Bor, Pas Önleyici Çözeltiyle Katma Değere Çevrilecek

Geliştirdikleri pas önleyici çözeltiyle bor madenini katma değere dönüştürmeyi amaçlayan Düzce Üniversitesinde görevli araştırmacılar, hazırladıkları 50'nin üzerinde bileşikten paslanmaya karşı yüksek etki gösteren 4 çözeltinin patentini aldı Teknopark bünyesinde kurdukları şirketle bor madeninin ülke ekonomisine kazandırılmasını amaçlayan bilim adamları, sanayi kullanımına hazır hale getirdikleri ürünü piyasaya sürmek için çalışmalarını sürdürüyor DÜBİT Müdürü Prof. Dr. Uğraş: 'Metalin olduğu her yerde kullanılabilir. Nem, ısı ve ışık sebebiyle metallerde korozyon denilen paslanmayı engelleyen bir ürün. Ekonomiye büyük katkı sağlayacak bu ürün, hem bütçe anlamında hem de zaman kaybı anlamında yatırımcıya katkı yapacak' 'Yıllar önce birçok uçak kazasına metal korozyonların sebebiyet verdiği anlaşıldı. Metalin olduğu her yerde korozyon söz konusu. Bizim ürettiğimiz bileşim, korozyonu önlemede muazzam etki gösteriyor'

ÖMER ÜRER - Geliştirdikleri pas önleyici çözeltiyle bor madenini katma değere dönüştürmeyi amaçlayan Düzce Üniversitesi'nde görevli araştırmacılar, 4'ünün patentini aldıkları ve sanayi kullanımına hazır hale getirdikleri bileşikleri piyasaya sürmek için çalışmalarını sürdürüyor.

TÜBİTAK tarafından desteklenen proje kapsamında çalışmalarını sürdüren Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde (DÜBİT) görevli akademisyen ve araştırma görevlileri, 3 yıl önce başladıkları çalışmalar kapsamında geliştirdikleri bor madeninden ede edilen 50'inin üzerinde pas önleyici bileşiklerden 4'ünün patentini aldı.

KOSGEB desteğiyle Teknopark bünyesinde kurdukları şirketle bor madeninin ülke ekonomisine kazandırılmasını amaçlayan bilim adamları, sanayi kullanımına hazır hale getirdikleri ürünü piyasaya sürmek için çalışmalarını sürdürüyor.

- Hem ekonomiye hem de yatırımcıya katkı yapacak

Çalışma ekibinin başında bulunan DÜBİT Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Uğraş, ülkenin en önemli madeni olan bor ile çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Uğraş, dünyadaki bor madeninin yüzde 65'inin Türkiye'de çıkarıldığına dikkati çekerek, "Fakat bu madeni katma değere çeviremiyoruz. Bu konuda yaptığımız çalışmaların yeni yeni ışıklarını görmeye başladık. Bu madenle korozyona yönelik çalışmalar yaptık. Proje kapsamında 50'nin üzerinde bileşik sentezledik. Bunlardan 6'sı korozyona yönelik yüksek etki gösterdiği için 6 adet patent başvurusu yaptık. Bunlardan 4'ü tamamlandı, 2'sinin ise dosya işlemleri devam ediyor." şeklinde konuştu.

Patent başvurusunu uluslararası korumaya çevirdiklerini aktaran Uğraş, şunları kaydetti:

"Projemizin sonlanmasına yakın zamanlarda elde ettiğimiz bu güzel verileri artık ülkemizin ekonomisine kazandırmak amacıyla yatırıma dökmek istedik. Bu aşamada KOSGEB bize destek verdi. Toplam 380 bin liralık destekle Teknopark bünyesinde şirket kurduk. Tabii bu temel bilim çalışmalarının üretime dönüşmesi aşaması asıl hedefti. KOSGEB’in desteği ile bu bileşimi nihai ürün çalışmalarına başladık. Ürünümüzü artık nihai forma getirdik. Artık sanayi kullanımına hazır hale geldi. Ülke ekonomisine sunmak için çalışmalarımızı yürütüyoruz."

Uğraş, ürünün deneysel çalışmalarının oldukça başarılı geçtiğine değinerek, "Metalin olduğu her yerde kullanılabilir. Nem, ısı ve ışık sebebiyle metallerde korozyon denilen paslanmayı engelleyen bir ürün. Metalin ömrünün kısalması paslanma ile olur. Ekonomiye büyük katkı sağlayacak bu ürün, hem bütçe anlamında hem de zaman kaybı anlamında yatırımcıya büyük katkı yapacak." şeklinde konuştu.

Yıllar önce birçok uçak kazasına metal korozyonların sebebiyet verdiğinin anlaşıldığını ifade eden Uğraş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İnsanın olduğu her yerde metaller söz konusu, metalin olduğu her yerde de korozyon söz konusu. Bu bizim ürettiğimiz bileşim, korozyonu önlemede muazzam etki gösteriyor. Dünyadaki diğer muadillerine göre daha hızlı etki gösteren ve ömürlük bir ürün. Deneylerdeki ürünlerimiz çok uzun yıllar kullanımdan sonra paslanmaya uğrayacak metaller üzerinde gerçekleşti. Yani ürün kısa sürede paslanmaya maruz kalan metaller üzerinde dahada etkili olacağının göstergesidir."

- "Ekonomik kaybı durdurma açısından ciddi bir açığı kapatacak"

DÜBİT Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Hüsnü Gergenli ise borun yaklaşık 4 bin yıldır bilinen bir element olduğunu ve cam, kozmetik, zırhlı araç yapımı gibi birçok sektörde kullanıldığını vurguladı.

Bor kullanımı açısından ülkemizin kullanım alanlarının tam manası ile yeterince kullanılmadığını aktaran Gergenli, şunları söyledi:

"TÜBİTAK tarafından desteklenen bu proje, ülkemizde bor kullanımı açısından çok önemli bir projedir. Bu çalışma neticesinde bulduğumuz korozyon önleyici inibütör, gayrisafi milli hasılanın yüzde 3,5'ine tekabül eden ekonomik kaybı durdurma açısından ciddi bir açığı kapatacaktır. Bu bileşimi biz metalin bulunduğu her alanda kullanıyoruz. Özellikle büyük sanayide kullanılan asit havuzlarında kullanılan bir üründür. Daha önce dışarıda satın alınan ve uzun ömürlü olmayan pas önleyiciler veya sağlığa zarar veren ürünler kullanılıyordu. Bu noktada geliştirilen ürün ciddi bir açığı kapatıyor."

Ürünün toksit içeriğinin olmadığının kanıtlandığını ve uluslararası patent başvurusunun yapıldığını anlatan Gergenli, "Geliştirilen bu bileşim, metal yüzeyine 40-50 saniye içerisinde yapışıyor. Metalle yüzey arasında bir bariyer oluşturarak malzemedeki korozyonu engelliyor. Ürün aynı zamanda soğutma sistemi denilen asit temizleme aşamasında kullanılan suyun temiz kalmasını sağlayarak, hem doğaya hem de insan sağlığını koruyor."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile