Küçük yaşta babasını kaybeden Karaman’ın elektroniği tamir etme sevgisi henüz 13 yaşındayken kendini gösterdi. Bu sevgi, annesinin karşı çıkmasına rağmen Uşak Endüstri Meslek lisesi Elektronik bölümünü tercih etmesine yetti. Bu aşamada Elektronik Öğretmeni olan dayısından büyük destek gördü. Kızının erkeklerin yoğun olduğu bir okula gitmek istemesi, annesini ziyadesiye tedirgin etti. Ancak Karaman bütün telkinlere rağmen okuluna devam etmekte kararlıydı. Bütün zorlukların üstesinden gelerek bu bölümü bitirdi ve Süleyman Demirel Üniversitesi elektronik bölümünü kazandı ve burayı birincilikle bitirdi.
"OKUMA YAZMA BİLMEZKEN BEN ELEKTRONİĞE MERAKLIYDIM"
Kahraman elektroniğe olan ilgisini ve bu güne gelinceye kadar geçtiği merhaleleri şu şekilde anlattı; " Aslen Kütahyalıyım 1978 yılında Uşak’ta doğdum. Doğduğumdan beri Uşak’ta yaşıyorum. Kendimi bildim bileli elektronik ile uğraşıyorum. Okuma yazma bilmezken ben elektroniğe meraklıydım. Evdeki elektronik eşyaları sökerek başladım. Bozarak diyeyim daha doğrusu. 13 yaşında ortaokuldaydım iş olarak yapmaya karar verdim. O zaman sadece televizyon tamircileri vardı. Televizyon tamircisine çırak olarak işe başladım. Sonrasında Endüstri Meslek Lisesi sınavlarına girdim, kazandım, elektronik bölümünü okumaya başladım. Bir taraftan okulumu okurken bir taraftan da çalışmaya devam ettim. Lise bittikten sonra telefon ve santral tamiri üzerine çalıştım. Sonra Süleyman Demirel Üniversitesi’nde elektronik okudum. Okulumu birincilik ile bitirdim. 15-16 sene sanayi elektroniğine yöneldim. Fabrika işleri ağırlıklı çalıştım, tamirlerini ve imalatını yaptım. İmalatı da çok severim ama Türkiye şartlarında biraz zor. Bir kartı imal edebilmek maliyetli. O yüzden tamire yöneldim. 5-6 senedir de bilgisayar laptop ve tablet tamiri yapıyorum."
"U ARIZAYI YAPAMIYORUM BEN BUNU GERİ İADE EDEYİM’ O BENDE YOK"
Türkiye’de ilk kadın otomasyon elektronikçisi olarak kayıtlara geçtiğini hatırlatan Karaman Otomasyon elektroniğinde ilk bayan tamirci olduğunu vurguladı. 4 yıldır kendi işin yaptığını söyleyen kendisi gibi bir ikinci kadının olmadığını iddia etti. Arızalara arıza yapan Karaman bir arızayı yapamadığı zaman gözüne uyku girmediğini belirten Karaman; "Bir şeyi başaramamayı kabul edemiyorum. ’Bu arızayı yapamıyorum ben bunu geri iade edeyim’ o bende yok. Paradan bile önce geliyor. Amacım onu yapıp para kazanmak değil, onu yapamamayı hazmedemiyorum. O iş olacak. Bazen onarılması imkansız arızalar oluyor, mesela kart ikiye bölünmüş buna yapabileceğimiz bir şey yok ama genelde arızalar elimden kurtulmaz diyebilirim." dedi.
"ÇOK GÜZEL BİR İŞ, BAYANLAR DAHA ÇOK TERCİH ETMELİ"
Bazıları önyargıyla yaklaşsa da kadınları bu işte daha avantajlı olduğuna değinen Kahraman konuyla ilgili olarak şunları söyledi;" Bence bu iş bayanlar için daha uygun. Oturduğun yerden, sonuçta emir almak yok, Stresi yok. Oturuyorsun çayını kahveni alıyorsun önüne bir taraftan tamirini yapıyorsun, keyifli iş. Bence çok güzel bir iş, bayanlar daha çok tercih etmeli. Bayanlara daha uygun ve bayanların eli de daha hassas, titreme yok. Çip kalıplamakta çip değiştirmekte el hassasiyeti çok önemli. Gözlerin iyi görecek ellerin titremeyecek ve elin ne kadar kibarsa o kadar iyi."
"EMEKLİLİK FALAN GİBİ BİR HAYALİM BİLE YOK"
Uşak ve çevre illere çalıştığını Doğudan bile iş aldığını söyleyen Karaman işi ve gelecek planlarıyla ilgili şu şekilde konuştu; "Özellikle doğuya çok çalışıyorum. Nusaybin, Midyat ağırlıklıydı benim işim. Diyarbakır, Hozan o bölgelere çok yoğun çalışıyordum ama ülkenin durumu nedeniyle şu an sadece Ege Bölgesine çalışıyorum.
İşimi çok seviyorum. Bu arada memurluk atamam yapıldı. Memur olarak atandığım halde işimi bırakıp gidemedim. O kadar bağlanmışım ki bu işe buradan kopamıyorum. Şu dükkandan dışarıda hayat yok benim için. Ben gecenin üçünde de kalkar tamir yaparım. Evime bile gitmez oldum. Gece gündüz, yatıp kalkıp tamir yapıyorum.
Memurluk bana göre değildi. Düşünmekle bile hata etmişim. 8-5 çalışmak veya sabit maaş cezbediyor, çünkü esnaflık daha stresli. Ödemelerdi yoğun çalışma saatleriydi… ama kopamıyorum. Bu iş bana daha uygun. Tek korkum gözlerim bir gün görmezse diyorum. Onun dışında gözüm gördüğü sürece tamirimi yaparım. Emeklilik falan gibi bir hayalim bile yok. Tek düşüncem gözlerim inşallah görür, onun dışında yetmişinde de inşallah tamir yaparak düşünüyorum kendimi."
GERÇEKTEN "SIRA DIŞI" BİR KADIN.
İdeallerinin peşinde giderken pazar, bayram demeden çalışan, malı,mülkü, zengin olmayı aklından geçirmeyen, kira ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarını giderdikten sonra paraya ihtiyacının olmadığını söyleyen, bu devirde ender rastlayabileceğiniz ’sıra dışı’ bir kadın Adile Karaman.
Bu Kadının 'Hayatı' Elektronik
Uşak’ta yaşayan Adile Karaman Türkiye’nin ilk kadın otomasyon elektronikçisi. O bir ilki gerçekleştirmenin ötesinde hayatını işine göre şekillendiren, işini hayatının bir parçası değil de hayatı işinin bir parçası haline getirmiş bir kadın.