Bolu'da FETÖ Sanığı Subaylar Hakim Karşısında

Örgütün 'mahrem imamları'yla ankesörlü telefonla irtibat kurduğu iddiasıyla haklarında dava açılan 3'ü tutuklu 7 askerin yargılanmasına başlandı.

Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan, açığa alınan 3'ü tutuklu 7 subayın yargılanmasına başlandı.

Bolu Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında görevdeyken açığa alınan, "silahlı terör örgütüne iye olmak" suçlamasıyla yargılanan tutuklu, tutuksuz sanıklar ve avukatları ile yakınları katıldı.

Kimlik tespiti ve iddianame özetinin okunmasının ardından sanıklar savunmalarına başladı.

Tutuklu sanık E.G, Bolu 2. Komando Turgay Komutanlığında personel işlerinden sorumlu subay olarak görev yaparken açığa alındığını aktardı.

"Mahrem imamlar" tarafından arandığı iddialarını kabul etmeyen E.G, personel subayı olduğu için birçok kişi ile irtibat halinde olduğunu ve sabit hatlardan gelen aramalar üzerinden örgüt üyesi olduğu kanaatine ulaşılmasını hakkaniyetli bulmadığını savundu.

Tutuksuz sanık İ.Ç. ise etkin pişmanlık hükümleri kapsamında itirafçı olduğunu anımsatarak, "Örgüt üyesi olduğum suçlamasını kabul etmiyorum. Malum yapı ile dini cemaat olduğu düşüncesi ile bir dönem iletişim vardı ancak bu yapımın ülke üzerindeki düşüncelerini bilerek yanlarında olmadım." diye konuştu.

İtirafçı sanık S.K. da cemaat olarak bildiği yapı ile orta okulun son sınıfında öğretmeninin yönlendirmesiyle tanıştığını anlattı. 1993'te Kuleli Askeri Lisesi'ne kaydolduğunu belirten S.K, "Ama kesinlikle askeri liseye örgütün tavsiye ve yönlendirmesiyle girmedim. Onlar, benim polis akademisi sınavına girmemi istediler ama ailem askeri liseye gitmemi istediği için ben o şekilde hareket ettim." şeklinde konuştu.

- "Gülen'in duvarında 2 subay kılıcı asılıydı"

Askeri lisede eğitim gördüğü dönemde, "Sait" ismindeki kişinin kendisi ve bir arkadaşını Altunizade’deki Fem Dershanesi binasına götürdüğünü anlatan S.K, "O dönemde Fetullah Gülen burada duruyordu. Bizi bir odaya götürdüler. Odanın detayları beni şaşırtmıştı. Bir duvarda subaylara mezuniyette verilen 2 adet kılıç asılıydı. Öğle ezanı okununca Fetullah Gülen salona girdi ve oradakilere namaz kıldırdı." dedi

Sanık S.K, 2004'ten 2011 yılına kadar örgütten kimseyle irtibatının olmadığını ileri sürerek, askeri personeller içinde yapıyla irtibatlı, "Recep" isimli kişi ve bu davadaki M.T. dışında hiçbir tanıdığı olmadığını iddia etti.

Yeniden irtibat kurulduktan sonra "Yavuz" isimli şahsın evinde çay içip muhabbet ettiklerine, örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in haftalık konuşmalarından okunduğuna değinen S.K, şunları kaydetti:

"Bu konuşmalar arasında garibime giden bir ifade kullanmıştı. Hükümeti kastederek, 'öyle bir gidecekler ki herkes iyi ki böyle gitmiş diyecek' demişti. Bunun ne olduğunu o zamanlar düşündüm ama bir anlam veremedim. Sanırım seçimlerden bahsediyor diye düşünmüştüm. Yavuz, 15 Temmuz akşamı bana 'görevinizin gereğini yapmanızı bekliyoruz selamlar' yazan bir masaj gönderdi. Ben bu mesaj gelene kadar böylesi bir ihanet içinde olabileceklerini hayal bile edemezdim."

Sanık savunmalarının tamamlamasının ardından söz verilen sanık avukatları, müvekkillerinin ifadelerine ekleyecek bir şeylerinin olmadığını söyledi.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar vererek, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 27 Şubat 2019'a erteledi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile