Bu Camide Çan Kulesi De Var Minare De

Kılıçaslan Mahallesi'nde yer alan ve 1834 yılında üç nefli bir bazilika tipinde Panhagia Kilisesi olarak inşa edilen yapı, 1922-1934 yıllarında Arkeoloji Müzesi olarak kullanıldı. Ardından apsis kısmına mihrap eklenerek camiye çevrilen ve Sultan Alaaddin Camisi adı verilen yapı, barındırdığı mimarı öğelerin korunmasıyla alışılmışın dışında bir cami görüntüsü veriyor.
Tavan süslemelerinde Allah lafzı ve ayetlerin yer aldığı İslami sembollerin yanı sıra Hristiyan inancına ait melek figürleri de bulunan cami, yerli ve yabancı ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor. Camiye çevrilmiş kiliselerdeki yaygın uygulamanın aksine, 1958 yılında bir hayırsever tarafından minare yaptırılan caminin avlusundaki çan kulesi de yıkılmadı. Böylece yapının orijinal hali korunmuş oldu.
- Hoşgörü örneği
Cami hakkında AA muhabirine bilgi veren Antalya Müftüsü Osman Artan, Sultan Alaaddin Camisi'nin, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünce yapılan çalışmalarla koruma altına alınan tarihi camilerden olduğunu belirtti.

Caminin tarihi yapısı nedeniyle yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördüğünü dile getiren Artan, "Camimizin tavanında bazı figürler, bahçesinde de çan kulesi şeklinde bir kule de var. Bu, buraların tarih içerisinde hoşgörü merkezi olduğunu, Hristiyan ve Müslümanların yan yana ibadet edebildiğini göstermektedir. Bu da Anadolu'muzun ne kadar hoşgörülü bir yaşam tarzı olduğunun örneğidir" dedi.

- Figürler namaza engel değil
Müftü Artan, caminin tavan süslemelerinde yer alan figürlerin ya da avlusunda bulunan çan kulesinin namaz kılınmasına engel teşkil etmeyeceğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Peygamberimiz de Necran'dan gelen Hristiyanlara Mescid-i Nebevi'nin bir köşesinde kendi inançlarına göre ibadet etme fırsatı vermiştir. Kıble tarafında olmamak şartıyla, yani namaza durduğumuz yönde hiçbir resim olmadıktan sonra tavanda figürlerin ya da avluda çan kulesi bulunmasının namaz kılınmasına bir mahsuru olmaz."