Yüzümüzdeki bizi rahatasız eden kırışıklıklardan ameliyatsız kurtulmanın en kolay yöntemi olan botoksun 10 yıldır güvenli ve başarılı bir şekilde kozmetikte kullanıma girdiğini anlatan Op.Dr.Atilla Fesli, “Mimik kaslarının yıllar boyunca çalışması, üzerini örten deri üzerindeki kıvrımları belirgin hale getirir ve böylece yüzdeki dinamik çizgilenmeler ortaya çıkar. En sık ortaya çıkan dinamik çizgiler, alın, kaşlar arası, göz kenarları ve ağız çevresinde görülür. Alın ve göz kenarlarındaki çizgiler kişiye daha yaşlı bir görünüm, kaşlar arasındaki çizgiler ise kişiye çatık kaşlı, kızgın bir bakış ifadesi verir. Mimik kaslarına botoks uygulanarak bu kasların hareketleri zayıflatılabilir, kas hareketlerindeki azalma, üzerindeki derinin, kas hareketleri ile katlanmasını ve katlanmaya bağlı çizgilenmeyi de azaltır. Bu şekilde yaşlı ve kızgın olarak görünen yüz ifadesinde de belirgin bir düzelme sağlanır” diye konuştu.
Kırışıklıklar deri altında yer alan kasların kasılması sonucu derinin çekilmesiyle oluştuğunu dile getiren Op.Dr.Atilla Fesli, “Bu kasların gevşemesi sonucunda kırışıklıklar azalır veya tamamıyla ortadan kalkar. Botoks tedavisine en iyi cevap veren kırışıklıklar alın çizgileri, göz etrafı kırışıklıkları ve kaşların arasındaki kırışıklıklardır. Botoks ayrıca gülme çizgileri, boyun ve çene kırışıklıklarının tedavisinde de kullanılabilir.” Diye konuştu.
Botoks ile kaşlarda değişiklik yapılabilir
Op.Dr.Atilla Fesli, kırışıklar dışında botoksun, kişiye yorgun bir ifade veren kaş düşüklüğünün tedavisinde kaş şekillendirme (kaş kaldırma), kızgın ifadeye sebep olan kaş arası ve üstü kasılmaların giderilmesinde cerrahi uygulamalara alternatif olduğunu belirterek, “Botoks ile kaş şekillendirme işlemi sonrası kaşlar 1-4 mm seviyesinde kalkabilmektedir. Botoksla ilgili en önemli konulardan biri özellikle orjinal marka ve dozajlarda kullanılmasıdır. Piyasada çok çeşitli uzakdoğu ve Çin malı Botokslar bulunmaktadır. Hastaların mutlaka çok ucuz ve farklı isimlerden kaçınması gerekir.
Botoks etkisi kesinlikle GEÇİCİ olup etki süresi kişinin kendi metabolizmasına bağlı olarak 4 aydan 6 aya kadar sürebilmektedir. Ayrıca uygulama sıklığı ile bu süre daha da uzayabilmektedir.Bilinmesi gereken diğer bir nokta botoks etkisi geçtikten sonra uygulama öncesi duruma dönüleceği ve hiçbir şekilde daha kötü durumun oluşmayacağıdır.
Botoks uygulamaları uzun zamandır yapılmakta olup bugüne kadar ciddi bir yan etki resmi olarak yayınlanmamış olmakla birlikte uygun olmayan doz ve yanlış uygulamalarla istenmeyen ve fakat kesinlikle hiçbir şey yapılmasa dahi geçici yan etkiler olabilmektedir. Toksin çok düşük miktarlarda enjekte edildiği için, tedavi güvenli, yan etkiler minimaldir. En sık yan etki uygulama alanlarında olabilecek oldukça küçük morarmalardır. Diğer bir yan etki göz kapaklarında ve kaşta olabilecek düşmeler olup düzeltme tedavisi ile çok çabuk giderilebilmektedir. Ayrıca uygulamalar sonucunda düzeltme uygulaması ile giderilebilen asimetrik kaş kalkmaları görülebilmektedir.” Şeklinde konuştu.
Botoksun etkisinin kalıcı olmadığını ortalama 6 ay kadar sürdüğünü ifade eden Op.Dr.Atilla Fesli, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Dolayısıyla kalıcı bir felçten söz etmek mümkün değildir. Mekanizmasında ise kasa verilen iletiyi geçici bir süre durdurur. Bu sayede mimik kaslarımızı yeteri kadar oynatamayız ve buradaki kırışıklıklar silinir. Bu düşünce son derece yanlış bir anlayıştır. Doğal Botoks uygulamaları ile kaslarınızı Botoksa rağmen oynatabilirsiniz. Dolayısıyla kimse bu durumu fark etmeyecektir. Ancak bazı hastalar hiç kaslarının hareket etmesini istemeyebilir. Bu durumda daha fazla dozlarla enjeksiyon yapılır.
Botox un bilinen hiç yan etkisi yoktur. Etkisi sadece uygulama bölgesiyle sınırlıdır, 24 saat içerisinde vücuttan atılır ve en önemlisi maksimum etkisi yani kaslardaki gevşeklik 6 aydır. Uygulama anında iğneye bağlı kızarıklıklar ise kısa bir süre sonra geçecektir.
Botoksun diğer bir uygulama alanı ise aşırı terleme ve buna bağlı değişik rahatsızlıkların giderilmesidir. Koltuk altı, el ve ayaklarda yoğunlaşan ve tıp dilinde "hiperhidrozis" olarak adlandırılan terleme hastalığına karşı botoks son yıllarda oldukça fazla kullanım alanı bulmuştur.Stres, emetikler, insülinler gibi uyaran
ilaçlar, tiroid bezinin aşırı çalışması, böbrek üstü bezi hastalıkları, menopoz, hipoglisemi, şişmanlık, bazı kanserlerin tedavisinde kullanılan ilaçlar ve hormonlar terlemenin başlıca nedenleri arasında bulunmaktadır. Bazen yapısal olarakda çok fazla terleme gözükebilir.
Terlemenin yoğun olduğu deri altına çok az miktarda enjekte edilen botoks, ter bezlerine ulaşan sinirlerin çalışmasını geçici süre bloke ederek ter üretimini engelliyor.
Botoks, çok ince uçlu iğnelerle terleyen bölgeye sık aralıklarla uygulanır. Uygulamadan sonraki ilk hafta içerisinde iyileşme gözlenir. Botoksun etkisi genellikle 6 ile 8 ay sürer, etki geçmeye başladığında ikinci uygulama yapılır. Kişiye bağlı olarak ter bezlerinden aşırı ter salgılanmasını belli bir sürelik durdurmak ve böylece özellikle yaz aylarında gerek koltuk altı gerek avuç içi gerekse ayak tabanı terlemesi giderilebilmektedir.”
Botoks İle Kırışıklıklardan Ve Çizgilerden Kurtulun
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Atilla Fesli, “Botoks ile kırışıklıklardan ve çizgilerden kurtulun” dedi.