Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığına bağlı İnebey Yazma Eser Kütüphanesi'ndeki "Kağıt ve Cilt Restorasyonu Bölümü"nde, rutubet, mantar ve kitap kurtlarının tahrip ettiği eserler, orijinaline uygun olarak sırasıyla sayfa temizliği, forma dikimi, cilt restorasyonu ve süslemesi gibi restorasyon işlemlerinden geçiriliyor. Buradaki iki kitap restoratörü, 2010 yılından bu yana yaklaşık 800 esere yeniden hayat verdi.
Kütüphanenin müdürü Osman Nuri Solak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zararlı etkenler nedeniyle tahrip olan eserlerin, sayfalarından ciltlerine varıncaya kadar tamirattan geçirildiğini söyledi.
Bazı nedenlerle zarar gören kitapların restorasyona alındığını belirten Solak, "Bu eserlerin sayfalarında eğer kimyasal, zarar verici etkenler varsa öncelikle bunlar arındırılıyor. Daha sonra sayfalardaki tahribat unsurları temizleniyor ve kitap nüsha nüsha gerekli restorasyon işlemlerine tabi tutuluyor. Kitabın restorasyonu daha sonra da orijinaline uygun olarak ciltleme işlemiyle tamamlanmış oluyor" dedi.
Restorasyonu tamamlanan eserlerin, sayfa sayfa yüksek çözünürlükte dijital ortama aktarıldığını dile getirerek, araştırmacıların hizmetine sunulduğunu anlattı. Solak, kütüphanede 2010'den beri 800'e yakın basma eserin restorasyon işleminin yapıldığını ifade etti.
- Sayfa restorasyonunda Japon kağıdı kullanılıyor
Kütüphanenin restoratörlerinden Hüseyin Gürsel Bilmiş de yazma eserlerin tahribat durumuna göre restore edildiğini, bu iş için kullanılan malzemelerin, esere hiçbir zarar vermediğini bildirdi.
Tamirat sırasında organik malzeme ve asitsiz kağıtlardan yararlandıklarını söyleyen Bilmiş, "Eser tamamen ciltsiz ya da cildi, iç sayfaları tahrip olmuş olabiliyor. Eser üzerinde deformasyon varsa bunların durumuna göre müdahale ediyoruz. Öncelikle eserleri tamamen söküyoruz. Eseri forma forma ayırdıktan sonra tahribat durumuna göre Japon kağıdıyla tamamlıyoruz. Kurt yenikleri varsa tek tek bunları bistüriyle temizliyoruz" diye konuştu.
Eserlerin daha sonra presleme işleminden geçirildiğine değinen Bilmiş, şunları kaydetti:
"Eser en son halini aldıktan sonra Japon kağıtlarının kenar kısımları esere kaynayacak şekilde 1-2 milimetre tıraşlanıyor bistüriyle ve sayfa restorasyonu bu şekilde tamamlanmış oluyor. Bütün formalar bu işlemden geçtikten sonra eğer tamire gerek duyuluyorsa formaların dikişi yapılıyor. Yazma eserlerin sırtlarını dikmek için ibrişim kullanıyoruz. Tamamen doğal, ipek bir malzemedir. İbrişimle sırt dikişi yapılır. Daha sonra eserin şirazesi de yine aynı şekilde ibrişimle örülür. Ardından sıra, eserin kapağına gelir. Bu kısımda eserin ölçüsü alınır ve kapak cinsi neyse ona göre bir kapak yapılarak, süsleme uygulanır. Daha sonra kapaklar esere monte edilir ve bu şekilde bir yazma eserin tamiratı tamamlanmış olur."
Bilmiş, ciltsiz eserlere de dönemine uygun cilt yapabildiklerini belirtti.
Kitabın asıl kapağında kullanılan deriye uygun bir deri kullandıkları bilgisini veren Bilmiş, "Sahtiyan, keçi derisi kullanıyoruz. Elle tıraşlayıp bir A4 kağıdı kalınlığına getiriyoruz deriyi. Tıraşlanan deriyi cama gerip kurutuyoruz ve kurumuş deri işleme uygun hale gelmiş oluyor. Daha sonra bunu kapak ölçülerini aldığımız kitaplara yapıştırıyoruz. Süsleme yapacaksak ona göre birtakım uygulamalar yapıyoruz. Süsleme işlemi altınla yapılıyor. Varak altını ezip sulandırarak çok ince fırçalarla uygulama yapabiliyoruz ve orijinal yazma eser görünümünde bir kapak ortaya çıkmış oluyor" diye konuştu.
- Cilt restorasyonu
Kütüphanenin diğer restoratörü Hüseyin Delil ise kitapların muhtelif hasar yerleri olduğunu, bu hasarların giderilmesi için sayfa sayfa temizlik yapılması gerektiğini anlattı.
Bir fırça vasıtasıyla ve kitap restorasyonu için yapılmış özel emici aletlerle eserin tozlarının alındığını, daha sonra kirlerini temizlemek için bir çeşit silgi ya da muhtelif ıslak temizlik maddeleri kullanıldığını belirten Delil, ıslanan kağıdın dalgalandığını ve bu yüzden eserin bir sonraki aşamada preslendiğini dile getirdi.
Eser kapaklarının dönemine uygun cilt bezlerinden de yapılabileceğini ifade eden Delil, yazma eser ile matbu eserlerin kapak restorasyonlarının farklı şekillerde gerçekleştirildiğini aktardı. Matbu eserlerde kısmen deri kullanıldığına işaret eden Delil, "Yazma eser kapaklarında desenler ezme altınla yapılır fakat matbularda genel olarak baskı teknikleriyle klişelerle yapılır. Tamamlanmış cilt kapağı üzerine varak yaldız üzerine 'teber' denilen üzerinde desen bulunan pirinç bir alet ısıtılarak hafif bir şekilde bastırılır ve cilt üzerine desen çıkarılır" ifadesini kullandı.
Delil, mantarlanmış kitapların en hasarlı eserler olduğuna dikkati çekerek, restorasyon süresinin bir gün ile bir ay arasında değiştiğini sözlerine ekledi.
Bu Kütüphanede Eski Kitaplar Yeniden Hayat Buluyor
Bursa'da, eski kitaplar, "Osmanlı tarihinin ilk medrese kütüphanesi"nin restorasyon bölümünde, organik malzeme, asitsiz kağıt ve ipek ipler kullanılarak büyük bir titizlikle tamirattan geçirildikten sonra araştırmacıların hizmetine sunuluyor.