'Boğaziçi'nde İmar Yetkisi Zaten İBB'de Değildir'
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: '(Boğaziçi'nde imar yetkisi) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının yetkisini alma durumu söz konusu değildir. Şu an yetki zaten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında değildir' 'Şu anki yasada Boğaziçi'nde imar planı yapma yetkisi Büyükşehir Belediye Başkanlığında değildir. Şu an yasa gereği imar planı yapma yetkisi Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün teklifi ve Bakanlığımızın onayı ve uygun görüşüyle Boğaziçi Yüksek Koordinasyon Kurulu'ndadır' 'Dünyanın incisi İstanbul Boğazı'mızı korumaya, siluetini daha da güzel hale getirmeye yönelik bir çalışmadır. Bu çalışmanın dışında herhangi bir şekilde Boğaz'ımızı imara açma veya İstanbul Büyükşehir Belediyesinin olmayan yetkilerini alma durumu söz konusu değildir'
Bakan Kurum, Sıfır Atık Projesi kapsamında "Atıklarını Azalt Yarınlarını Kurtarmaya Bugünden Başla" temasıyla Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "2. Uluslararası Sıfır Atık Zirvesi"nin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin "Boğaziçi'nin denetim ve imar yetkisi neden İstanbul Büyükşehir Belediyesinden alınarak Cumhurbaşkanlığına bağlı bir heyete veriliyor?" sorusu üzerine Kurum, TBMM'nin tapu, kentsel dönüşüm, imar gibi kanunlarda değişiklikler yaptığını, sahada belediye başkanları ve vatandaşlardan gelen talepleri de Meclis'e ilettiklerini anlattı.
Düzenlemelerin sahada vatandaşa verdikleri sözler doğrultusunda gerçekleştiğini dile getiren Kurum, "Kaçak yapılaşmayla mücadele kapsamında, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak kaçak yapıların satılamayacağına ve kiralanamayacağına ilişkin tapuya şerh getirilecek ve bu düzenlemeyle kaçak yapıyla ciddi bir mücadele edeceğiz. Aynı Bodrum'da, Ayder Uzungöl'de, Nevşehir Kapadokya'da yaptığımız gibi Türkiye'nin her yerinde kaçak yapılaşmayla mücadeleyi artırarak devam ettireceğiz." diye konuştu.
- "İmar yetkisi Boğaziçi Yüksek Koordinasyon Kurulu'ndadır"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, Boğaziçi Kanunu ile ilgili Meclis'te bir çalışma bulunduğunu ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Meclis'imiz Boğaziçi öngörünüm, geri görünüm ve etkilenme bölgeleriyle ilgili çalışmayı yürütüyor. Bizim de sahada belediyelerimizden gelen talepler doğrultusunda önerilerimiz oldu ancak şu an ki yasada Boğaziçi'nde imar planı yapma yetkisi Büyükşehir Belediye Başkanlığında değildir. Şu an yasa gereği imar planı yapma yetkisi Boğaziçi İmar Müdürlüğünün teklifi, Bakanlığımızın onayı ve uygun görüşüyle Boğaziçi Yüksek Koordinasyon Kurulu'ndadır. Boğaziçi Yüksek Koordinasyon Kurulu'nun Başkanı Cumhurbaşkanı'mızdır ve üyeleri vardır."
"Dünyanın incisi" olarak tanımladığı İstanbul Boğazı'nın siluetini daha iyi noktalara çekecek ve yeşil alan miktarını artıracak bir çalışmanın, Boğaz'a nazır belediyelerin de içinde olacağı şekilde yapılacağını anlatan Kurum, şunları kaydetti:
"Ne var bu koordinasyonda? İçinde hem Tabiat Varlıkları Komisyonu hem Kültür Varlıkları Komisyonu var. Yine bu komisyonların biri Kültür ve Turizm Bakanlığı, diğeri de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesindedir. Bu komisyonları sadeleştirecek, Anadolu ve Avrupa Yakası Komisyonları olarak, içinde eskiden hangi grup ve meslektaşımız çalışıyorsa aynı meslektaşlarımızın içinde olduğu ve vatandaşımızın taleplerinin hızlı bir şekilde karşılandığı bir sürece getirmek istiyoruz. Vatandaşımızdan bu noktada talepler var. Dolayısıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının yetkisini almak gibi bir durum söz konusu değildir. Şu an yetki zaten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında değildir."
- "Kimsenin elinden olmayan bir yetkisini alma durumu söz konu değildir"
Bir gazetecinin "Sorunlar hep vardı, neden şimdi?" sorusuna Kurum şu karşılığı verdi:
"Bu yasa veya talepler uzun zamandır gelmektedir. Seçim öncesi veya sonrası ile alakası yok. Burada birilerinden yetki almak gibi bir durum söz konusu değil. Aksine katılımcı bir anlayışla, yine komisyonlarda büyükşehir belediye başkanlığımızın olduğu, yine 5 binlik, binlik planların teklif edilebildiği, onaylanabildiği, belediye meclislerinden onaylanarak yine yapılabildiği bir süreci işletmek istiyoruz. Biz Nevşehir'de de biliyorsunuz Alan Başkanlığı ilan ettik. Buradaki sebebimiz de oradaki tarihi yapıları, kültürel yapıları korumak. İşleri sadeleştirmek. Biz hem yatırımcımızın hem vatandaşımızın bu noktada önünü açmak durumundayız. Buna ilişkin bir çalışma söz konusu. Daha bir öneri, bir kanun, tasarı şu an için yok. Gelen talepler, düşünceler ve o katılımcılığın artırıldığı bir süreç inşallah hep beraber işletilecektir. Dolayısıyla kimsenin elinden olmayan bir yetkisini alma durumu söz konu değildir."
Bakan Kurum, "Belediyelerin genel müdür ve genel sekreter atama onay yetkisinin Cumhurbaşkanlığına geçeceği" iddiasına yönelik bir soruya, "Öyle bir tasarı söz konusu değil. Bize gelmiş böyle bir talep de yok, tasarı da yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın belediyelerimizin genel sekreterini ve genel müdürünü atama gibi bir talebi de yok." şeklinde cevap verdi.
- "Boğaz'ımızı imara açma veya İBB'nin olmayan yetkilerini alma durumu söz konusu değildir"
Kurum, Boğaziçi'ndeki imar konusunda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve 4 ilçe belediyesiyle istişareyi sürdürdüklerini belirtti.
Hiçbir zaman "Biz yaptık oldu, biz dedik böyle olacak." anlayışıyla hareket etmediklerini aktaran Kurum, "Bundan sonra da etmeyeceğiz. Tekrar söylüyorum, dünyanın incisi İstanbul Boğazı'mızı korumaya, siluetini daha da güzel hale getirmeye yönelik bir çalışmadır. Bu çalışmanın dışında herhangi bir şekilde Boğaz'ımızı imara açma veya İstanbul Büyükşehir Belediyesinin olmayan yetkilerini alma durumu söz konusu değildir." diye konuştu.
Kurum, "Yakın zamanda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile bir araya gelecek misiniz?" sorusuna ilişkin de şunları kaydetti:
"Tabii ki... Neticede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak biz tüm belediyelerimizle, 81 milyon vatandaşımızla ve 81 ilimizdeki belediyemizle ilçe belediyelerimizle her zaman bir aradayız. Onların talepleri, projeleri, tıkandığı noktalarda, mevzuat düzenlemeleri noktasında gereken her türlü yardımı, iş birliğini birlikte yapıyoruz, yapma da devam edeceğiz. Bu noktada 'Biz o belediye ile yan yana geliriz, öbürüyle gelmeyiz.' gibi bir anlaşımız hiçbir zaman olmadı ve hiçbir zaman da olmayacak."