Amos, Türkiye'ye sığınan Suriyeli Kürtler'in barındığı Şuruç Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO) yanında AFAD'ın oluşturduğu kampı ziyaret etti.
Suriye'den gelen Kürtler ile sohbet eden Amos, daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'ye sürecin başından itibaren Suriye'ye verdiği destekten dolayı teşekkürlerini iletti.
Kobani'den gelen çok sayıda kişinin Suruç'un yerli halkıyla bütünleşerek yaşamlarını sürdürmeye çalıştığını gözlemlediğini aktaran Amos, Türkiye'nin tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla konuklarını en iyi şekilde ağırladığını gördüğünü vurguladı. Amos, sığınmacıların büyük bir bölümünün çocuk olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:
''Çocukların psikolojik desteğe ihtiyaçları var. Burada bir sığınak buldular, geldiler. Çadırlarda yaşıyorlar tabii ki burada kurulan şu andaki durum geçici olarak devam ediyor ama bir kamp oluşturulacak, orada devam edecekler. Suriye krizinin bölgedeki özellikle Türkiye, Irak, Ürdün ve Lübnan'a büyük etkisi olduğunu biliyoruz. Bu 4 yıla yakın devam eden çatışmada Türkiye'de 900 bin kayıt altına alınmış kişi olduğunu biliyoruz. Aslında sayının 1.6 milyonu aştığını görüyoruz. Tabii ki ülkelerin kendine ait düşünmeleri gereken durumlar var. Endişeleri olabilir. Ekonomilere, sağlık sistemine etkileri var. Fakat tabii ki bunların yanında çok büyük bir insani etkisi var. Çocuklar kesinlikle görmemeleri gereken, asla görmelerini istemediğimiz şeylere şahit oldular. Anneleri çaresizce ailelerini birlik içinde tutmaya çalışıyorlar. Tabii ki uluslararası camia, bu politik devam eden krizi çözüme ulaştırana kadar yapması gerekeni en iyi şekilde yerine getirmeli."
- AFAD Başkanı Fuat Oktay
Acil Durum Yönetimi Başkanı (AFAD) Fuat Oktay da ziyaretten dolayı mutlu olduklarını belirterek, Valerie Amos ile dünyanın birçok yerindeki afetlerde ve acil durumlarda birlikte çalıştıklarını anımsattı.
Türkiye'nin ilk andan itibaren Suriye'de olan olaylara dışarıdan bakmadığını, kapılarını açtığını aktaran Oktay, Kobani bölgesinden gelen sığınmacılar konusunda da aynı hassasiyeti sürdürdüklerini belirtti.
Oktay, Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta mağdur insanlara yaptığı yardımı dünyaya anlatmakta zorlandığını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Türkiye olarak 1.6 milyona varan Suriye'den gelen göçmen kitlesine her türlü kapımızı, yüreğimizi, soframızı açtık. Yine aynı şekilde Suriye'nin içinde kalanlara ve aynı şekilde Irak'ta kalanlara yaptığımız yardımları dünyaya anlatmakta sıkıntı çekiyoruz. Bu ziyaretin bu anlamda daha ayrı bir anlamı var. Bu yaptığımız çalışmaları yerinde görüyor olması ve bunu BM başta olmak üzere bütün dünya kamuoyuna mesajı kendisinin direkt veriyor olacağını ümit ediyoruz. Tüm kurum ve kuruluşlarla çalışmalarımız devam ediyor."
Türkiye'nin yardım etmeye çalıştığını, içerisinde bulunduğu faaliyetlere uluslararası camianın da katılmasını arzu ettiklerini vurgulayan Oktay, "Toplam resme baktığımızda yaklaşık 4.5 milyarlık Türkiye'ye olan maliyetin uluslararası camiadan sadece 246 milyon dolarlık bir yardımla sınırlı kalıyor olması, bunun da 161 milyonun BM çerçevesinde oluyor olması tabii ki bunu kendileri de açıkça ifade ediyorlar son derece az. Bunu artırmaya çalışıyoruz. Uluslararası camianın da diğer gruplarının da bu faaliyetlerin içerisine olmasını istiyoruz" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Amos ile Oktay, Ayhan Mahallesi'nde yakınlarının yanına yerleşen sığınmacıları da ziyaret etti.
Amos, daha sonra Gaziantep'e hareket etti.
Bm Acil Durumlar Koordinatörü Amos, Suruç'ta
Birleşmiş Milletler (BM) Acil Durumlar Koordinatörü Valerie Amos, Kobani'den gelen çok sayıda kişinin Suruç'un yerli halkıyla bütünleşerek yaşamlarını sürdürmeye çalıştığını gözlemlediğini belirterek, "Tabii ki uluslararası camia, bu politik devam eden krizi çözüme ulaştırana kadar yapması gerekeni en iyi şekilde yerine getirmeli" dedi.