'Bosna Sevdalıları' Yetimleri Unutmuyor

'Bosna sevdalılarının' kurduğu İstanbul Bilim Koleji, Bosnalı yetim çocuklara yönelik projelerle dikkat çekiyor İstanbul Bilim Koleji Genel Müdürü Babacan: 'Sırbistan, Arnavutluk, Makedonya ve Karadağ'da da Müslüman azınlıklar var. Gerçekten de bizim ilgimize, en azından selamımıza muhtaçlar' İstanbul Bilim Koleji Lise Müdürü Güler: 'Biz kardeşiz. Kardeşliğimizi ancak güçlendirirsek bir anlam ifade eder'

KAYHAN GÜL - Bosna sevdalısı girişimciler tarafından kurulan İstanbul Bilim Koleji, eğitim faaliyetlerinin yanı sıra kurulduğu ilk yıllardan itibaren Bosnalı yetim çocuklara yönelik projelerle dikkat çekiyor.

'İstanbul-Saraybosna Ortak Kültürlerde Buluşma Projesi' için Saraybosna'da bulunan İstanbul Bilim Koleji Genel Müdürü Bayram Babacan, okulun 'Bosna sevdalıları' tarafından kurulduğunu belirterek çok ortaklı bir anonim şirketi statüsündeki okulun ortaklarının tamamının 'Bosna sevdalısı' ve Bosna'daki savaştan itibaren ülkeye bir şekilde katkı sağlamış kişiler olduğunu söyledi.

Bosna Hersek'e savaş sonrasında da geldiğini anlatan Babacan, o yıllarda 25 yetim çocuğu alarak Türkiye'de özel okulda okuttuklarını söyledi.

Babacan, Türk halkının ve yöneticilerinin Bosna Hersek'e ilgisinin 'bir başka olduğunu' ifade ederek 'Dolayısıyla biz de İstanbul Bilim Koleji olarak bu hassasiyeti devam ettirmek istedik.' dedi.

Bu kapsamda, Saraybosna'daki Birinci Boşnak Lisesi ile protokol imzalayarak 'Kardeş Okul Projesi' başlattıklarını belirten Babacan, beş yıldır süren proje kapsamında her yıl Saraybosna'daki liseden misafir öğrenci ve öğretmenleri ağırladıklarını kaydetti.

Babacan, Bosna Hersek'e yönelik hassasiyetlerini sadece öğrenci ziyaretleriyle sınırlamak istemediklerini, gerek Bosna'daki savaşta gerek savaş sonrasında yetim kalmış yoksul çocuklara katkı sağlamayı da amaçladıklarını ifade etti.

Bu kapsamda Türkiye'de yürüttükleri sosyal sorumluluk projelerini yurt dışına da taşımak istediklerini söyleyen Babacan, geçen yıl gerçekleştirdikleri '100 Yetime 100 Bisiklet Projesi'ni bu yıl da büyüterek devam ettirdiklerini belirtti.

- '100 yetime 100 bisiklet'

Babacan, genellikle çocukların bağışlarıyla yürütülen proje kapsamında bu yıl da Bosnalı 100 yetime 100 bisiklet hediye ettiklerini kaydederek 'Bu sene sadece bisikletle yetinmeyelim dedik. Her öğrenciye bir tane de Kur'an-ı Kerim hediye edelim dedik. Bir de Boşnakça yazılmış birer siyer kitabı dağıttık. Her öğrenciye birer de kıyafet getirdik.' dedi.

Bisiklet ve diğer hediyeleri dağıtacakları çocukları, Saraybosna'da faaliyet gösteren İstanbul Eğitim ve Kültür Derneği yardımıyla seçtiklerini anlatan Babacan, geçen cuma günü düzenledikleri programda bisikletleri yetim çocuklara teslim ettiklerini ve çocukların yüzündeki mutluluğun kendilerini de mutlu ettiğini söyledi.

Babacan, kurum olarak yaptıkları yardımların diğer kurum ve kuruluşlara mesaj niteliği taşıdığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

'Burada, gönül coğrafyamızda gerçekten çok mağduriyetler, mazlumiyetler yaşanıyor. Bunun sadece fiziki yardımlarla değil, gönül bağımızı güçlendirecek çalışmalarla örnek olmasını istiyoruz. Bunun sadece Bosna Hersek'le sınırlı olmasını da istemiyoruz. Sırbistan, Arnavutluk, Makedonya ve Karadağ'da da Müslüman azınlıklar var. Gerçekten de bizim ilgimize, en azından selamımıza muhtaçlar. Bir selam vererek bir sadakayı yerine getirmek gerek diye düşünüyoruz.'

- 'Kardeşliğimizi ancak güçlendirirsek bir anlam ifade eder'

İstanbul Bilim Koleji Lise Müdürü Rahmi Güler de kurumun 1998 yılında itibaren eğitim-öğretim faaliyeti içinde olduğunu anımsatarak anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise olarak hizmet veren kolejde, bin 100 civarında öğrencinin eğitim aldığını söyledi.

Öğretimin ötesinde eğitimi önceleyen bir yapılarının olduğunu belirten Güler, şöyle devam etti:

'Bu anlamda lise olarak eğitim-öğretime başladığımızdan itibaren ilk olarak bir medeniyet kavramı üzerinde ciddi şekilde durmuştuk. Bu medeniyet kavramımız da misyon değerleri içerisinde kendi kendine yer bulmuştu. Çünkü biz bugün oraya çıkmış bir nesil ve medeniyet sahibi insanlar değiliz. Bizim bin küsur yıllık bir geçmişimiz var. Bu geçmişimiz içerisinde Endülüs'ten Maveraünnehir'e kadar geniş bir yelpazede bizi biz eden güçlü bir medeniyet arka planımız var. Bu anlamda, istedik ki öğrencilerimizi bu medeniyet değerlerimiz ile birlikte yetiştirelim.'

Güler, kendi nesilleri üzerinde ciddi bir travma etkisi bırakan Bosna'daki savaşın da oluşturduğu etkiyle Saraybosna'da bir partner eğitim kurumu bulmak ve bu eğitim kurumuyla karşılıklı projeler bazında çalışmalar yürütmek istediklerini ifade ederek bu kapsamda Saraybosna'daki lise ile kardeş okul projesini gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Proje kapsamında ilk olarak kardeş okullarından yöneticilerin de katıldığı bir panel düzenlediklerini söyleyen Güler, 'Panel çalışmasında, Bosna'da savaşın devam ettiği yıllarda buradaki okullarda okuyan çocukların, 'Çocuk Gözüyle Savaş' konulu, Bosna'daki öğretmenlerin yaptırdığı resimlere ulaşmıştık. Bu resimleri çoğaltarak bir fotoğraf sergisi haline dönüştürdük. Bu, İstanbul'da ciddi şekilde etki oluşturmuştu.' dedi.

Güler, duyarlılıklarının sadece yardım faaliyetleriyle sınırlı kalmasını istemediklerini belirterek 'Biz neticede bir okuluz, hayır kurumu değiliz. Ancak öğrencilerimizde, bilhassa yardım özelinden eğitim boyutunu güçlendirmek istiyoruz. Öğrencimiz sadece kendinde var olanı değil, başkasında var olmayanı da düşünerek hayata hazırlanmalı.' ifadesini kullandı.

'İstanbul-Saraybosna Ortak Kültürlerde Buluşma Projesi'nin tamamen yerel proje olduğuna dikkati çeken Güler, 'Biz kardeşiz. Kardeşliğimizi ancak güçlendirirsek anlam ifade eder.' diye konuştu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile