Kimseye yararı olmayan bu durum uzun yıllar devam etmemeli ve Kıbrıs sorununun kısa sürede çözülmesi gerekiyor” dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile resmi görüşme gerçekleştirmek üzere Kuzey Kıbrıs’a gelen BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu. Müzakerelerin içeriğiyle ilgili bilgiye sahip olduğunu belirten Eide, bilgisi arttıkça çözülemeyecek bir şey olmadığı konusunda ikna olduğunu belirtti.
Eide, karşılıklı güven, karşılıklı istek ve irade olmadıktan sonra hiçbir şeyin çözülemeyeceğini kaydederek, istek ve irade oluşturmak için her iki tarafın da bazı şeylerden ödün vermesi gerektiğini vurguladı. Müzakerelerin ne zaman başlayacağını bilmediğini aktaran Eide, müzakereler başladığında hızlı hareket edilmesi gerektiğini vurgulayarak ,” Kimseye yararı olmayan bu durum uzun yıllar devam etmemeli ve Kıbrıs sorununun kısa sürede çözülmesi gerekiyor” dedi.
A planının, tarafların yeniden müzakere masasına gelmesini sağlamak olduğunu kaydeden Eide, her iki tarafın da çaba sarf etmesi gerektiğini ve masaya dönüldüğü zaman makul bir zaman içinde kapsamlı bir çözüme ulaşılmasını umut ettiğini ifade etti.
Taraflar arasında bazı düşünceler geliştirmeyi denediğini kaydeden Eide, orijinal fikrinin coşkuyla karşılanmadığını, buna saygı duyduğunu ve bunu anladığını ifade etti.
İki tarafın da dinlediğini, görüşmelerin nasıl yeniden başlatılabileceğini ele aldıklarını kaydetti.
Bunları yaparken başlayacağını düşündüğü müzakerelerle ilgili ödevlerini de yerine getirdiğini de belirten BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Eide, Eroğlu ile yaptıkları görüşmenin sadece masaya dönülmesi ile ilgili olmadığını burada olunduğu zaman ne yapılacağıyla da ilgili olduğunu belirtti.
“NİSAN’DAN ÖNCE LİDERLERİN BİR ARAYA GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Eide, iki liderin Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce bir araya geleceklerine inandığını belirterek bu konuda herhangi bir anlaşma olmadığına dikkat çekti.
Eide, Anastasiadis’in neden masadan kalktığını bilmediğini kaydederek, prensipte Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun masada olduğunu ve Anastasiadis’i beklediğini dile getirdi. Bu durumun her iki tarafın da çözüm için vereceği ödünlerin test edildiğini kaydeden Eide, çözüme yönelik argümanların geçmişe oranla çok daha büyük olduğu bir dönem yaşandığını kaydetti.
Eide, statükoya yönelik güvenlik argümanlarının, ekonomik çözümün adadaki tüm taraflara avantaj sağlayacağını dile getirerek bu duruma sadece liderlerin değil tüm sivil toplumun da dahil olması gerektiğini vurguladı. Eide, Toplumun, sivil toplumların konuya dahil olmsının siyasi yarışla değil iki toplumun bir arada yaşamasına yönelik yapıcı fikirlerle gerçekleştirilmesi gerektiğini de belirtti.
Eide, bir başka soruya ise, her iki taraftan da siyasi partilerle bir araya gelerek onları dinleme gayreti içerisinde olduğunu dile getirerek ne kadar çok siyasi partiyle görüşüp, durumla ilgili farklı fikirler edinirse o kadar yardımcı olabileceğini söyledi.
Görevinin tarafları bir biriyle görüşmeye ikna etmek değil ihtiyaç duyduklarında onları desteklemek olduğunu dile getiren Eide, şu an yaptığı şeyin görevinin dışında olduğunu, esas görevinin tarafları bir birleriyle konuşmak istediklerinde yardımcı etmek olduğunu vurguladı.
“HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI”
Eide, istenildiği zaman küçük bir konunun engel olabileceğini ya da büyük bir problemin çözülebileceğini kaydederek anlaştıkları gibi başlıkları görüşmek üzere müzakereler için burada gelmiş olsaydı bu durumun daha eğlenceli olacağını belirtti.
Kendi hayal kırıklığının önemli olmadığını ancak yapıcı bir safhaya geçilmiş olmasının Kıbrıslılar için çok iyi olacağını dile getiren Eide, sivil toplum örgütleri de dahil olmak üzere herkesi doğru koşulları oluşturmak için üzerlerine düşeni yapma konusunda ikna etmeye çalıştığını kaydetti.
“Benim tarafım her zaman haklıdır ve diğer taraf her zaman yanlıştır” demenin işin kolayı olduğunu; bunu herkesin yapabileceğini belirten Eide, “Ben haklıyım ama diğer tarafın da bir argümanı olabilir” demenin her zaman diyalogu başlattığını vurguladı.
ON YILLARDIR KIBRIS SORUNU ÇÖZÜMSÜZ BİR ŞEKİLDE TUTULAMAZ
KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu ise, Anastasiadis’in müzakere masasına dönmek için Eide’nin bazı düşüncelerini kabul etmediğini belirterek, “Sayın Eide’nin düşüncelerini dinledik elbette bizim de olmazsa olmazlarımız vardır. Ama gerçek olan şu ki ben müzakere masasındayım ekibimle birlikte ve sayın Anastasiadis’in dönmesini bekliyoruz. On yıllardır Kıbrıs sorunu çözümsüz bir şekilde tutulamaz. Neticede KKTC insanın çözüm beklentisi vardır ve bu çözüm beklentilerini uzun süre askıda tutamayız. Dolayısıyla mühim olan Rum tarafından aynı istekle yani bir anlaşma arzusuyla, çözüm iradesiyle masaya gelmesi ve varabileceğimiz çözüm sürecini bulmamız için müzakereleri başlatıp devam etmemizdir. Bizim beklentimiz odur” dedi.
Eroğlu, bisan ayından görüşme yapılacağıyla ilgili bir soruya, “Temennimiz o. Eide, Rum tarafının, bizim adımıza sismik araştırma yapan geminin ve onu koruyan gemilerin çekilmesini istediğini ve bu gemiler çekilmezse müzakere masasına dönmeyeceğini hatta geri çekilmekle de bitmeyeceğini bir kez daha geri gelmeyeceği taahhüdünü vermesi gerektiğini söylediğini ifade etti.
Dün Güney’deki parti başkanları da Anastasiadis’i toplantıya çağırarak bu kararı onaylatmıştır yani müzakerelerin başlayabilmesi için Türkiye gemilerini geri çekecek ve bir daha geri gelmeyecek şekilde taahhütte bulunacak. Takdir edersiniz ki bu tek taraflı bir ön koşuldur, dayatmadır. Dayatmalarla Kıbrıs’ta çözüme varmak mümkün değil. Biz anlaşma arayışı içindeyiz onun için masadayız. Karşı tarafın ön koşullarını kabul etmek tabi ki mümkün değildir. Taraflar müzakere masasında bir anlaşmayla kalkmak isterlerse ön koşul dayatarak bir anlaşmaya varmanın mümkün olmayacağını anlamak gerekir biz bu anlayış içinde hareket ediyoruz. Bizim beklentimiz Eide’nin iyi niyetle bu görevi sürdürdüğü bu zamanda ortaya çıkaracağı önerileri sadece bizim değil Rum tarafının da benimsemesi ve oturduğumuz yerden gelip sorunun çözüm şeklini bulmamız gerekiyor” yanıtını verdi.
“RUM TARAFININ MUHATABI TÜRKİYE DEĞİLDİR”
Anastasiadis ve tarafı bir Kıbrıs’ta bir çözüm isterse anlaşmayı iki tarafın cumhurbaşkanlarının imzalayacağını belirten Eroğlu, “11 Şubat 2014 tarihli ortak açıklama metninde ‘Liderlerin imzalayacağı bir anlaşma metni referanduma sunulacaktır’ şeklinde bir madde vardır. Dolayısıyla muhatabı benim. Benimle sorunu çözme yoluna gitmesi gerekir. Benim muhatabım da Türkiye’dir dediği sürece Kıbrıs’la bir anlaşma niyetinde olmadığı ortaya çıkar. Çünkü müzakere masasında oturan taraflar biziz. Biz bir ancak bir anlaşmayı bulabiliriz. Bizi yok sayarak benim muhatabım Türkiye’dir ancak Türkiye ile sorunu çözebilirim derse müzakere masasına gelemeyecek mesajı buradan çıkar. Gelse de bizi muhatap kabul etmez bir düşüncede olduğunu ortaya koyar. Bana göre oldukça yanlış bir düşüncedir. Ban göre bir anlaşma istememiş olmanın ağzından çıkan kelimelerle yansıması demektir. Hedef Kıbrıs’ta iki tarafın müzakere masasında bir anlaşma bulması ise iki taraf dedikleri KKTC tarafı ve Güney Kıbrıs Rum tarafı demektir. Zaten Türkiye onların muhatabı değil” dedi.
Bm Kıbrıs Özel Danışmanı Eide Açıklaması
BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, “ Müzakereler ne zaman başlayacak bilmiyorum ancak başladığı zaman hızlı hareket edilmesi gerekiyor.