verdiğiniz 14 kişilik listede buradan geçecek kimse yok. İstirham ederim, ne olursunuz öbür taraftan sizi alalım. Zaten özel uçakla geliyorsunuz.' Ne oldu ya? Musakkadan birden özel uçaklar VIP'ler. Ne oldu? Tiyatro bitti çünkü. Gerçek yüz... Biliyorsunuz, Selahattin Demirtaş'ı beğeniyor ya, Selahattin Demirtaş da fondötenlidir, Ekrem İmamoğlu da fondötenlidir. Hatırlıyorsunuz, Selahattin Demirtaş'ın fondöten sürüp de televizyon programına çıkıp saz çaldıklarını. Sonra da 6-7 Ekim olaylarında tiril tiril titrediğini. Yukarıdan aşağıya ter, su boşaldığını. Bu tertipe gelmeyelim."

- "Biz, İstanbul'u bunlara teslim etmeyelim"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bazı basın yayın organlarında bugün hakkında çıkan haberlere yönelik, şu ifadeleri kullandı:

"Çorum'da bir Trabzonlu hemşehrimiz, bir taş ocağı almış veya ruhsat almış, bilmiyorum yani. Açtım, birisi bana gönderdi dedi ki, 'Çorum'da sizi birileri yuhalamış.' dedi. 'Allah Allah, neyin nesiymiş. Bir bakayım.' dedim. Baktım haberlere. Valiliğin önüne gelmişler. 'Bu taş ocağını kapatın. Bu bizim köyümüze zarar veriyor.' demişler. Normal bir şey. Sonra da, aralarından arkadan birisi, 'Süleyman Soylu'ya soralım.' diye bir laf söylemiş veya buna benzer bir laf söylemiş. Cumhuriyet gazetesiyle OdaTV denilen alçaklar, çıkıyorlar diyorlar ki, Süleyman Soylu'yu suçladılar. Bu onun akrabasıymış Trabzon'dan.' Yarabbi Ya Resulallah... Ne kadar uyduruk. Kim olduğunu da bilmeyiz, ne olduğunu da bilmeyiz, ne yaptığını da bilmeyiz, nasıl olduğunu da bilmeyiz. İtibar suikasti yapabilmek için ellerindeki her şeyi ortaya koyabilen bir tertip komitesiyle karşı karşıyayız. Bir tertip komitesi, yıkım ekibi olarak kendi üzerine düşen vazifeyi gerçekleştirmek için her şeyi yapıyor. Biz, İstanbul'u bunlara teslim etmeyelim."

Programda, AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu, MHP Trabzon İl Başkanı Bekir Sıtkı Tarım, AK Parti Kartal İlçe Başkanı Gürkan Akyol da selamlama konuşması yaptı.

Süleyman Soylu, program sonunda derneklerin üyeleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile