İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bizim derdimiz çoktur. Bu ateş ne soğur, bu ateş ne küllenir. Bizi bir tek şey teselli eder, o da şu ay yıldızlı bayrağın nazlı nazlı dalgalanması. Devletin ve vatanın anahtarlarının yine milletin elinde olmasıdır. Şu güzel ülkede çocuklarımızın yarınlara huzur içinde yaşamasıdır. Arzumuz, gayretimiz bunun içindir." dedi.
Soylu, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde düzenlenen programın ardından Gölbaşı Özel Harekat Başkanlığına geçti.
Burada şehit aileleriyle tek tek görüşen Soylu, şehitlerin fotoğraflarının bulunduğu alana da karanfil bıraktı. Soylu'nun konuşması önce gazi çocuğu Mustafa Alp Öztürk şiir okudu.
Soylu, törende yaptığı konuşmada, "Hani türkülerde geçer, bir söz vardır, 'Derdim çoktur, hangisine yanayım." ifadesini kullandı.
"Abi kardeş polis olmuş, aslan gibi Ahmet, Mehmet ikizlere mi yanayım." diyen Soylu, "2,5 yaşındaki bebeği yetim bırakmış, yüzü de kalbi de nur gibi parlayan gencecik yaşta polis olmuş Demet anneye mi yanayım. Üniversitede maliye okumuş, şu üniformaya olan aşkından polis olmuş da yolu İçel'den Ankara'ya düşmüş, tertemiz ay yüzlü Sevda kızımıza mı yanayım?" şeklinde konuştu.
Soylu, 25 yıl bu devlete hizmet eden, "Amirler önden gider" diyen ve şehadete yürüyen Önder Güzel'in de adını anarak, şunları kaydetti:
"İmam dediğin öyle olmaz, böyle olur, şu özel harekatın camisinde her vakit şehitlerimize Kur'an okumuş da vakti gelince yanlarına, şehadete koşmuş, imam Mustafa'ma mı yanayım. İstifa etmiş, emekli olmuş, ama şehadetin kokusunu alınca koşa koşa buraya gelmiş Serkan'ıma mı yanayım. Yunus'uma mı, Ferhat'ıma mı, Zeynep'ime mi, Rabbim öyle işaret buyurmuş, şehit olunca gideceği yeri kendine isim almış, Cennet Yiğit kızıma mı yanayım.
Hakanlarıma, Turgutlarıma, Muratlarıma, Yasinlerime mi yanayım. Her biri destan yazmış, efsane olmuş, kimisi köprüde, kimisi Külliye'de, kimisi Kızılay Meydanı'nda, kimisi görev yaptığı yerleri teslim etmemek için direnirken, kimisi İstanbul Büyükşehir Belediyesinin önünde bir gecede verdiğimiz şehitlerin hangisine yanayım. Bizim derdimiz çoktur. Bu ateş ne soğur, bu ateş ne küllenir. Bizi bir tek şey teselli eder, o da şu ay yıldızlı bayrağın nazlı nazlı dalgalanması. Devletin ve vatanın anahtarlarının yine milletin elinde olmasıdır. Şu güzel ülkede çocuklarımızın yarınlara huzur içinde yaşamasıdır. Arzumuz, gayretimiz bunun içindir."
- "Hepsi buradadır"
"Onlar diridirler ama siz bilmezsiniz" ayetini hatırlatan Soylu, Özel Harekat ile Havacılık Dairesi Başkanlığı şehitlerinin isimlerini tek tek okudu.
Şehitlerin ismini okurken duygulanan Süleyman Soylu, yoklamanın tamamlandığını belirterek, şunları söyledi:
"Hepsi buradadır. Allah hepsinden razı olsun. Biz bu evlatlarımızı, ismini okuyamadığımız diğer evlatlarımızı asla unutmayacağız. Bir kişiyi daha unutmayacağız. O gece güçlü bir liderlik ortaya koyan, Başkomutanlık sıfatının hakkını veren, sadece Cenabı Allah'a ve milletine dayanıp bu melaneti başımızdan atmamıza vesile olan, diz çökmeyen, geri basmayan, dünyanın sözde efendilerine karşı dik duran ve bu milleti güzel bir geleceğe taşıyan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı da millet asla unutmayacaktır. Allah'a şükürler olsun biz buradayız ama hainler burada değiller."
Törene Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Muhterem İnce, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Sahil Güvenlik Komutanı Vekili Tuğamiral Bülent Olcay, Emniyet Genel Müdür Vekili Erhan Gülveren, Ankara Valisi Ercan Topaca, AK Parti Grup Başkan Vekili Mehmet Muş, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, bazı milletvekilleri, şehit yakınları, gaziler ile özel harekat polisleri katıldı.
'Bu Ateş Ne Soğur Ne Küllenir'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: 'Bizim derdimiz çoktur. Bu ateş ne soğur, bu ateş ne küllenir. Bizi bir tek şey teselli eder, o da şu ay yıldızlı bayrağın nazlı nazlı dalgalanması. Devletin ve vatanın anahtarlarının yine milletin elinde olmasıdır. Şu güzel ülkede çocuklarımızın yarınlara huzur içinde yaşamasıdır. Arzumuz, gayretimiz bunun içindir'