Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, AK Parti Çorum İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada partililerle bir araya gelen Başbakan Yardımcısı Bozdağ, başkanlık sistemi hakkında açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda büyümeye devam edecekse, sistem tartışmalarına son vermesi gerektiğini dile getiren Bozdağ, başkanlık sisteminin Türkiye’de siyasi istikrarı ve güçlü iktidarı kalıcı bir şekilde getirecek sistem olduğunu savundu.
Parlamenter sistemde siyasi istikrar ve güçlü iktidarın sistemin kendi yerine halkın iradesinden kaynaklandığını dile getiren Bozdağ, “Ama başkanlık sisteminde sistem kendi güçlü oluyor, yüzde 51 oyu alan başkan seçiliyor. Koalisyon yok. Bir hükümet düşünün koalisyon oluşmuyor. Birisi geliyor diyor ki ‘şu dediklerimi yaparsan ne ala yoksa hükümeti bozarım’ veya başbakan bir şey yapmaya karar vermiş ortakları ‘bunu yapmayacaksın yaparsan hükümeti düşürürüm’ diyor. Veya sermayenin kafası bozuldu ‘ben bu hükümetten kurtulmam lazım paraları koydu bir yere transfer yapmaya kalktı. Medya kasetler, tehditler, şantajlarla transfer başka işler yapmaya başladı.
Yahut ta 277 milletvekili ile hükümetsiniz milletvekili geliyor diyor ki 'ya o dediğimi yapacaksınız, yoksa istifa ederim.’ Böyle bir ortamda yabancı sermaye sizin ülkenize gelir mi? Ülkenizdeki sermaye yatırım yapabilir mi? Böyle bir ortamda insanlar önünü görebilir mi? Hükümet ha düştü, ha düşecek. Böyle bir yapıda Türkiye yürüyebilir mi? yürüyemez. Bizim dönemimizde büyüdü isek ‘hükümet ha düştü ha düşecek’ dedikoduları olmadığı için. Böyle dedikoduları yapmaya meraklı ve bu işin hastası olanlar dahi bu işi yapamadıkları için Türkiye büyüdü gelişti” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin sürekli büyümesi, sürekli gelişmesi için sistem değişikliğinin şart olduğunu ifade eden Bozdağ, ancak birilerinin bunu anlamamakta ısrar ettiğini öne sürdü.
Türkiye’deki ideolojik, uçtaki partilerin yüzde 50+1 oyu alamayacağını ve bu ülkede başkan seçilemeyeceklerini bildikleri için bu işe karşı çıktıklarını dile getiren Bozdağ, “Eğer başkanlık sistemi gelirse yüzde 50+1 alan başkan olacak. O zaman ideolojik partiler iktidar olamaz, radikal partiler iktidar olamaz. Kim olur. Merkezde olanlar,. Halkı kucaklayanlar olur. Halkı kucaklama noktasında özürlü olanlar başkanlık sistemine karşı çıkıyorlar. Başkanlık sistemi aynı zamanda güçlü lider ister. Zayıfları halk başkan seçmez kabul etmez. Yüzde 50+1’in oy vereceği kişinin milletin tamamının muhabbetini kazanacak nitelikte olmasa bile yüzde 51’inin muhabbetini kazanacak şekilde güçlü, iradeli, kucaklayıcı olması lazım. Sayın Bahçeli bakıyor bu kıstaslara uyuyor mu? Uymuyor. Kılıçdaroğlu kıstaslara uyuyor mu? Uymuyor. BDP’liler uyuyor mu uymuyor. O zaman diyorlar ki ‘bu halk bizi asla başkan, maşkan seçmez’. O yüzden bu işe karşı çıkalım diyorlar. Ama 28 Şubat gibi bir şey olursa koalisyonun kıyısından tutarız. Bakarsınız 99’daki gibi koalisyon olur kıyısından tutar iktidar olma ihtimalini bulabiliriz. Ama başkanlık sistemi gelirse iktidar olamayız. İdeolojik bakanlar ve uçlarda siyaset yapanlar buna karşı çıkıyorlar. Zayıf liderler buna karşı çıkıyorlar. O yüzden bunları dinlerken iyi dinleyin. Televizyonlarda bazı gazetecilerde konuşuyor onlar da ideolojik konuşuyorlar. Başkanlık sistemine geçilir ise Türkiye’de kendi ideolojilerine hizmet edecek Sezer gibi birisini halk cumhurbaşkanı seçmez. Kılıçdaroğlu’nu seçmez. O yüzden halkın adamlarının devlet başkanı olmasından bunlar korkuyor. Türkiye yoluna başkanlık sistemi ile devam etmeli ki. Türkiye daha iyi yürüsün” şeklinde açıklamada bulundu.
AK Parti Çorum İl Başkanı Ahmet Sami Ceylan da, milletin AK Parti’ye olan teveccühünün arttığını söyledi.
Ceylan, yerel seçimlerde hedeflerinin 14 belediyenin tamamını AK Partili yapmak olduğunu belirtti.
Ziyarette Bozdağ’a AK Parti Çorum milletvekilleri Salim Uslu, Murat Yıldırım, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü ve AK Parti Çorum Merkez İlçe Başkanı Mustafa Köse’de eşlik etti .
Bozdağ’dan, Muhalefet Liderlerine ‘Kıstas’ Göndermesi
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, başkanlık sisteminin kıstaslarını açıklayarak, “Yüzde 50+1’in oy vereceği kişinin milletin tamamının muhabbetini kazanacak nitelikte olmasa bile yüzde 51’inin muhabbetini kazanacak şekilde güçlü, iradeli, kucaklayıcı olması lazım.Sayın Bahçeli bakıyor bu kıstaslara uyuyor mu? Uymuyor. Kılıçdaroğlu bakıyor, kıstaslara uyuyor mu? Uymuyor. BDP’liler bakıyor uyuyor mu? Uymuyor. O zaman diyorlar ki ‘bu halk bizi asla başkan seçmez’ o yüzden 'bu işe karşı çıkalım' diyorlar” dedi.