'Bomba Ve Dinamit Koyarak Barış Bekliyorlar'

Demiröz, AA muhabirine, yaşanan terör saldırılarının bölge ekonomisini olumsuz etkilediğini anlattı.

"Gavs-ı Hizani ve Said Nursi'nin yaşadığı Hizan gibi bir yeri ve bölgeyi bu hale getirmeye ve oradaki insanları huzursuz etmeye kimsenin hakkı yoktur" diyen Demiröz, şunları söyledi:

"Bediüzzaman gibi bir alimin köyüne çok güzel cami yaptırdık. Hem evini hem de eski camisini onardık. Orada yerleşim yerleri de yapıldı. Çalışmalar halen devam ediyor. Geçen yıl 80 bin turist gelmiş. Bu yıl biz onu 300 ile 400 bine katlayacaktık. Ama maalesef Hizan'ı öyle bir hale getirdiler ki biz 3 yıl millete elimizi uzatıp Çözüm Süreci derken, onlar Bitlis-Tatvan ve Hizan karayolunda yüzlerce yere dinamitler, patlayıcılar koymuşlar. Güvenlik güçleri, 2 aydır o yollardaki patlayıcıları arayıp bulmaya çalışıyor. En son 8 ile 10 patlayıcı bulundu."

Demiröz, terör örgütünün saldırılarının bölge halkına zarar verdiğine dikkati çeken Demiröz, "Birilerinin evinde neler çıktı neler. Biz 'Çözüm Süreci' deyip barış isterken, adamlar yola patlayıcı koyuyor. Bunu kimin için koyuyor ve oradan kim geçiyor? Oradan Hizanlı vatandaşımız geçiyor. Daha önceden bunları yaşadık. Güvenlik olmayınca Hizan'a kim gider? Kimse de gitmeyince ekonomimiz sarsacak. Bununla mı barış gelecek? 'Barış barış barış' diyorlar. Bomba koyarak barış bekliyorlar, dinamit koyarak barış bekliyorlar" dedi.

Terör örgütünün, yolları keserek, kimlik kontrolü yaparak insanları korkuttuğunu belirten Demiröz, "Yolları kesen bir terör örgütünün ve sırtını ona dayayan siyasetin ülkeye veya Hizan'a ne faydası olacak. Bu nasıl çözüm. 'Kimse gelip gitmesin ve buradaki insanlar aç kalsın' diye 'öz yönetim' ilan ediyorlar. Adamlar sesini çıkaramıyor" diye konuştu.

- "Türkiye'yi yönetmeye mecburuz"

Hizan ilçesini ziyaret ettiklerini ve vatandaşların ilçede bozuk olan yolların yapılmasını kendilerinden talep ettiğini bildiren Demiröz, şöyle devam etti:

"Bunu belediyenin yapması gerektiğini söyledik. Ancak vatandaşlar belediyeye söylüyor. Fakat ilgilenen yok. Belediye yollara patlayıcı döşeyip, oraları kazıyarak barikat yapacağına, milletin yolunu yapsın. O paralarla milletin ve Hizanlıların yaşadığı yerlere taş ve asfalt yapsın. Çukur kazıttıracağına yolları yapsın ki dışarıdan millet ve turist gelsin. Güvenlik olmayınca turistte yok, sözde 'öz yönetim' ilan edilecekmiş. Ne diyelim Allah ıslah etsin."

Demiröz, 1 Kasım'ın çok önemli olduğunun altını çizerek, "Bir oy, bir oydur. Tek başına iktidar olduktan sonra, bu ülkenin huzurunu ve yönetimini AK Parti'den başka yapacak parti de yok. Ne imkanları ne elemanları ne de programları var. Biz Türkiye'yi yönetmeye mecburuz. Bölgedeki huzuru da sağlayacağız. 80 bin turisti 800 bine çıkaracağız" ifadelerini kullandı.

- "Hepsi mum gibi oldu"

Çözüm Süreci'nin bölgeye çok büyük bir rahatlık getirdiğini anımsatan Demiröz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"(80 vekil geldi) diye sevindik. Belki darbe anayasasını birlikte değişiriz. Ama baktık ki kendi iradeleriyle hareket edemiyorlar, sırtlarını bir yere dayadılar. Örgüt 'hayır silah bırakamazlar, hükümete giremezler ve koalisyon yapamazlar' dedi. Hepsi mum gibi oldu. Bir şey yapamadık. Hükümet de kurulamadı. Şimdi seçime gidiyoruz. Seçimden sonrasını görecekler. AK Parti'nin tek başına iktidarından sonra Çözüm Süreci yine gelecek. Bölge insanı bizim insanımız ve kardeşimizdir. Biz yıllardır beraber yaşadık, yine kardeşçe yaşayacağız."

- "Turizmde dünyada 6. sıraya kadar geldik"

Bölgenin inanç, tarih, kültürel ve coğrafi özellikleriyle turizme müsait olduğunu ifade eden Demiröz, Mardin'e geçen yıl 3 milyona yakın turistin geldiğini ancak güvenlikten dolayı şimdi hiç kimsenin bölgeyi tercih etmediğini vurguladı.

Demiröz, şunları kaydetti:

"Çünkü her şey güvenlikle ilgilidir. Nemrut'a milyonlarca lira harcayarak yol yaptık. Bu yol Nemrut Krater Gölü'ne kadar gidiyor. Nemrut'ta jeotermal, Tatvan-Ahlat arasında da otel çalışmaları var. Adı geçen marka otellerin çoğuyla görüşmeler yapılıyor. Bu bölgeyi turizm alanı yapmayı planlıyoruz. Van Gölü kıyısında yer alan Ahlat, Adilcevaz, Tatvan ve Erciş bambaşka yerler. Turizmde bugün dünyada 6. sıraya kadar geldik. Ülkemizin bu duruma gelmesinde Doğu Anadolu'nun da katkısı vardı. Bundan sonra da olacak. Bu bölge inanç ve kültür turizmi bakımından çok iyi. Ama bu güvenlik olaylarından dolayı bıçak gibi kesildi. Sadece casuslar 'turist' diye geliyor, onlarda 'köylere gidiyoruz' deyip sonra da köylerden kaybolup dağa gidiyorlar."