'Bizi Oyaladıklarını Net Bir Şekilde Değerlendiriyorum'

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin, aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Huduti'nin de bulunduğu 27'si tutuklu 76 sanığın yargılandığı davada tanıklar dinleniyor Malatya Emniyet Müdürü Urhal: '2. Ordu Komutanı ile Sayın Valimiz, zaman zaman konuşmalar yaptı. Hoparlör açık olduğu için görüşmeleri dinledik. Her defasında Valimiz, 'Bakın, bu konu belirli bir noktaya geliyor, problem mi var?' diye sorduğunda komutan, 'Birtakım pürüz ve sıkıntılar var, halletmeye çalışıyoruz.' diyerek operasyon başlatılmamasını söyledi' 'Yurtta Sulh Konseyinin sözde listesinden haberinin olup olmadığı komutana soruldu. Kendisinde liste olmasına rağmen bize bu isimleri sonuna kadar söylememesi samimiyetsiz geldi' 'Her yarım saatte bir aranmasına rağmen 'Biz hallediyoruz, sorun yok.' denildi. ZPT'ler de geldikten sonra bizi oyalama taktiği olduğunu net bir şekilde anladık. Süreyi uzatmaya, zaman kazanmaya çalıştıklarını değerlendirmekteyim'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin, dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de aralarında yer aldığı 27'si tutuklu 76 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Yakınca Spor Salonu'nda görülen altıncı duruşmada Malatya Emniyet Müdürü Ömer Urhal, tanık olarak dinlendi.

Darbe girişimi sırasında saat 21.30 sıralarında birtakım olumsuzlukların kendisine bildirildiğini belirten Urhal, bunun üzerine yardımcıları başta olmak üzere tüm şube müdürleri ve amirleri emniyet müdürlüğünde topladığını kaydetti.

Saat 23.00 sıralarında bilinmeyen numaradan Genelkurmay Başkanlığı adına bir kişinin kendisini aradığını anlatan Urhal, "Ordunun yönetime el koyduğunu, karşı gelinmemesini söyledi. Kim olduğunu sorup sert bir dille azarladım. Ondan sonra kendisinin de gelen emirle beni aradığını söyleyerek telefonu kapattı." diye konuştu.

Urhal, bu gelişmeler üzerine bütün personeli kalkışmaya destek verilebilecek yerlerin önlerine tedbir amaçlı gönderdiğini ifade ederek, daha sonra dönemin Malatya Valisi Mustafa Toprak ile bir araya geldiğini söyledi.

Urhal, o gece yaşananları şöyle anlattı:

"İlimizde darbe girişiminin boyutlarını tam bilemiyorduk ama bizler tedbir olarak kalkışma olabileceği düşüncesiyle tedbirlerimizi aldık. Sayın Cumhurbaşkanımızın basından darbe teşebbüsü olduğunu söylemesi ve vatandaşlarımızı sokağa çıkarması ile vatandaşlarımız valilik önünde toplandı. Olumsuz ve taşkınlık yapılmaması noktasında Sayın Valimiz bir hitapta bulundular. 1. ve 3. Ordu komutanlıkları darbe girişimine karşı olduklarını net bir şekilde ifade ederken ilimizle ilgili henüz netlik olmamasına rağmen, valiliğin önünde toplanmış olan vatandaşlarımızın duygularını teskin etmek üzere Valimiz bir açıklamada bulundu.

1, 2 ve 3. ordularımızın darbe teşebbüsüne karşı olduğunu, emniyet ve jandarmamızın birlikte olduğunu ifade etti."

- "Pürüzlerin ne olduğunu bir türlü açıklamadı"

Mahkeme Başkanı İzzetin Duman'ın, bu sırada "Vali Bey, 2. Ordu Komutanı'nı aradı mı?" sorusu üzerine Urhal, şöyle konuştu:

"Bu konuşma yapılıncaya kadar Valimiz defaatle 2. Ordu Komutanı'na ulaşmak istemesine rağmen ulaşamadılar, bağlanamadılar. O esnada saat 02.00 civarlarında Sayın Valim bir kez daha emir subayını azarlayarak, 'Neden görüştürmüyorsunuz?' dedikten sonra 2. Ordu Komutanı'yla görüştü. 'Orada bir şey var mı?' dedi Valimiz, 'Şu anda bir problem yok. Burada bir iki pürüz var, onları aşmaya çalışıyoruz.' diye yanıt verdiler. O esnada defaatle görüşmeler devam etti ama komutan, o pürüzlerin ne olduğunu bir türlü açıklamadı."

- "Valimize tahrik edici bir ses tonuyla hitap etti"

İl Emniyet Müdürü Ömer Urhal, darbe girişimi gecesi aldıkları önlemlerin yanı sıra vatandaşların hayatını da korumaya çalıştıklarına işaret ederek, saat 03.00 sıralarında Vali Toprak ile 2. Ordu Komutanlığına gittiklerini söyledi.

Bu arada araçta seyir halindeyken dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin, Vali Toprak'ı aradığını ve hazırladığı metni WhatsApp üzerinden gönderdiğini dile getiren Urhal, söz konusu metnin Anadolu Ajansına yönlendirildiğini kaydetti.

Ardından 2. Ordu Komutanlığı nizamiyesinin önüne geldiklerini ve önlem alarak, galeyana gelen kalabalığı sakinleştirdiklerini anlatan Urhal, şunları dile getirdi:

"Arabadan aşağı indiğimizde Valimiz, nizamiyedeki kişiye kendisini tanıttı. 'Asilerin komutanı kimse görüşeceğim, burada bir sıkıntı var." dedi, komutan içeride zorla tutuluyorsa teslim edilmesini söyledi. Nizamiyedeki yüzbaşı da 'Size cevap vermekle yetkili değiliz, bize verilen yetki bu. Siz de bizim güvenliğimizi almakla mükellefsiniz, buraya giriş olmayacak.' dedi.

Nizamiyedeki yüzbaşı, Valimize tahrik edici bir ses tonuyla hitap etti. Bu konuşmanın ardından yüzbaşı, 'Mevzi alın.' diye askerlerine emir verdi, silahların mekanizmaları çalıştı. Biz arkadaşlarımızı sakinleştirerek oradan ayrıldık."

- "Operasyon başlatılmamısını söyledi"

Ömer Urhal, Vali başkanlığında güvenli bir ortamda oluşturulan kriz masasına geçtiklerine işaret ederek, şunları kaydetti:

"2. Ordu Komutanı ile Sayın Valimiz, zaman zaman konuşmalar yaptı. Hoparlör açık olduğu için görüşmeleri dinledik. Her defasında Valimiz, 'Bakın, bu konu belirli bir noktaya geliyor, problem mi var?' diye sorduğunda komutan, 'Birtakım pürüz ve sıkıntılar var, halletmeye çalışıyoruz.' diyerek operasyon başlatılmamasını söyledi. Bu durum 03.30'dan 05.00'e kadar sürekli devam etti.

Her yarım saatte bir tekrarlanır durum aldı. Sayın Valimiz, operasyon başlatacağını söyledi, 2. Ordu Komutanı da biraz daha beklenilmesini söylüyordu."

- "İsimleri söylememesi samimiyetsiz geldi"

Bir ZPT aracının 2. Ordu Komutanlığının nizamiyesinden içeri girmeye çalışmasından sonra dönemin Valisi Vali Mustafa Toprak'ın, dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'ye telefonda "Bizi oyalıyorsunuz." diyerek operasyon talimatı verdiğini aktaran Urhal, "Bu esnada Valimiz ve Başsavcımızla bulunduğumuz esnada telefonun hoparlörü açıktı. Yurtta Sulh Konseyinin sözde listesinden haberinin olup olmadığı komutana soruldu. Kendisinde liste olmasına rağmen bize bu isimleri sonuna kadar söylememesi samimiyetsiz geldi." dedi.

Urhal, Huduti'nin bir süre sonra içerdeki kişilerin ikna olduğunu ve teslim olacaklarını Cumhuriyet Başsavcısı'na söylediğini kaydederek, "Daha sonra içeridekiler teslim alınarak emniyet müdürlüğü nezarethanesine götürüldü. 2. Ordu Komutanı ve kurmay başkanı karargahta kaldılar. Cumhuriyet Başsavcısı, 2. Ordu Komutanı'nı arayarak haklarında gözaltı kararı verildiğini söyledi. Onlar da zorluk çıkartmayacaklarını ve emre uyacaklarını söylediler. Cumhuriyet Başsavcısı ve ekibi, 2. Odu Komutanı ve kurmay başkanını gözaltına aldı." şeklinde konuştu.

- "Bizi oyalama taktiği olduğunu net bir şekilde anladık"

Mahkeme Başkanı Duman'ın, "Bu süre zarfında sizi oyaladıklarını düşündünüz mü?" sorusuna, "Her yarım saatte bir aranmasına rağmen, 'Biz hallediyoruz, sorun yok.' denildi. ZPT'ler de geldikten sonra bizi oyalama taktiği olduğunu net bir şekilde anladık. Süreyi uzatmaya, zaman kazanmaya çalıştıklarını değerlendirmekteyim. Başta tavır konulmadı ve süreç uzatıldı. Ellerinde liste olmasına rağmen o liste yokmuşçasına Cumhuriyet Başsavcımıza sormasından dolayı bizi oyaladıklarını net bir şekilde değerlendiriyorum." yanıtını verdi.

Daha sonra Urhal, sanık avukatlarının sorularını da cevapladı.

Duruşmaya SEGBİS'ten bağlanan Huduti, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, can kaybı yaşanmaması için uğraştığını ve operasyonları ertelediğini öne sürdü.

Duruşma sırasında zaman zaman sanık avukatlarıyla duruşmaya müdahil olan avukatlar arasında usule ilişkin tartışma yaşandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile