ÖMER ÜRER - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Gölbaşı Özel Harekat Merkezine düzenlenen saldırıda şehit olan 4. Sınıf Emniyet Müdürü Ufuk Baysan'ın babası Ramazan Baysan, soruşturmalar kapsamında yargılanan sanıkların verdikleri ifadelerde 'kandırıldık' şeklindeki ifadelerine inanmadıklarını söyledi.
Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki Özel Harekat Daire Başkanlığına düzenlenen hava saldırısında şehit düşen Baysan'ın babası Ramazan Baysan, geçirdikleri bir yılın ömürlerinin yarısı gibi geldiğini, ne günün ne de gecenin bittiğini dile getirdi.
Çocuklarının sürekli akıllarında olduğunu anlatan Baysan, 'Oğlum her zaman aklımda. Diyecek bir şey bulamıyorum, çok zor. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın ama ne yapacaksın, yaşanacakmış, yaşadık. Sebep olanlara bela okusan yetersiz kalır, Allah belalarını versin. Onlar aramızda yıllarca insan gibi gezdiler ama insan değillermiş. Ben öyle diyorum. Bir insan kendi halkına bunu yapmaz. Savaşta bile sivil halk onun dışındadır.' dedi.
Yakında kendi davalarının başlayacağını ve müdahil olarak katılmak istediklerini vurgulayan baba Baysan, şöyle konuştu:
'Tüm isteğim, eşimin ve bizim konumumuzda olanların, onların da istediğinden hiç şüphem yok, en ağır cezaları almalarıdır. Hiç afsız, indirimsiz. Benim onların içlerinden hiç tanıdığım çıkmadı. Çıkmadığına da seviniyorum. Ben hep söylüyorum, bir insan, bir dindar, bir başka saf insanı, dünyadan bir haber insanı, insanları nasıl öldürür. Bilmiyorum, isimlendiremiyorum.'
- 'Kendi insanına bunu yapabiliyorsan, sen insan değilsin'
Ramazan Baysan, FETÖ mensuplarının çıkarıldıkları mahkemelerde 'kandırıldık' şeklinde ifade vermelerini ise asla kabul etmediklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:
'Kandırılmak mümkün. İnsanoğlu karşısındakini gayet iyi sanabilir, olabilir ama uyanmak için de yeterli bir zaman oluyor. Bomba atmış insanların kandırılmış olmalarını kabul edemeyiz. Sağlıklı bir beyin, benim amirim, benim müdürüm, üstündeki kişi emretti diye yapılmaması gereken bir şeyi, yasaya aykırı, geleneğe aykırı, töreye aykırı, ne derseniz deyin bu yapılmaz ancak kendi bedenine bir saldırı varsa kendini müdafaa edersin, o ayrı bir şey. Kendi insanına bunu yapabiliyorsan, sen insan değilsin. 'Kandırıldık' ne demek? Onların hepsi bizden daha akıllı diye düşünüyorum. Akıllı ki bu duruma getirdiler, yetersiz akıl bu kadar şeyi yapabilir mi? 30 ila 50 yaşını doldurmuş, belli eğitim evrelerinden geçmiş bir insanın 'kandırıldık' demesi hiç inandırıcı değil. 13-15-18 yaşındaki çocuk, 20-25 yaşındakiler de kanmaz böyle bir şeye. Bu suçu işleyenlerin bilfiil faillerinin en genci 30-35 yaşında vardır. Nasıl kandırıldılar? Hepsi belli eğitim evresinden geçiyor, içlerinde devletin önemli kademelerinde yer almışlar var. İnandırıcı gelmiyor, ben inanmıyorum.'
FETÖ üyelerinin cezaları konusunda hukuka inandıklarını belirten Baysan, 'Ben şöyle bir ceza olsun diye düşünmedim, düşünmem de... Hukuk neyi gerek görüyorsa, failin işlediği suça göre neyi öngörürse o ama hiçbir indirim, şahsım için diyorum, ben kabul etmiyorum. Suç ne, karşılığı ne, indirimsiz, iyi hal falan olmadan doğrudan gereği ne ise o yapılsın.' ifadelerini kullandı.
Anne Hanife Baysan ise bir yıldır gözyaşlarının bitmediğini aktararak, 'Eşim de ben de ağlıyoruz. Gülsek de konuşsak da içimiz kan ağlıyor, kolay değil. Verseler ben çekerim iplerini. 'Kandırıldık' diyorlar ama zannetmiyorum. Bence mazeret.' şeklinde konuştu.
'Bomba Atmış İnsanların Kandırılmış Olmalarını Kabul Edemeyiz'
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Gölbaşı Özel Harekat Merkezinde şehit düşen 4. Sınıf Emniyet Müdürü Ufuk Baysan'ın ailesi, yargılanan sanıkların 'kandırıldık' şeklindeki savunmalarına tepki gösterdi Baba Baysan:'Kendi insanına bunu yapabiliyorsan, sen insan değilsin. 'Kandırıldık' ne demek? Onların hepsi bizden daha akıllı diye düşünüyorum' 'İnsanoğlu karşısındakini gayet iyi sanabilir, olabilir ama uyanmak için de yeterli bir zaman oluyor. Bomba atmış insanların kandırılmış olmalarını kabul edemeyiz' 'Tüm isteğim, eşimin ve bizim konumumuzda olanların, onların da istediğinden hiç şüphem yok, en ağır cezaları almalarıdır. Hiç afsız, indirimsiz'