'Biz O Defteri Kapattık'

Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, aktif siyaseti 3 yıl önce bıraktığını belirterek, "Tekrar dönme niyetim yok ama insanlar 'siz siyasette olmalısınız, sizi özledik, siz konuştuğunuz zaman hepimiz dinler, bu adam konuşursa doğru konuşur derlerdi.' diyorlar. İnsan bundan gurur duyar ama biz o defteri kapattık." dedi.

Hitit Üniversitesi Genç İyilik Kulübünün davetiyle Çorum'a gelen Arınç, Meslek Yüksekokulu'ndaki Ethem Erkoç Konferans Salonu'nda düzenlenen söyleşiye katıldı.

Konuşmasına, Ankara İstiklal Mahkemesi kararıyla 1926'da idam edilen İskilipli Atıf Hoca ile Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde şehit olan Erol Olçok'u anarak başlayan Arınç, Çorum'da güzel dostlukları olduğunu söyledi.

Yaklaşık 45 yıl boyunca aktif siyasetin içerisinde yer aldığını ve kendisine, bu dönemde yaşadıklarını konu alan kitap çıkarma teklif edildiğini belirten Arınç, "45 yıla yaklaşan siyaset hayatımın üç kitap olarak yazılmasını arzu ettim. İlki çocukluğum, üniversite hayatım ve milli görüş dönemidir. İkinci kitabımız AK Parti dönemi olacak, 2001-2011 yıllarını kapsayan. Üçüncü kitabımızda ise 2011'den 2015 yılına, benim bu işleri artık bıraktığım güne kadar Türkiye'nin yaşadığı önemli olayların analizleri yapılacak. Allah kısmet ederse, ömrümüz olursa..." diye konuştu.

Arınç, aktif siyaseti 3 yıl önce sonlandırdığını ve geride iyi bir isim bıraktığına inandığını anlatarak, "20 sene milletvekilliğinden sonra bu işi bitirmem gerektiğini düşündüm. Hatta biraz da fazla çalışmış olduğumu gördüm. Giderken de 'ya sana ihtiyacımız var' dediklerini gördüm. Geçen hafta sonu Denizli'de kitap fuarındaydım, yüzlerce insanın 'siyasetin size ihtiyacı var demesinden' de memnun olmadım değil tabi. Tekrar dönme niyetim yok ama insanlar 'siz siyasette olmalısınız, sizi özledik, siz konuştuğunuz zaman hepimiz dinler, bu adam konuşursa doğru konuşur derlerdi.' diyorlar. İnsan bundan gurur duyar ama biz o defteri kapattık." ifadelerini kullandı.

Siyasi hayatı boyunca tanıklık ettiği yüzlerce olay olduğuna dikkati çeken Arınç, şöyle devam etti:

"Bana, 'siz bunları yazmasınız tarihe tanıklık etmiş olmazsınız 'dediler. Hafızama güveniyordum ve 'sorarlarsa anlatırım' diyordum ama hafıza bir yerden sonra size sadakat göstermez. Belli bir yaşa gelince her şeyi unutacaksınız belki. Bir yerden başlamak lazımdı. Onları yazarak, içinde yaşadığımız olayların perde arkasını yazmaya gayret ettik. Kitabın fiyatını da ucuz tuttuk ki öğrenciler de alabilsin istedik. Geçenlerde birisi bir kitap yazmış, '2 bin 500 liradan satıyorum' dedi. Fena bir gelir sayılmaz ama bizim öyle lüksümüz yok, öyle düşüncemiz de yok. İnsanlar yakın tarihi ve tarihi şahsiyetleri tanımalı, bilmeli."

İkinci kitabında, AK Parti'nin kuruluş hikayesini de anlatacağını belirten Arınç, şunları kaydetti:

"Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), eski Cumhuriyet Halk Fırkası, tek parti döneminin tek partisi. 1950 seçimlerinde iktidarı kaybetti, 69 yıldan beri tek başına iktidara gelemiyor. Bir çabanın içerisinde görüyorum onları. Bu çabalarıyla da müspet sonuçlar alıyorlar, demek ki bir ihtiyaç var. CHP algısının veya halktaki, o zihinlerdeki CHP düşüncesinin bugün revize edilmesi lazım. İşte bunlar bazen İstanbul'daki bazen Ankara'daki adaylarıyla bir çabayı gösteriyor. Bence bu olumlu bir gelişmedir. Neden, çünkü halkın değerlerine sırt çevirmiş bir siyasi partinin 69 yıldan beri bir milimetre bir mesafe alamadığını görüyoruz. Uzamıyor, kısalmıyor da. Belli bir yerde kalmış ama biz 15 ayda AK Parti ile tek başımıza iktidar olmuşuz. Bütün bu dinamikleri göreceğiz. Özellikle ikinci kitabımda AK Parti'yi ortaya çıkaran, ülkeye yaptığı hizmetler, o günlerde yaşadığımız sivil asker gelişmeleri veya Cumhurbaşkanı seçiminin yapılıp yapılmamasındaki etkenler anlatılacak. Bunları okuyalım, özellikle akıllı telefonlara verdiğimiz değerin en azından 10’da birini kitaba verelim. Size tavsiyem mutlaka okuyun. Ne isterseniz okuyun. Kitapla dost olalım."

Arınç, konuşmasının ardından öğrenciler için kitabını imzaladı.

Programa, Vali Mustafa Çiftçi ile Baro Başkanı Kenan Yaşar ile akademisyenler de katıldı.