Birinci Altın Kalem Ödülleri Sahiplerini Buldu
Bu yıl ilki gerçekleştirilen ‘Altın Kalem Ödülleri’ düzenlenen törenle sahiplerini buldu.
Kitap, Kültür, sanat gazetesi ’Book Culture Art Time’s’ın (BCA) bu yıl ilkini gerçekleştirdiği ‘Altın Kalem Ödülleri’, Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen görkemli bir törenle sahiplerini buldu.
BCA Time’s; popülist kültürün dışında gözden kaçan değerli kalemleri ’Altın Kalem Ödülleri’ ile taçlandırıp onları edebiyatseverlerle buluşturdu. Törende hem farklı coğrafyalarda yaşayan Türk yazarlara hem de yabancı yazarlara ayrı kategorilerde ödüller verildi.
‘Yılın En Hayırsever İşadamı’ dalında jüri özel ödülü SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Baran Korkmaz’a verilirken Korkmaz’a ödülünü, 15 Temmuz Şehitlerinden Erol Olçak’ın eşi Nihal Olçak tarafından takdim edildi.
‘En iyi Sosyal Sorumluluk Projesi’ jüri özel ödülüne, yapmış olduğu birçok sosyal sorumluluk projelerinde adında sıkça söz ettiren Gazeteci Yazar Emrah Doğru layık görüldü.
‘Siyasi Araştırma’ dalında Ağrı Valiliği görevinde bulunan ve şu anda Merkez Valisi olarak görev yapan Musa Işın’ın Timaş Yayınları’ndan çıkan ‘Kürtlerin PKK ile İmtihanı’ adlı kitabı ödüle layık görüldü.
‘Psikoloji Dalında’ Uzm. Klinik Psikolog Rukiye Karaköse, Nesil yayınlarından çıkan, Seyahat Terapi adlı kitabıyla ödülün sahibi oldu. Ayrıca gecede; Tarih Romanı dalında İsmet Cerit, Biyografi Roman dalında Nihal Olçok, Mantık Araştırma dalında Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.İbrahim Çapak, Tasavvuf Araştırma dalında Cemalnur Sargut, Siyasi Araştırma dalında ise Milletvekili Avukat Hurşit Yıldırım ve bir çok yazar farklı dallarda ödüllere layık görüldü.
“Edebiyat bir altın madenidir”
Gecede konuşan Altın Kalem Ödülleri Genel Koordinatörü yazar Serra Erdoğan “Çok sevdiğimiz ülkemizin, çağdaş medeniyeti yakalayabilmesi ancak gerçek bir eğitim ve öğretimle mümkün olabilir. Bu süreç sonucunda insanımızın elde ettiği mesleki başarı ise ülkemizin sosyoekonomik hikâyesini oluşturur. Ama insan yaşamı, sadece sosyal yaşamın fiziksel ölçümünden ibaret değildir. İşte bu noktada edebiyat belki de en gerekendir. Çünkü edebiyat yaşamı her yönüyle ele alıp, geçmişten geleceğe insanı gözetleyip, yargılamadan bilinmeyene anlatıp, bilinen ile birlikte yargıya sunar.Yani toplumu ; düşünmeye, idrak etmeye, yaşamı değerlendirmeye yönlendirir. Madem ki insan toplumda yaşar ! Madem ki demokrasi çoğul katılımdır. Öyleyse; insanımıza bu olanağı sağlayacak eser, okur ve yazar sayımızda çok olmalıdır. Bu yüzden hiçbir kurum, kuruluş ve sistemin insan gelişimini sınırlandırmaya hakkı yoktur. Ben edebiyata önce eser sonra yazar değerlendirmesi ile bakıyorum. Maddi kaygılar nedeniyle, sadece tanınmış isimlerle edebiyat dünyasının zayıflatılmasını kabul edemiyor ve kınıyorum. Çünkü; edebiyat bir altın madenidir. Ve bu maden insanlığın ortak kıymetidir. İşte bu fikirden doğan amaçla Altın Kalem Ödülünü eser ve eser sahipleriyle buluşturduk” dedi.