Bostancı'dan TÜRKAV'a Ziyaret

16 Nisan’da yapılacak olan halk oylaması öncesi Çorum’a gelen AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı Çorum Şubesi’ni ziyaret etti. AK Parti Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu ve AK Parti İl Başkanı Mehmet Karadağ’ın da hazır bulunduğu ziyarette Bostancı, TÜRKAV Başkanı Fikret Aktağ ve yönetim kurulu üyeleriyle görüş alışverişinde bulunarak yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile ilgili değerlendirmede bulundu.

Mevcut siyasete baktığınızda siyaset zayıfladıkça sosyo kültürel parametrelerin egemenliğine giren siyasi angajmanlar görüldüğünü dile getiren Bostancı, “O zaman siyasetin bu manada zayıflama süreçlerine müdahil olmak siyasetin derlenip toparlanacağı bir mimari oluşturmak önemli. Bu hükümet modeliyle aslında partilere şu söyleniyor ‘İktidar mı olmak istiyorsun, o zaman bu bildik alışkanlıkları terk edeceksin bilindik dillerden konuşmayacaksın” Yapacağın bu ülkenin sosyolojik fay hatları neyse o fay hatlarını aşan yüzde 50’lilik kesme ulaşan bir dille bir yaklaşımla konuşacaksın. Bunu yaparsan ancak iktidar olabilirsin’ Bu bütün partileri Türkiye’nin milli birliği istikametinde çalışan yapılara dönüştürecek” dedi.

Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’ne bakıldığında geçmişle mukayese edilmez şekilde dilini değiştirmeye çalıştığına dikkat çeken Bostancı, “CHP, hayır oylarını artırmak için ılımlı bir görüntü oluşturmaya çalışıyor. Çok uzun yıllar oluşturduğu bir miras var. Çok sert ve hakaret dolu bir dili var. Bir günde böyle bir dile dönüşmeleri beklenemez. Bu ancak bir strateji olabilir. Ancak şunu unutmayalım. 16 Nisan’dan sonra CHP’nin de içine gireceği dil, takip edeceği yaklaşım bu olacaktır. Eğer bir gün bu ülkede CHP iktidar olursa, olabilir. Mümkündür. Bu şekilde iktidar olan bir CHP bugün ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasetine diline, bugün ki CHP’nin yaklaşımına radikal bir şekilde itiraz eden bunları yanlış bulan çok daha kucaklayıcı bir çizgide siyaset yapan CHP olacak. Çünkü sistem CHP’yi buna zorlayacak. Meşru zeminlerde siyaset yapma eğilimi güç kazanır. Eğer Türkiye’nin partisi olma iddialarını pratiğe taşırlarsa bu terörle mücadelenin de bir neticesi olacak bir iştir muhakkak. PKK’dan bağımsızlaşmaları ile ilgilidir. O zaman mecliste bulunan partiler ve diğerleri mutlak suretle yeni hükümet sisteminde milli birlik istikametinde çalışan organizasyonlara dönüşecekler” ifadelerini kullandı.