Mengü Ertel, hafızamıza yerleşmiş birçok filmin, tiyatro oyununun ve festivalin afişini, kitap kapaklarını, kimi sanat kurumlarının logosunu tasarlayan, Türkiye'deki grafik tasarımı sanatının öncü isimlerinden biri. 2000'de aramızdan ayrılan Ertel'in çalışmaları, 'Bir Usta Bir Dünya: Mengü Ertel - Tepe Tepe Kullanıyorum Hülyalarımı' sergisiyle, bugünden itibaren İstanbul'daki Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde görücüye çıkıyor. Ertel'in 80. doğum ve 10. ölüm yılı anısına düzenlenen retrospektifte Ertel'in çalışmalarından seçmeler ilk kez toplu olarak gösteriliyor. Ülfet Ertel ve Murat Ertel'in danışmanlığında hazırlanan serginin tasarımını Sadık Karamustafa, grafik tasarımını ise Ayşe Karamustafa yaptı. Aslında bir 'vasiyet' sergisi bu. Ölmeden önce retrospektif sergi açma teklifine Ertel, "Bir sanatçının ancak ölümünden sonra retrospektif sergisi açılır," diye cevap vermiş. Mengü Ertel'in, Babazula müzik grubundan tanıdığımız oğlu Murat Ertel ise, "Serginin bir vasiyet niteliği var. Vasiyetini yerine getirdiğimiz için huzurluyum" diyerek serginin kendisi için önemine dikkat çekiyor. Murat Ertel, "Sanatla ilişkim doğal gelişti. Küçükken resim ve heykel yapmaya başladım. Ev halkına konser verirdim" diyor. Bunun sebebi de sanat dolu bir evde yaşaması. Tabii Aziz Nesin'den, Edip Cansever'e, Can Yücel'den Turgut Uyar'a sanat ve düşün dünyamızın önemli isimleri Mengü Ertel'in arkadaşları olduğu için, Murat Ertel bu önemli şahsiyetlerle de küçük yaşta tanışmış. Ertel, "Onlar benim amcalarımdı. Edip Amca o gün bir şiir yazmış mesela, akşam bize gelince okurdu. Fikrimi sorardı. Çok mütevazı ve samimiydi o kuşak. 'Çoluk çocukla muhatap olmam' gibi bir tavırları yoktu" diyor. Ertel, "Babam müzik yolculuğumda hep yanıbaşımdaydı. Bir ara rock müzik çalıyordum ama hoşlanmadı. Ama sonrasında Zen ve Babazula maceram hoşuna gitti" diye anlatıyor. Babasının tasarımlarıyla ilgili olarak Ertel, Can Yücel'in bir sözünü referans veriyor. Ertel, "Can Yücel, 'Bir çığı başlatan küçük bir kar tanesi vardır. Mengü, eserlere bakıp o küçük kar tanesini görür ve olayın özünü tasarımlarına koyar' demişti. Bu tespit çok doğru. Babam yaptığı işi, sanatın bir disipliniyle de sınırlandırmadı. Bu benim müzik yolculuğumda şiar edindiğim bir tavırdır" diyor.
Aksi değil ama prensip sahibiydi
Mengü Ertel'in arşivi bugüne kadar dağılmamış. Murat Ertel bu durumu, "Babam parayı düşünmezdi. Sanatın ticari yanını umursamazdı. Bence bu özelliği çok önemli" diyerek açıklıyor. Babasının birtakım prensipleri olduğunu belirten Ertel, "Prensipleri konusunda da inatçıydı. Aksi derler babam için ama bu aksilik inandığı değerleri sonuna kadar savunmasından kaynaklanıyordu. Yoksa bana göre son derece uyumlu bir insandı" diyor.
Bir kitap, bir söyleşi
Sergi kapsamında Mengü Ertel üzerine bir de etkinlik düzenleniyor. 16 Mart'ta, Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi'nde gerçekleştirilecek söyleşiye Murat Ertel, Zeynep Oral ve Erkal Yavi konuşmacı olarak katılıyor. Yapı Kredi Yayınları sergiyle eş zamanlı olarak Dilek Bektaş'ın kaleme aldığı, Bülent Erkmen'in tasarladığı Mengü Ertel'i bütün yönleriyle anlatan Bir Meşk Gibi adlı bir de kitap yayımladı.
'Bu serginin vasiyet niteliği var'
Türk grafik sanatının öncülerinden Mengü Ertel'in çalışmaları yeniden sergileniyor. Ertel'in müzisyen oğlu Murat Ertel, "Sergi bir tür vasiyet. Yerine getirdiğimiz için huzurluyum" diyor.