Bosna'ya 'Karmaşık Yapı Getiren' Dayton Antlaşması'nın 19. Yıl Dönümü

Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mirsad Kariç, Bosna Hersek'te silahları susturan Dayton Barış Antlaşmasına ilişkin, "Dayton Barış Antlaşması'nın hedefi Bosna Hersek'i fonksiyonel bir ülke haline getirmek değildi" dedi.

Bosna Hersek'te, 1992-1995 yılları arasında yaşanan, yüz binlerce sivilin hayatını kaybettiği savaşı sona erdiren Dayton Barış Antlaşması, 19 yıl önce bugün paraf edilmişti.
Silahları susturması dolayısıyla ''önemli'' kabul edilen antlaşma, savaşı sona erdirse de Bosna Hersek'i karmaşık bir devlet yapısıyla baş başa bıraktı. Bu karmaşık devlet yapısı, ülkenin gelişimini ve Avrupa Birliği (AB) yolunda ilerlemesini yavaşlatan en büyük etkenlerden biri olarak gösteriliyor.
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mirsad Kariç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dayton Barış Antlaşması'nın Bosna Hersek'in fonksiyonel bir ülke olması için imzalanmadığını öne sürdü.
Antlaşmanın kısa süreli ve geçiş sürecinde uygulanması gerektiğini belirten Kariç, "Dayton Barış Antlaşması'nın ana amacı ülkedeki savaşı durdurmaktı, Bosna Hersek'i fonksiyonel bir ülke haline getirmek değil. Bu antlaşma sadece Bosna Hersek'in normal gelişimine izin verecek bir anayasada hazırlanana kadar sürecek olan bir geçiş süreciydi. Ancak, şimdiye kadar böyle bir şey olmadı. Bazıları mevcut Anayasa'da değişiklikler yapmak istese de bu tür teklifler hakkında anlaşmaya varılamadı" diye konuştu.

Kariç, son 19 yıldır ülkede yaşananları göz önünde bulundurarak, uluslararası toplumun ve özellikle Amerika'nın etkisi olmadan Bosna Hersek'in Anayasası'nda ciddi değişikliklerin yaşanacağını düşünmediğini kaydetti.


- "Boşnakların Bosna Hersek'ten başka bir alternatifi yok"

Kariç, ülkede yaşanan durgunluğa rağmen Dayton Barış Antlaşması'nın "tamamen kurumadığını" ve bu antlaşmadan hala iyi sonuçlar çıkarılabileceğini savundu.
Bosna Hersek'teki siyasi yetkililerin ülkenin çıkarları için çalışma isteğinin önemine dikkati çeken Kariç, "Bosna Hersek'teki siyasetçilerin 3'te 2'sinin ülke çıkarları için çalışmadığını biliyoruz, dolayısıyla siyasetçilerin çoğu zaten fonksiyonel bir ülke istemiyor. Bosna Sırp Cumhuriyeti yetkilileri sürekli ülkenin gücünü azaltmaya çalışırken, Bosna Hersek Federasyonu'ndaki yetkililer de halkın vatanseverliğini kullanıyor. Ülke kurumlarını güçlendirme plan ve projeleri hep sözde kalıyor" ifadesini kullandı.
Kariç, Bosna Hersek'in mevcut sistemiyle AB'ye üye olması zor ama imkansız olmadığını ve ülkede çoğunluk olarak Boşnaklar'ın yaşadığından dolayı, bu kapsamda en büyük sorumluluğun Boşnak yetkililerde olduğunu bildirdi.
Kariç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Boşnak siyasetçiler Dayton Barış Antlaşmasını ve ülke Anayasası'nı değiştiremiyorsa bile, onlar tüm bu olanların üstüne çıkmalı. Ülkede yaşayan Sırp ve Hırvat halkının kendilerini ve bu ülkeyi sevmelerini sağlamalı. Bosna Hersek'te çoğunluk olarak Boşnaklar yaşıyor ama en büyük sorumluluk Boşnak yetkililerde derken, sadece bu sebepten dolayı söylemedim. Boşnakların Bosna Hersek'ten başka bir alternatifi yok. Bizim tek ülkemiz Bosna Hersek, ne Doğu'ya, ne de Batı'ya gidebiliriz. Ve tabii ki, Boşnakların güçlenmesi hiçbir şekilde Sırp ve Hırvatların güçlerinin zayıflaması anlamına gelmiyor. Boşnakların güçlenmesi ülkenin güçlenmesi demektir, ülkenin güçlenmesi ise tüm vatandaşların çıkarınadır."

- Bosnalı gençler değişikler olmasını umut ediyor

Saraybosna Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Fahira Vroda, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Üniversitede Dayton Barış Antlaşması'nın içeriği ve sonuçları hakkında bilgilendirildiklerini ancak ülkeye katkısı ve etkisi hakkında bilgilendirilmediklerini ileri sürdü.
Barış Antlaşması'nın ardından meydana gelen duruma ilişkin nadiren konuşulduğunu öne süren Vroda, "Bu antlaşmanın imzalanmasının ardından içine girdiğimiz durumu aşmak ve toplum olarak nasıl ilerleyeceğimizi belirlemek çok sık konuşulmayan konular. Dayton Antlaşması savaşı sona erdirerek bölgede istikrar kurmaya yönelik geçici bir şeydi. Ne yazık ki şimdiye kadar çok vakit kaybettik ama umarım yakın gelecekte bir takım ciddi değişiklikler yaşayacağız. Bazı insanlar hala Bosna Hersek'in ülke olarak varolmaması gerektiğini düşünüyor ve bu düşünce devam ettikçe ilerleyemeyeceğiz" diye konuştu.

Vroda, Bosna Hersek'te merkezi yönetim ile uzlaşı eksikliğinin olduğunu, aynı zamanda ülkenin dışa bağımlı olmasının da sorun yarattığını vurguladı.
Saraybosna Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi öğrencisi olan Yasenko Yovançiç ise Dayton Barış Antlaşması'nı "iki ucu keskin kılıça" benzetti.
Bosna Hersek'i oluşturan iki entiteden biri olan Bosna Hersek Federasyonu'nun Dayton Antlaşması'nın değiştirilmesini istediğini anlatan Yovançiç, "İkinci entite olan Bosna Sırp Cumhuriyeti ise zaten Dayton Antlaşması ile ortaya gelmiş olduğundan, doğal olarak bu antlaşmanın değiştirilmesini istemiyor. Umarım yeni kurulacak hükümet bu konuyla ilgili gerekli sorumluluğu alır ve her iki tarafı da memnun edecek bir çözüm ortaya çıkarır. Çünkü bu şekilde ülkemiz felç oldu, ilerleyemiyoruz ve karmaşık sistemden dolayı bütçenin büyük miktarını boşa harcıyoruz" şeklinde konuştu.


- Dayton Barış Antlaşması
Bosna Hersek'in NATO ve AB üyeliğine yolunda ilerlemesi ve ekonomik anlamda gelişmesinin önündeki en büyük engel olarak Dayton Barış Antlaşması gösteriliyor.
Uluslararası toplum, ülkedeki karmaşık yapının sadeleştirilmesi için son yıllarda önemli çaba sarf ederken, yapının değiştirilmesine ülkedeki Sırp ve Hırvatlar karşı çıkıyor. Bu yapı değiştirildiği takdirde ülkede söz haklarının ellerinde azalacağı kaygısı taşıyan Sırp ve Hırvat kesim, mevcut yapının devam etmesini istiyor
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile