Fernando Botero. Pera Müzesi'nde bugün açılan sergisi için İstanbul'a gelen 78 yaşındaki Kolombiyalı Botero, "Kendimi bildim bileli insanları, hayvanları hacimli çiziyorum. Her sanatçının tarzı vardır, bu da benim tarzım" diye anlatıyor. Pera'daki, 64 eseri kapsayan sergi de bir bakıma 'şişmanlar resmigeçidi'. Matadorlar (kendisi çocukken iki yıl matadorluk eğitimi almış), papazlar, hayvanlar, çiftler, natürmortlar... Herkes ve her şey şişman.
Botero, 1944'ten bu yana resim yapıyor (sonra heykel de yapmaya başladı) ve dünyanın yaşayan en önemli sanatçılarından biri olarak kabul ediliyor. Fransa'dan Güney Kore'ye kadar, pek çok ülkede sergiler açtı, birçok Batı ülkesinde yaşadı, ancak köklerinden hiçbir zaman kopmadı. "Kolombiyalı sanatçılar arasında ben en Kolombiyalı olanıyım" diyerek, Latin Amerika etkisini ve folklorik öğeleri ne denli önemsediğinin altını çiziyor.
ÖYKÜYE İLLÜSTRASYON
Tabii Kolombiya ve sanattan söz edince, bu topraklardan yetişmiş bir başka sanatçının adı hemen akla geliveriyor: Gabriel Garcia Marquez. Fakat Botero, dünyada nam salmış, Nobel ödüllü yazar Marquez'den hiç mi hiç hazzetmiyor. "Ömrümde gördüğüm en antipatik kişi" diyor üstüne basa basa. Kolombiyalı iki 'efsane' yıllar önce tanışmış. Hatta 1958'de Botero, Marquez'in La Siesta Del Martes (Salı Siestası diye Türkçeleştirilebilir) öyküsü için illüstrasyon bile yapmış. "Öykü tam benim resmedebileceğim türdendi. Gene abartılı insanlar çizdim. O zamanlar Marquez henüz büyülü gerçekçiliği icat etmemişti. Kuzey Amerikalı edebiyatçıların, Hemingway'in tarzında yazıyordu. Bense o zamanlar zaten Botero olmuş idim" diye anlatıyor.
Hemen belirtelim, Botero, Marquez'in kişiliğinden hoşlanmasa da kalemini beğeniyor. Ama kendi tarzıyla, Marquez'inki arasında benzerlik kurulmasına da itiraz ediyor: "Marquez imkânsız olanı anlatıyor. Benim tasvirlerimde abartı var. Gerçekleşmesi olası durumları resmediyorum." '
SANAT SANAT İÇİNDİR'
Botero'ya yönelik en büyük eleştiri, genelde hep güzel olanı, iyi olanı resmettiği. "Hoş olanı resmediyorsun, fuhuş yaptığını söylüyorlar. Kötü olanı resmediyorsun, bu sefer de abartıya kaçtığını iddia ediyorlar" diyerek savunuyor kendini ve ekliyor: "Sanat tarihine baktığınızda, büyük sanatçılar hep güzel olanı çizmişlerdir! İzlenimcilere bir bakın! Sanatçının görevi, gazeteci gibi dünyadaki her olayı aktarmak, yorumlamak değildir ki. Sanat sanat içindir. Sanat zevk vermek içindir!" Türkiye'de ilk kez açılan Botero sergisi, 18 Temmuz'a kadar görmek isyenleri bekleyecek.
Sabah
Botero: Şişman insanlar resmediyorum
Türkiye'deki ilk sergisi için İstanbul'a gelen, dünyanın en önemli ressamlarından Fernando Botero, "Şişman insanlar resmediyorum, çünkü yuvarlak hatlar ve hacim, insanı ve doğayı, yaşama sevincini yansıtıyor" dedi.
