'Bombaları aldım' dediği evi bulamadı

Birinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanığı ve Danıştay saldırısının faillerinden Osman Yıldırım, Cumhuriyet gazetesine atılan el bombalarını aldığını söylediği adresleri göstermesi için dün Silivri cezaevinden Ataşehir'e götürüldü. Yıldırım, Ergenekon sanığı emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'den el bombalarını aldığını söylediği evi yaklaşık 2.5 saat aramasına rağmen bulamadı. Yıldırım, buluşma yeri olan bu eve emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de sık sık gittiğini iddia etmişti.
Ataşehir Migros önünde cezaevi aracının içinden indirilen Yıldırım, naip hâkim Hüsnü Çalmuk ve savcı Nihat Taşkın'ın bulunduğu minibüse bindirildi.
Yıldırım'ın avukatı Murat Eken ve Veli Küçük'ün avukat kızı Zeynep Küçük de tatbikata eşlik etti. Polis gazetecilerin minibüsü takip etmesini engelledi.

Gazeteciler evi buldu!
Bu sırada Ergenekon'un ilk iddianamesinde geçen ve toplantının yapıldığı iddia edilen Ataşehir Pınar Sitesi'ndeki evin önüne giden gazeteciler burada beklemeye başladı.
İstihbarat ekipleri de hazır bekledi. Yaklaşık 2.5 saat sonra Osman Yıldırım'ın bulunduğu minibüsün, Ataşehir Albayrak Caddesi Acarkent Sitesi'nin önünde bulunan taksi durağının önünde olduğu ortaya çıktı.
Arama sonucunda Osman Yıldırım, ne iddianamede geçen evi, ne de daha sonra duruşmalarda bahsettiği ikinci evi bulabildi. Yıldırım'ın, Acarkent Sitesi'nin önündeki taksi durağını toplantıdan sonra gittiği taksi durağı olarak gösterdiği bildirildi. 

Tutanak tartışması
Yıldırım'ın evleri bulamadığı tutanağa geçirildi. Savcı Taşkın, iddianamede adı geçen Pınar Sitesi'ndeki evin önüne gidilerek buranın da tutanağa geçirilmesini istedi. Avukat Küçük buna, "Osman Yıldırım'ın tespit edemediği evi siz mi göstereceksiniz?" diye itiraz etti. Hâkim Çalmuk, avukat Küçük'ün itirazını kabul etti. Yıldırım, "Arabayı ben kullansaydım bulurdum" diye açıklama yaptı.

MUSTAFA BALBAY:
'7 mevsimi doldurduk'
İkinci Ergenekon davasının dünkü duruşmasını CHP'li milletvekilleri de izledi. Duruşmada söz alan Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, "Burada 7 mevsimi doldurduk" diyerek, mahkeme heyetine hitaben, "Silivri hapishanesinin kapıları demirse biz de çeliğiz, yıkılmayacağız. Çabalarınız boşa çıkacak" dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada söz alan Balbay, "Bu dava çökmüştür. Bunu kabul edip gereğini yapmazsanız bu dava sizin üzerinize çökecek" diye konuştu. Varlığı kanıtlanamamış bir örgütün tutuklusu olarak yargılandığını dile getiren Balbay, "Yakında arkeologlar isteyeceksiniz, antik kazı yaptıracaksınız, Hamurabi'nin atladığı bir yasa var mı diye" dedi. Balbay, "Aziz Nesin'lik bir tablo. Bursa'da bir trafik kazasında 5 kişinin ölümüne neden olan sürücü 10 ayda tahliye oldu. Biz ondan daha mı tehlikeliyiz?" diye konuştu.