Boyun Fıtığını Egzersiz Yaparak Önlemek Mümkün

Boyun Fıtığını Egzersiz Yaparak Önlemek Mümkün

Fonksiyon bozuklukları ve sakatlıklar için kullanılan bir tedavi biçimi olan fizyoterapi ile ilgili bilgilendirmelerde bulunan Doğuş Üniversitesi Fizyoterapi Bölümü Öğr. Üyesi Nahide Koçer, gündelik yaşamda farkında olmadan yapılan hatalı davranışların duruş bozukluklarına yol açtığını kaydetti. Koçer, bacak bacak üstüne atmanın da duruş bozukluğuna neden olduğunu söyledi.

Kaza veya bir hastalık sonucu oluşan işlev bozuklukları veya sakatlıklardan mağdur olan hastaların iyileşmelerinde temel bir tedavi olarak kabul gören fizyoterapi ile boyun fıtığı, duruş bozukluğu, boyun büzülmesi ve bel ağrıları gibi birçok sağlık sorunlarını önlemenin mümkün olduğunu belirten Doğuş Üniversitesi Fizyoterapi Bölümü Öğr. Üyesi Nahide Koçer, fizyoterapi uygulamaları ile ilgili önemli noktalara değindi. Koçer, vücutta ağrılı birçok durumun ana nedeninin duruş bozukluğundan kaynaklı olduğunu ifade etti.

“Ağrının başladığı ilk 72 saatlik dönemde soğuk uygulama yapılmalı”

Evde uygulanan uygulamalardan bahseden Koçer, “Egzersiz tedavisinde, sıcak ve soğuk tedaviler evde de uygulanabiliyor. Sıcak su torbaları kullanılarak sıcak uygulamalar yapılabilir. Ayrıca sıcak uygulamalar içerisinde parafin tedavisini de uyguluyoruz. Parafini daha çok el, ayak gibi küçük eklemlerde kullanıyoruz. Parafin tedavisi, parafinin mineralli yağ ile benmari usulü eritilip, el ve ayakları 5-6 kez daldırıp çıkarılması şeklinde uygulanıyor. Evde de uygulanabilen bu yöntemde parafin, el ve ayakta 20 dakika kadar bekletiliyor. Bu uygulamada 7 birim kadar parafin, 1 birim kadar da mineralli yağ kullanılması uygundur. Bununla birlikte özellikle ağrının başladığı ilk 72 saatlik dönemde soğuk uygulamalar gerçekleştirilmeli. Cerrahi operasyonlar sonrasında ilk üç günde kızarıklık, ödem, ağrı ve fonksiyon kaybı gibi durumlar yaşanırsa soğuk uygulamalar yapılması gerekir. Bu yöntem soğuk su torbalarıyla uygulanabilir. Buzluklarda bulunan sebze torbaları da bu yöntemde uygulanabilir. Üç günden sonra kronikleşen durumlarda sıcak uygulamaların gerçekleştirilmesi doğru olacaktır. Nitekim Bu uygulamalar sonrasında vücudu zorlayacak hareketlerden uzak durulmalı” dedi.

“Ağrıya kulak verilmeli”

“Her boyun ağrısı boyun fıtığı olduğu anlamına gelmez” diyen Koçer, boyun fıtığı ile ilgili şöyle konuştu: “Ağrıya kulak vermek gerekiyor. Ağrı olan durumlarda boynu çok fazla hareket ettirmemek gerekiyor. Ağrı sınırı kadar egzersizler yapılmalı. Masa başında bile günlük uygulanabilecek çok etkili yöntemler var. Egzersiz tedavisi zaten fizik tedavide en etkili yöntemdir. Ancak emek ve düzenlilik isteyen bir yöntemdir. Günlük 5 kez boyun egzersizi yapılmasıyla boyun bölgesinde yaşanan sorunlarla ilgili iki ay içerisinde çok güzel sonuçlar elde edilebilir.”

“Yoğun egzersiz yapmak, egzersiz yapmamak kadar sakıncalı”

Ağrılı durumların ana sebeplerinden birinin duruş bozuklukları olduğunu kaydeden Koçer, “Ruh ve beden bir bütündür. Kişi kendi sınırlarını bilir. Ancak günümüzde ne yazık ki bedenimize kulak vermiyoruz. Aslında bedenimiz bizimle konuşuyor. Eğer spor yaparken çok fazla ağrılı bir durum varsa bundan kaçınmak gerekiyor. ‘Ben buna dayanayım, daha iyi sonuçlar alacağım’ gibi düşüncelerden sıyrılmak gerekiyor. Kendi sınırlarımızı belirlemek gerekiyor. Yoğun egzersiz yapmak da egzersiz yapmamak kadar sakıncalıdır” diye konuştu.

Duruş bozukluğu yapan durumlar

Duruş bozukluğuna neden olan durumları aktaran Koçer, “Asimetrik durumlar duruş bozukluğuna neden oluyor. Yani bir tarafa çok fazla yük bindirip, diğer tarafa yük bindirmeme durumları duruş bozukluklarına neden oluyor. Günlük hayatta çok fazla yapılan yanlışlardan biri de tek kola çanta takmaktır. Doğru olan omuz çantası yerine sırt çantası kullanmaktır çünkü sırt çantası yükü her iki tarafa eşit dağıtır. Elle taşınan torbaları ise tek kola yüklenmek yerine iki kola eşit olarak dağıtmak gerekir. Bacak bacak üstüne atmak da duruş bozukluğuna neden oluyor. Bu da dengesiz bir şeklide yük dağılımı oluşturan bir durumdur” şeklinde konuştu.

Doğru duruş nasıl olmalı?

Doğru duruşun nasıl olması gerektiğine de değinen Koçer, “Sanıldığı gibi dik durmak göğsün öne doğru atıldığı ve bel kavisinin arttırıldığı duruşlar değildir. Doğru duruş, başın üzerinde bir balon varmış gibi ya da bir suyun içerisindeymiş gibi düşünüp vücudu rahat bırakarak, tek tek omurgaların yukarı doğru çıktığı duruştur. Bunu yaparken kişinin rahat olması ve çenenin biraz daha içe doğru olması önemlidir” dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile